“Türkiye’nin doğduğu kent Bursa….”

AK Parti Bursa İl Kongresi’nde, kentin önemi, geleceği ve hizmetlerden söz ediliyordu, ancak bazı gerçekler de varlığını sürdürüyor.
Aylardır kültür ve turizm müdürünün atanmadığı, Uludağ’ın kentinden yönetilmediği, kaderiyle baş başa ve deposu dolu Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin bulunduğu, tapu ve kadastro bölgesinin vekaletle yönetildiği kent durumundayız.
Söz edilenlerin parayla ilgisi olmayıp, tamamen masa başında alınabilecek ve uygulamaya geçirilebilecek kararlar özelliğini taşıyor.
Ödenekli işler de, masa başında gecikiyor.
Merkezi yönetimin aslen yapması gereken çalışmalarda bile, artık genellikle Büyükşehir Belediyesi’ni görüyoruz. Köprülü ve köprüsüz kavşakların yanı sıra, yasaya konulan yetkilerle okul, spor salonları bile yapılıyor.
Dörtçelik Çocuk Hastanesi’nin yetersiz poliklinikleri ve acil servisini, hastaneler kampüsünün yapılacağı gerekçesiyle yeni uygulamalara gidilemeyen örneğin bir Türkan Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ni de kaleme almıştık.
Bu arada, Bursa ne kenti!
Büyükşehir Belediyesi, “The Beautiful City All Times” yani “Tüm zamanların en güzel şehri” diyor, ancak küresel amaç ve turizmde yeterli görmüyoruz.
AK Parti’nin Antalya’daki il kongresinde konuşan yöre milletvekili ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, “Eskiden bütün yollar Roma’ya çıkardı. Şimdi bütün yollar Antalya’ya çıkıyor” sözleri var.
Bursa’nın Erzurum gibi karı ve Antalya gibi iklimi yok, ancak lobi eksikliği ve bürokrasi sorunları var ve böyle devam ediyor.
Devamında ise, ev sahipliği yapılacak G-20 ve NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı ile EXPO organizasyonlarına dikkatler çekilerek, “Antalya diplomasinin de merkezi haline geldi. Türkiye’nin dünyaya açılan vitrini, Avrupa’ya açılan aydınlık yüzü olduk.” diyor.
Malum olduğu üzere…
Erzurum’un kış sporları merkezi ve hatta Davos’la da özdeleştirildiğini, bazı Anadolu kentlerine verilen prestijli uluslararası organizasyonları da dikkate aldığımızda, Bursa’ya ne kalacak?
Çok şey de, mümkün!
TRT’deki “Ertuğrul” dizisiyle Osmanlı ruhu iyice canlanırken, oğlu Osman Gazi’nin fethetttiği, Osmanlı Devleti’nin dünyada sahneye çıktığı ve ilk başkenti olduğu Bursa…
İstanbul bir yana…
“Türkiye’nin doğduğu kent Bursa”

İNTAM ihalesi, 
yeni baştan!

    Bursa’daki çökme olayı ve sürünceme yıllarından sonra karara bağlanan INTAM kentsel dönüşümü, hedeflendiği gibi son noktaya varamıyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin 70 milyon TL dolayında genel maliyet belirlemesinde bulunduğu ve esaslarını belirlediği ihale, açıklanan gün ve 15 gün süreli pazarlık sürecinde katılımcı çıkmayınca iptal edildi.
İhaleye esas bedelin en az %40 ve üzerindeki tutarın, kat ve gelir payı esasıyla bırakılması esası yürütüldü. Yerel yönetim, % 3.2 gelir elde etmeyi hedefliyordu.
Şimdi…
Yeni ihale gündemde!
Katılımı sağlamak için…
Finans ve yerel yönetime getirisi esaslarında değişiklik yapılıp yapılmayacağı değerlendirilecek. Bu aşamadan sonra da, yeni ihale kararı alınacak.
Oluşturulan proje, 91 konut, 62 ofis ve 10 mağaza fonksiyonunu taşıyacak bir şekilde, 9 kattan 12 kata doğru kademeli bir yapılaşmayı öngörüyor.

Bu da, sağlık felaketi!

Bursa Fırıncılar Odası, Büyükşehir Belediyesi’ne ait BESAŞ Ekmek’e düzenledikleri ziyarette, alışık olduğumuz bir bilgiyi paylaşıyor.
Denilen…
“Ruhsatı olmayan, sağlıksız ve amacı dışında üretim yapan çok fazla irili ufaklı kaçak işletme olduğu, bu işletmelerin halk sağlığı ile oynadıkları…”
Hayat için...
Karla mücadele için nasıl önlemler, kriz masaları gündeme geliyor ise, başlıca ve temel gıda         durumundaki ekmeğin sağlıksız koşullarda üretilmesi de, bir felaket durumu değil midir?
Vali Münir Karaloğlu’na çağrımız…
Hem Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, hem Sağlık Bakanlığı hem de Büyükşehir Belediyesi ile Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer belediyelerinden oluşan buluşmanın olabilmesidir.
Sağlık koşulları açısından…
Denetim yetkisinin,     merkezi yönetim kurumlarına ve dolayısıyla il müdürlüklerine verilmiş olması, temel yanlıştı. Ve bu yanlıştan dönülmesi de gerekiyor.