Takım oyunu

Çok değil, geçen hafta AS TV stüdyolarında Markaj programında söylemişti Bursaspor Teknik Direktörü Mustafa Er, "Bursaspor futbolcusu 16-17 yaşında da olsa özgüvenli olmalı, sahada dik durmalı. Kaybederken bile dik duracak. Rakip eğer bizi yenecekse çok acı çekmeli. Genciz enerjimiz var. Bunu sahaya yansıtmak zorundayız. Teslim olan, rakibinden korkan, pes eden bir takım olmaya hakkımız yok." diye...
Bu sözlerin önemi çok iyi anlaşıldı Adanaspor maçında...
90 dakika sahada basmadık yer bırakmayan, pas oyunu oynayan, en önemlisi kötü oynasa bile mücadeleden vazgeçmeyen bir takım çıkmıştı rakibinin karşısına...

Bu iş takım işi, bu iş takım oyunu...
Teknik direktörü de oyuna girmek için kulübede sırasını bekleyen futbolcusu da maç sonunda takımını korumak için rakibe kendisini siper eden futbol şube sorumlusu da yıllardır görmeyi unuttuğumuz oyuncusuna baba şefkatiyle yaklaşan, sırtını sıvazlayan sportif direktörü de başarıda büyük pay sahibi...
Doktoru da masörü de malzemecisi de, medya personeli de, aşçısı da şoförü de bu işin içinde...
Mustafa Er'i defalarca yazdık bu kez yardımcılarının üstlendiği görevden bahsedelim...
Kaleci antrenörü Murat Alkan risk aldı tercihini Ataberk'i kesip Deniz Aydın'dan yana kullandı...
Şimdi kafasını kurcalayan isim Canberk Yurdakul...
Bir bakmışsınız formayı almış gitmiş...
Oyunculuğu döneminde 'klas' bir ayağa sahip Fatih Şen Vakıfköy'e gidiyor, genç oyuncuları izliyor, kim yetenekliyse tutuyor kolundan Özlüce'ye getiriyor...
Fazlı Tan yıllarını altyapıya adamış, gençlerle teşriki mesaisi bulunan bir isim...
Normal şartlarda sahada olması gereken ama şanssız bir şekilde sakatlanarak futbol kariyerine nokta koymak zorunda kalan Serdar Kurtuluş saha içi ve saha dışında tecrübelerini gençlere aktarıyor...
Maçların analizini yapan, rakiplerin ve takımın son durumunu Mustafa Er'in önüne koyan analist Emre Oğuz görünmeyen kahramanlardan...
Sezon başında kamp yapmayan ve kondisyon bakımından neredeyse 'sıfıra yakın' durumdaki takımın 90 dakika durmadan koşmasını sağlayan isim performans antrenörü Aykut Erdoğan...
İşte bu genç ekip, genç kadroya sahip Bursaspor'u sırtlıyor...
İşleri kolay değil, büyük bir risk aldılar ve bu göreve soyundular...
Camianın da kendilerinin de beklentisi takımın başarılı olmasını sağlamak...
Gecelerini gündüzüne katıp Bursaspor'un başarısı için ter döküyorlar...
Tıpkı Özlüce'de nefes alan herkes gibi...

ÖZLÜCE, NARGİLE KAFEYE DÖNMEZDİ

Şampiyonluk sezonunda Bursaspor'un perde arkasındaki liderlerindendi...
Önemli vazifeler üstlenmişti...
Bursaspor'a yıllarını vermiş, sonrasında kabuğuna çekilmiş takımı uzaktan izlemekteydi...
Geçen sezon reklam peşindeki 19 transfere imzasını atan, İspanya, Fenerbahçe, Trabzon derken eski ekibine dönen sportif direktör yerine o olsaydı görevde inanın şu an takım Süper Lig'deydi...

Yani Özlüce nargile kafeye dönmez, geceleri türlü oyunun oynandığı bir mekan haline gelmezdi...
Sportif Direktör Adil Cenkçileri'n Adanaspor maçı sonrası soyunma odasına girişi, galibiyeti getiren golü atan Recep Aydın'la çiftetelli oynaması yıllar geçse de unutulmayacak bir andı...
Spontane gelişti ama taşıdığı anlam, camiaya ve rakiplere verdiği mesaj üst düzeydeydi...
Son yıllarda iş bilmezlikten unutulan Bursaspor'daki o güzel ambiyansı yarattığı için tebrikler Adil Cenkçiler...

YENİ GOLCÜ GELİYOR...

18 yaşındaki Ali Akman, 19 yaşındaki Batuhan Kör derken Bursaspor bir golcüsünü daha Türk futboluna sunuyor...
Şu an için ufak ufak süre almaya başlayan Berat Altındiş ilerleyen dönemde formaya 'Ben de adayım' diyor...

