Rakip Fenerbahçe.
Bu maçı kazanırsa ilk dört içine girmeyi garantileyecek.
Gündüz biten maçta Sivas yolu yarılamış, Bursaspor'un Saraçoğlu'ndan alacağı sonuç, kalan iki maç için yoluna ışık tutacak.
Ama dedik ya "Söylemlerle icraatlar birbirini tutmuyor" diye,
Alın size kanıtları…
Kimse kimseyi kandırmasın, Bursaspor o kupayı ciddi ciddi istemiyor. Kanlı bıçaklı olunan TFF bile buzları eritme adına, "Maç yapmadan alın kupa sizin olsun" dese kabul etmeyecek.
Durum o kadar vahim…
Yolda karşılaşsalar birbirlerini tanımayacak dört futbolcu sahada.
Ozan Tufan, Batuhan Altıntaş, Maurice Edu ve Petteri Forsell…
İki genç için diyecek hiçbir söz yok. Edu da ısınma turlarında…
Bunlar kabul edilebilir mazeretler…
Ama…
Türkiye'deki tek talibi Tavşanlı Linyit olan Petteri Forsell'in Fenerbahçe karşısında maestro diye sahaya sürülmesinin Türkçede bir karşılığı var mıdır?
"Batalla ve Belluschi sakat ne yapalım, başka kim var kimi oynayacak" diyenlere tek yanıt, Murat Yıldırım.
Kupa beyi konumundaki formda Harun Tekin'in iki Fenerbahçe maçında da kulübeye çekilmesi, Scott Carson'ın kaleyi devralması, İngiliz eldivenin de bu iki maçta kalesinde 6 gol görmesi, tercihin ne kadar doğru(!) olduğunun katını değil mi?
Carson'ın yediği şaka programlarına konu olacak ikinci gol, Hakan Aslantaş'ın amatör küme de bile yapılmayacak hatasıyla gelen penaltı, Bursaspor'un kupayı ne kadar çok istediğini(!) göstermedi mi?
Uzun lafın kısası…
Bursaspor'da Batalla ve Belluschi yoksa ne futbol var, ne de skor.
Bu zihniyet devam ettiği sürece bırakın bir arpa boyu yol gitmeyi, yola çıkmak bile hata…