Geri vites yok!

Bursaspor’da lige verilen ara hücum varyasyonlarının artması açısından gerçekten faydalı geçmiş…
Yeşil Beyazlılar derinlemesine pasları, kanat akınlarını, kanat oyuncularının ceza alanı içine girip savunmanın dengesini bozmasını kısacası gol atmak için birçok yolu denedi…
Her şeyden önemlisi son 15 dakikadaki tedirginlik hariç ‘skoru koruma’, ‘gol yemeyeyim belki atarım’, ‘gol atamıyorsan, yemeyeceksin’ gibi Christoph Daum’dan kalan düşünceleri silmişçesine sahaya çıktı…
Şenol Güneş’in Holmen-Ozan hamlesi için devreyi beklememesi, Ozan’ın yerine skor 1-1 iken Bakambu’yu sahaya sürüp takıma ‘bize skoru korumak değil galibiyet lazım’ mesajını vermesi, son dakikalarda oyuncuların geriye çekilmesine engel olamamasının ardından ‘madem öyle yapacak bir şey yok’ der gibi Bekir Yılmaz’ı oyuna alması çok önemliydi…
Futbolcuları teker teker değerlendirebiliriz…
Mesela; Civelli’nin ne kadar önemli bir profesyonel olduğunu ve formayı kapmak için sezon başından bu yana adeta savaş verdiğini…
Belluschi’nin bazen boyundan büyük işlere kalkıştığını ve futbol karakterinden daha fazlasını yapmak istediğini…
Aziz Eraltay’ın savunmadaki etkinliğini yavaş yavaş hücumda da göstermeye başladığını…
Josue ile Bakambu’nun yetenekleri haricinde karakterli futbolcular olduğunu ve oyunun hücum kadar savunma yönünde de var olmak istediğini…
Ozan Tufan’ın kanattaki etkinliğini, oyun zekasını aktarabiliriz…
Ancak sahada iki futbolcu vardı ki; takımı sürükledi…
Biri sezona ayağında top tutan, ne yaptığını bilmeyen bir futbolcu olarak başlayıp, gün geçtikçe daha iyi hale gelen ve sonunda takımın liderliğini hakkıyla alan Volkan Şen’di…
Diğeri de savunmada inanılmaz bir özveriyle savaşan, havadan ve yerden elinden geldiği kadar Gençlerbirliği hücumuna geçit vermeyen Serdar Aziz’di…
Görünen o ki; Bursaspor gün geçtikçe daha iyi hale gelecek, her şeyden önemlisi de keyif veren, Bursa’nın karakterine uygun, hücumu ve golü düşünen, bu arada da savunmasını sağlama alan bir yapıda oynayacak. Son 15 dakikadaki tedirginlik hariç takım keyif verdi, göze hoş gelen futbolu oynadı, gol için her şeyi denedi ve galip geldi…