Bursa’nın turizminde, ramazan da hayal…

Bursa için…
Çırpınış var!
Turizm gayesiyle…
Çırpınanlar…
Belediyeler!
Yanı sıra…
Termal kent için…
Bursa Valiliği!
İyi ki…
Belediyeler işbaşında!
Özellikle…
Büyükşehir Belediyesi, kenti omuzlayan politika ve uygulamalarıyla dikkati çekiyor bir turizm dönüşümünü yürütüyor.
2000’li yıllara doğru…
İnanç turizmi denildi.
Yeni yüzyıla varıldı…
Yine…
Hayal kırıklığı yaşandı.
Ramazan ayı, İstanbul, Bursa ve Konya gibi ruhani kentler için daha anlamlıdır ve böyle kentler açısından yerli turizm ayıdır.
Bir gece, Bursa’yı dolaştık.
Ulucamii, Orhan Camii ve Emirsultan Camii, kapalıydı. Emirsultan Camii’nin avlu kapısı kapalıydı, diğer camilerin avluları, efsun bir karanlık içerisindeydi.
Simgesel Yeşil Külliyesi, daha bir aydınlık, ancak çay yerleriyle de daha düzenli bütünsellik sağlanabilirdi.
Bursa’nın bir başka simgesel değeri Koza Han, ramazan ayı dolayısıyla daha henüz güneş veda etmeden kapanıyor.
Güne uyanışın geç, güne erken veda edilen kent…
Ramazan ayını bile, turizmde değerlendiremeyen Bursa’nın, dünya turizmiyle fark edilebilmesi ve yer elde edebilmesi kolay olmayacak.
Büyükşehir Belediyesi; tarihi külliyeleri, camiler ve türbeleri ışıltılara kavuşturdu. Geceleriyle bir başka güzelliğin fotoğrafları da, artık sosyal medyada sıklıkla yer alıyor.
Turizm kenti olabilmek için…
Kentlisine ve öncelikle esnafına büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ile Vakıflar ve Diyanet kurumları da, omuz veren olmalıdır.
Bakkal dükkânı mesaisi ve eski alışkanlıklarla turizm kenti olunamayacağı gibi, ticaret erbaplığında da, işler umulduğu gibi gitmez…
Merkezi yönetimin ilgili kurumlarının da, adeta birer simge gibi konumdan sıyrılmaları gerekiyor. Yeşil’deki müze, ispatıdır.
Yeşil Külliyesi…
Harput Grup tarafından restore edilmişti. Büyükşehir Belediyesi de, özel ışıltılara kavuşmasını sağlamıştı ve özel güvenliğini sağlıyor.
Kenti, Kadir Gecesi dolaştık.
İbadethanelere, tarihi camilere gidilen, kentlilerce gezilen ve dolaşan bir insan yoğunluğu vardı, ancak ticari özel ilgi ve çaba da pek yoktu.
Bir müze kent olan Barcelona’ya gidildiğinde, tarihi çarşı ve kafeteryalar bile, yeni günün ilk ışıklarına kadar açık olabiliyor.
Bursa’nın Barcelona’ya rakip olmasından önce, yanı başında kendi ülkesinin İstanbul’u bulunuyor.
Hatta…
Bursa, İstanbul’dan bile farklı olabilecek kenttir, çünkü düzeni kontrol edilebilen, geceleri İstanbul gibi ürkütmeyen bir kent gerçeği de vardır.
Tekrar vurgulayalım…
İyi ki, Bursa’nın yönetimsel statüsüyle Büyükşehir Belediyesi var ve çalışıyor. Az zamanda, büyük işler ve aşamalar da kaydedildi.