Şimdi huzurlu musun Volkan Şen?

Katar takımı Lekhwiya ile oynanan karşılaşma bir nevi Süper Kupa’nın provasıydı…
Ancak kalite farkı göz önüne alındığında, 4 gün önceki maç ile dün arasındaki fark gözler önüne serildi…
Niyet yine aynıydı…
Topu ayağımda tutayım, rakibi durdurayım, üçgenler kurarak paslaşayım, derinlemesine paslarla da savunmanın arkasına sarkıp sonuca gideyim…
Lekhwiya maçı haricindeki belki de tek mantalite hayata geçirilmesi gereken kurguyu havada bıraktı…
O da Bursaspor’un hücum anlamında önceki karşılaşmaya göre daha iştahsız olması…
Sonucunda Bursaspor varyasyon sıkıntısı çekerken, oyun da kulübedeki antrenör Ömer Erdoğan’ı aratır hale geldi…
Yönetimin forvet transferini halen sonlandıramaması, Ertuğrul Sağlam’ın alternatif anlamında Enes Ata’yı 18 kişilik kadroda düşünmemesi, Necid’in sakatlığı da oyunun gidişatını kökten etkiledi…
Ancak tek bir kişi vardı ki; Bursaspor’un oyununa adeta taş koydu: Volkan Şen…
Hazırlık kampına katılan, kaptanlık bandını takan, takımın en fazla kazanan isimlerinden biri olan Volkan Şen acaba bu maçı izledi mi?
İzlediyse ne hissetti?
Ne kadar büyük sıkıntı yaşarsan yaşa, ‘evim, yurdum’ dediğin yerde, sezona kupayla başlayabileceğin bir zamanda ve kritik bir rolün varken seni bu davranışa nasıl bir ruh hali itti?
Sezon başından bu yana ‘ben yokum arkadaş’ deyip antrenmana çıkmamak daha doğru değil miydi?
Kaptanlığına, sırtındaki 16 numaraya, kazandığın maaşa, profesyonelliğine yakıştı mı?
Huzursuzdun ya; şimdi huzurlu musun?