Bir garip sezon

Bu karşılaşma için zannediyorum kimsenin büyük umutları yoktu…
‘Belki Beşiktaş ve Galatasaray’ın puan kaybetmesi sebebiyle Fenerbahçe maçı ciddiye almayabilir’ deniyordu sadece…
Sonuç olarak karşınızdaki rakip bu sezon evinde sadece Beşiktaş ve Trabzonspor ile berabere kalmış, mağlubiyet bile görmemişti…
İstatistik kısmını geçelim, her şeyden önce Ersun Yanal sertliğini sahaya yansıtabilen, kaliteli futbolculardan kurulu bir takım…
Ancak bu kadar da kolay teslim olunmamalıydı…
Baştan söylemekte fayda var ki; 3-0’lık mağlubiyete karşın İrfan Buz’un oyunu okuması, devre arasında futbolcuları motive etmesi ve yaptığı değişiklikler yerindeydi…
Karşılaşma sonundaki; “Taraftardan özür diliyoruz. Ne olursa olsun, İstanbul’da 3-0 yenilmek bize yakışmıyor. Biz büyük takımız” sözü de nerede olduğunu farkında olan bir teknik adamın açıklamasıydı…
Maça dönecek olursak;
Karşılaşmanın özellikle ilk yarısında Bursaspor’un ne oynamaya çalıştığını zannediyorum İrfan Buz bile anlamadı…
Amaçtan uzak, puan almaya bile inanmamış futbolcu topluluğu vardı Şükrü Saracoğlu’nda…
Takıma bakıyorsunuz devre arasında transfer edilen 9 oyuncudan sadece Volkan Şen sahada…
Sezon başında kadroya katılan futbolcular için de ‘sahada olmasalar da fark etmezdi’ diyebiliriz…
Teknik direktörler bu kadroyu yapmadığına göre transferde tek sorumlu var o da Barış Güçlü…
Sayın Güçlü Civelli’yi hangi sisteme göre aldı, Taiwo’nun ismine mi kandı, Frey yaşındaki bir kaleciye bu kadar para verilir miydi, devre arasında kadroya katılan oyuncular nerede?
İmza törenlerinde memnuniyetle kameralar önüne geçen Barış Güçlü’den şimdi de aynı eylemi bekliyoruz…
Çıksın ve bu transferlerin neye ve kime göre yapıldığını açıklasın…
Tabii bunu kamuoyuna değil önce yönetime açıklaması gerekiyor…
Ancak görüyoruz ki; Erkan Körüstan ve yönetimi şu durumdan çok memnun…