Kazanan hep haklı(mı)dır

Karşılaşma öncesinde kadroları görmemizden, bitiş düdüğüne hatta sonrasına kadar kafamdaki iki soru işaretini çözemedim, sorduğum kişilerden de sağlıklı cevap alamadım…
İlki şuydu; Rakibin kendi yarı alanına çekileceği kura çekildiğinde belliyken, Şamil Çinaz niye oynar?
Şamil özelinde bir soru değil bu… 
Esasında soru şu; Hücumda çoğalmayı gerektirecek ve alan daraltma sebebiyle stoperlerinizin orta alana kadar çıktığı bir maçta defansif orta sahanın kadroda olma amacı ne?
Rakip zaten hücumu düşünmüyorken, oyun kurup, hücuma katkı koymaktan çok kesici görevi bulunan defansif orta sahanın oynaması, Bursaspor’un uzun süre gol atamamasında etkili oldu…
İkinci soru da şöyleydi; Süper Lig’de Balıkesirspor karşısına çift forvet ile çıkılmışken, Tepecik mücadelesinde tek forvetin oynaması garip değil mi?
Sahada sıkıntı çekildi, takım hücumda çoğalamadı goller ikinci yarıda geldi, rakibe göre kadro çıkmadı… 
‘Kazanan hep haklıdır’ klişesinin sonuna bir soru eki koyup konuyu kapatalım ve oyuncuların performansına geçelim…
Enes Ünal gol atamadı ancak çok iyi bir oyun ortaya koydu. Forma girmesi için süre alması gerektiğini gösterdi…
Emre Taşdemir 5 ay sonra oynamasına karşın sırıtmadı üzerine hücumda kalitesini belirli zamanlarda gösterdi…
Ertuğrul Ersoy kendinden emindi, hiç riske girmedi, genç yaşına karşın güven veren bir oyun ortaya koydu, savunmada kaya gibi durdu…
Ozan İpek katkı koyamadı ancak unutulmamalı ki art arda sakatlıklarla büyük sıkıntı yaşadı. 
Volkan Şen içinse artık söylenecek sözler bitti. Yine pas atacağı yerde şut attı, çalıma girdi üzerine bir de boş tribünlere orta yaptı…
Volkan’ın acil olarak kendini toparlaması ve oyun içindeki kararlarını en başından gözden geçirmesi gerekiyor…
Sonuç olarak garip bir maçtı, eksiler ve artıların fazlaca görüldüğü yararlı bir karşılaşmaydı…
Her şeyden önce de gruplara kalmak önemliydi ve Bursaspor büyük sıklet farkı olan rakibine üstünlük sağlayıp bunu başardı…