Emin insan

Açık söylemek gerekirse Türkiye'de bir Fatih Terim gerçeği var…
Branşı hiçe sayarak sadece çalıştırıcı olarak baktığımızda, toplum psikolojisini bilen ve kendini taktiksel anlamda da geliştiren bir insan…
İşte Bursa şehrinin de iki Fatih Terim'i var…
Ancak futbolda değil…
Biri basketbolda yani İsmail Beleş…
Diğeri ise kendini voleybola adayan Emin İmen…
Büyükşehir Belediyesi, önceki gün çok önemli bir maça çıktı Karşıyaka ile…
Karşılaşma öncesi Emin hoca ile konuştuğumda Çanakkale maçında hakemlerin ne kadar acımasız davrandığını ve takımı toparlamak için uğraştığını söylemişti…
İşte lider karakter de burada ortaya çıkıyordu…
Takım maça çıktı, 2-0 geriye düştü ama kenarda inanan ve dik duran bir antrenörü gördü…
Ekip 2-0 geriye düştüğünde bile sakinliğini devam ettirdi ve öyle zamanlarda iki mola aldı ki bana antrenörün sadece taktiksel bir karakterden ibaret olmadığını anlattı…
Tecrübeli Karşıyaka karşısında gençlerden kurulu takımı tekrar şaha kaldırdı ve takımın final grubuna gitmesini sağlayan en önemli etkenlerden biri oldu…
Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin final grubuna katılacağını Gazi Üniversitesi-Çanakkale Belediyesi maçının ardından Emin İmen ile yaptığım görüşmede anlamıştım…
İnanmış, kendinden emin ve sakin bir ses vardı karşımda…
Bir telefon görüşmesinde bile bana bu inancı aşılaşabiliyorsa, oyuncuların durumunu siz düşünün…
Sonuç olarak biz Bursa olarak lokal bir yapıya sahibiz…
Ancak bu yapıya sahip olurken; İsmail Beleş, Nizamettin Çakır, Seçkin Yılmaz, Emin İmen ve ismini saymadığımız birçok çalıştırıcıya ne kadar değer veriyoruz?
Bu saydığımız çalıştırıcıların suçu Bursa'ya hizmet etmek mi?
Suçları sürekli bizim yanımızda olmaları mı?