Kanadı kırık sistem

Şampiyonluk sezonundan bu yana ilk kez zihniyet değişimi yaşanmaya başlandı…
Hem de kısır kadroyla…
Elinde ne o dönemdeki Volkan Şen var ne de Ozan İpek…
Hatta Sercan Yıldırım ve Turgay Bahadır da yok…
Ancak belki de son yıllarda ilk defa görülen işini sahada fazlasıyla ciddiye almak var…
Şimdilik maç seçilmiyor, Daum’un istediklerine harfiyle uyuluyor…
Bu yönden baktığımızda Christoph Daum kısa zamanda elindeki kadrodan en üst verimi almaya başladı…
Dünkü maçta Konyaspor, Bursaspor’un şampiyonluk sezonu sonrası oynadığı futbolu sahaya yansıtıyordu sanki…
Bilinçsiz baskı kurma, neden hücum ettiğini bilememe, amaçsızca saldırıp, kalesinde garip pozisyonlar görme…
Bursaspor ise ikinci yarıyı baz alırsak şampiyonluk sezonundaki oyunu sahaya yansıtıyordu…
Civelli kaptan Ömer kadar hava hakimiyetine sahipti, Şamil en az Hüseyin kadar eleştiriliyordu, Belluschi Ergic kadar oyunun her iki alanını oynuyordu ve Kazım Turgay kadar boş alana kaçıyordu…
Belki de en belirgin fark kanatlardı…
Bir tarafta her ne kadar gol atsa da Ferhat ve iyi niyetli olsa da Murat, diğer tarafta Ozan ve Volkan…
Bursaspor’un oyununu sıkıcı kılan, skoru kısırlaştıran tam da kanatlardaki üretimsizlik…
Yoksa Daum’un “Kardeşim madem bu takım hücum oynadığı zaman sürekli gol yiyor o zaman oyunu kendi yarı alanımızda kontrol eder, topu rakibe verir, hızlı hücumlarla da gol ararız” zihniyeti tutmaya başladı…
Tabii izleyen için sıkıcı ve bunaltıcı olsa da…
Sezon arasında yapılacak bir kanat (kısaca Volkan Şen) ve bir de forvet takviyesi, takımı, vizyonu ve hedefleri çok farklı yerlere taşıyabilir…
Ama sezon arasına ne gerek vardı değil mi?
Bu eksiklikler zaten sezon başından bu yana belliydi…
Keşke uyarıları ve eleştirileri o dönemde dikkate alıp da; “komplo teorileri” zihniyetinden kendinizi kurtarabilseydiniz…