Bugüne kadar Ay Yıldızlı formayı yaşı kadar, yani 18 kez giydi...
Toplam oynadığı resmi maç 148, attığı gol 79 adet...
Fiziği yerinde, tek eksiği tecrübe...
Mustafa Er bu günlerde Özlüce'de onu ısıtıyor, servise hazır hale getiriyor...
Berat Altındiş böyle giderse adından çok söz ettireceğe benziyor...

CRUYFF SÖYLEDİ, O UYGULUYOR

Futbol efsanesi Johan Cruyff'un dünya futbol literatürüne giren, o dillere pelesenk olmuş sözünü hatırlayalım...
"Futbol basit bir oyundur. Zor olan, onu basit oynamaktır."
Şu günlerde basit futbolun ne kadar zor ama göze ne kadar hoş geldiğini, bir takım için ne kadar önemli olduğunu hatırlatan bir oyuncu çıktı ortaya...
Bursasporlu Kerem Şen...
Saha içinde ufak tefek, çelimsiz gibi duruyor ama futbol bilgisi üst düzeyde...
Birkaç antrenörüyle konuştum, 'Bursaspor da Türk futbolu da önemli bir yetenek kazandı.' diyor...

18 yaşındaki Kerem Şen şu an A Takım'da ilk 11'de formayı kapmayı başardı...
Pas arası yapması, tek top oynaması, servis özelliği, bileklerine hakim olması onu ön plana çıkarıyor...
Bu sezon A Takım'la yapacağı antrenmanlar onu daha da güçlü bir hale bürüyecek...
Önümüzdeki sezon belki de futboluyla bizleri daha çok büyüleyecek...

MİLLİ SERVETE BU YAPILIR MI?

Bursaspor geçen yıl federasyondan 87 milyon lira gelir elde etmiş...
Eski başkan Mesut Mestan'ın kulübe verdiğini söylediği altınlar da dahil 14 milyon lira olduğu iddia ediliyor...
BTSO ve valiliğin yürüttüğü kampanyalardan sağlanan gelirler de söz konusu...
Elbette temlikler var ve kulübün boynunu büküyor...
Buna da kabul diyecek bir şey yok...
Ama Özer Hurmacı çıkıyor ben 14-15 aydır para almadım diyor...
Keza eski futbolcular da 'Biz de paramızı almadık' diye kulübü TFF'ye bildiriyor, serbest kalıp gidiyor...
Gelen para nereye gitti bilinmez ancak ortada bir gerçek var, milli servetin heba olduğu...

Aylar sonra ilk kez geçen hafta röportaj için Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri'nin kapısını araladım...
Sahaların etrafını gezerken gördüklerime inanamadım...
Geçen yıl gerekli bakım yapılmadığından sahalar kullanılmaz hale gelmiş...
Bırakın antrenman yapmayı üzerinde piknik bile yapmazsınız...
3 ve 4 numaralı saha adeta patates tarlası...
Geçen yıl sadece martılar ve kargalar adımlamış...
2 numaralı saha bakıma alındığından kullanılmıyor...
Şu an sadece birazcık toparlanan 1 numaralı saha var...
Düşünün Bursaspor sahalar bozuk olduğu için iki hafta önce Özlüce'nin dışına çıkmak zorunda kaldı...
Burası milli servet...
Oraya harcanan para hepimizin cebinden çıkıyor...
Vefa Temel sahalar tarla olduğu için çime takıldı, çapraz bağlarını koparttı...
Yazık ki yazık...
Peki, geçen sezon o kadar para sirkülasyonu oldu da kimsenin aklına sahalara bakmak gelmedi mi?
Hadi futbolculara para ödemediniz, piyasaya para ödemediniz, milli serveti nasıl heba ettiniz?

KAFALARINI KARIŞTIRMAYIN...​​​​​​

Bursasporlu oyuncuların birçoğu henüz daha futbollarının baharında olduklarından akıl verenleri de çok oluyor...
Onlara katkı yapacak, gelişimlerine fayda sağlayacak telkinde bulunmak elbette çok doğal...
Ama son dönemde yaşanan birkaç olay var ki; 'Düşmanı başka yerde aramanıza gerek yok.' dedirtiyor insana...
Bazı kişiler oturdukları yerden oyuncuları arıyor, 'Hoca sana az süre veriyor, senin hakkın daha fazla, senin yerin aslında şu mevki, sen Fenerbahçe'de, Galatasaray'da oynayacak kapasitedesin' sözleriyle oyuncuların kafasını karıştırmaya çalışıyor...

Bunları nereden biliyorsun diyecek olursan Özlüce'de de Vakıfköy'de de herkes bu konunun farkında, sadece sormak gerekiyor onlara...
Yapmayın, oyuncuların kafasını karıştırmayın, kenarda oturmaya devam edin, çayınızı, kahvenizi için ama Bursaspor'a zarar verecek oyuncularla yönetimi, teknik heyeti karşı karşıya getirecek hamlelerden ve sözlerden uzak durun...