Final niteliği mi?

Ertuğrul Sağlam hafta içindeki söylemlerinin tam karşıtı bir kadroyla sahadaydı…
Sezon başından bu yana sadece 2 kez o da sonradan oyuna girip forma giyen Okan Deniz (ki sahanın en iyilerindendi), moralsiz Turgay Bahadır, N'Diaye'nin yerine Musa Çağıran, savunmada da Serdar Aziz yok…
Ama her şeyden önce Bursaspor'un gol silahları Pinto ve Batalla kulübede…
"Final niteliği taşıyan bir maça böyle riskli bir kadroyla mı çıkılır?" diye bir soru sorabiliriz…
Ancak esas sorulması gereken soru; "Bu futbolcular sezon içerisindeki maçlarda fazla dakika alamazken, nasıl oluyor da final niteliği taşıyan bir karşılaşmada ilk 11'de görev alıyor."
Oyuna baktığımızda Holmen'in kendi kalesine attığı gole kadar Bursaspor, duran top varyasyonlarından başka bir üretim yapamamış…
Ve savunmanın önemli ismi Metin Depe çıkana kadar da bu üretimi faaliyete geçirememiş…
Yani maçın iki kırılma anı, Holmen'in golü ve Metin'in oyundan çıkması…
Kazanan takım ve teknik direktör her zaman haklıdır…
Ancak Ertuğrul Sağlam 'final niteliği taşıyor' dediği Belediye maçında olduğu gibi kupadaki Eskişehir karşılaşmasına da aynı kadroyla çıkabilir miydi?
Açık söylemek gerekirse çıkamazdı…
Her şeye rağmen bu maçtan da kazanımlar çıktı…
Sestak ve Turgay'ın kendine güveni açısından bu maç önemliydi…
Ama Okan Deniz gibi genç bir yeteneğin golcülüğünün yanı sıra teknik ve oyun zekasının üst düzeyde olduğunu göstermesi daha da önemliydi…
Bir de Emre Pehlivan'ı görsek artık değil mi?