İlle de kanun, kanun, kanun!

Milliyetçi Hareket Partisi daima hukukun üstünlüğünü savunmuştur. Kanunun uygulanmadığı yerde adaletin de yeşermesinin imkânı yoktur. Hâl böyle olunca çalınan sorular, koltuklara yerleştirilen liyakatsiz kişilerle birlikte “paralel yapılanmalar” Türkiye’nin gerçeği olmuştur. Bir yandan PKK bir yandan FETÖ hain ağlarını örmüş, bu iki örgüt Türk ekonomisini, Türk siyasetini şekillendirmek için birbiriyle yarışmıştır. İktidara yakın olan, kanunların bağlayıcılığından kendini azade hissetmektedir. Bu azadeliği doğuran da kanunlara riayet etmeyen iktidarın kendisidir. 
  İktidara geldiği günden beri halkı yeni Anayasa vaadi ile oyalayan iktidar, Milliyetçi Hareket Partisi’nin fiilî durumlarla ülke yönetilemeyeceği çağrısı üzerine köşeye sıkışmış ve taleplerini MHP’ye iletmek zorunda kalmıştır. 
Anayasa dışı tutumların ülkemizi getirdiği nokta ortadadır. Bu sebeplerle Milliyetçi Hareket Partisi kendisine iletilen Anayasa taslak metnini titizlikle incelemekte ve kendi tekliflerini ortaya koymaktadır.
Teröristlerle masaya oturularak hazırlanmaya çalışılan Anayasa’nın bu millete bir faydası olmayacaktır. MHP “Başkanlık”, “Anayasa” gibi ülkenin geleceğini belirleyen hassas konuların bekletilmesini doğru bulmamaktadır. 
Bu yüzden Sayın Devlet Bahçeli’nin Meclis’se Meclis, halksa halk bu tartışmaların nihayete erdirilmesi gerektiği hususundaki hassasiyeti muhatap bulmuş ve çalışmalar başlamıştır. Henüz yayımlanmış bir metin bulunmadığı için bekleyip görmek ve uzlaşılan bir metin olursa da bu metin üzerinden yorum yapmak daha makul olacaktır.
Türk milletinin Milliyetçi Hareket’e ve onun liderine güveni tamdır. Ancak merak edilen soru şudur ki; acaba Meclis’ten yahut halktan onay çıkmazsa iktidar ve Cumhurbaşkanı kanunlara riayet edecek midir? Bekleyip göreceğiz…