Ciddiye alınca böyle oluyor

Tribünlerden ve izleyenlerden tek bir ses çıkacağını zannetmiyorum…
İkinci yarı Bursaspor gerçekten rakibini yarı sahasına hapsetti…
Takım momentum kazanmışken Ertuğrul Sağlam araya şişe atmasaydı, belki de Bursaspor’un galibiyetini yazıyorduk…
Fenerbahçe gibi bir takıma oyununu kabul ettiren ekibin lideri kornere niye bu kadar tepki verir ki?
Ozan İpek’in verdiği tepkiden ne farkı var?
İkinci yarı her şey güzeldi de ilk yarı o baskılı başlayan takım nasıl oldu da golden sonra bir anda geriye çekildi?
Bu hastalık ne zaman bitecek?
Aylar sonra sahaya çıkan Serdar Kesimal’ın gerçek pozisyonu sağ bek değilken, bir de üzerine kendi kalesine gol atmışken, bu moral bozukluğunu kullanamıyorsan ve üzerine gitmeyip geriye çekiliyorsan, puan kaybetmeye mahkum olursun…
Ardından da kaçan gollere ‘ah ve vah’ efekti ekleyerek Trabzon maçı hazırlıklarına başlarsın…
30 dakikalık geri çekilme de 2 puanın gitmesine sebep oldu…
Açıkçası Bursaspor’un Fenerbahçe karşısında dirençli futbol oynayacağı belliydi…
Trabzon ve Beşiktaş’a da aynı istekle top oynanacak…
Belki aradaki Kasımpaşaspor maçı için futbolcular; ‘Fener’e Trabzon’a iyi oynadık be yeneriz biz bu Kasımpaşa’yı’ deyip konsantrasyon sorunu yaşarlar…
Ancak kadro yapısına bakıldığında Paşa da ciddiye alınacak gibi…
Bursaspor için esas zorlu seri ise 12.haftadan sonra başlıyor…
Oyuncuların ‘nasıl olsa kazanırız’ diye sahaya çıkacağı Mersin İdman Yurdu, Antalyaspor ve Akhisar karşılaşmaları…
Bu takım Fenerbahçe maçında neler yapabileceğini gösterdi…
Artık ilerleyen haftalarda olası puan kaybında da umarım kimse bize ‘Akhisar güçlü bir takım’ gibi cümle kurmaz…
Fener’e bu oyunu oynuyorsan, aynı ciddiyeti Akhisar’a, Elazığ’a, Mersin’e de göstermek zorundasın ki ‘zirveye oynayacağız’ cümlesinin altı dolsun…