Ya Şenol Güneş Bursaspor’un başında olsaydı?

Bazı pozisyonlar vardır karşılaşmanın kaderini doğrudan etkiler…
İlk önce bu pozisyondan başlamak gerekiyor…
Dakika 72, Quaresma Hosogai’ye insanlık suçunun bir tık altı müdahaleyle faul yapıyor…
Hakem Mete Kalkavan, güzel bir şekilde faulü verip, zannediyorum maç öncesi bir oyuncuya sadece bir kez çıkarmaya yemin ettiği sarı kartı cebinde tutuyor…
Şenol Güneş de 1 dakika sonra Quaresma’yı oyundan alıyor…
Top direkten döndü, Serdar inanılmaz müdahalelerde bulundu, çok eleştirilen Tolga Zengin panter kesildi…
Bunların hepsi futbolun içinde var, tabii ki hatalar da…
Ancak görünen bir pozisyona sessiz kalmak hataya tabi değildir…
Bu konu futbol akvaryumunun kirli tarafını ilgilendirir…
Fikirlerine büyük değer verdiğim Şenol Güneş’in de bu pozisyona sessiz kalması hatta hakemin Beşiktaş aleyhine düdüğünü kullandığını söylemesi ilginçti…
Tabii ki iki tarafa birden hatalar vardı ama skoru belirleyen kısmı iyi süzmek gerekiyor…
Acaba bu maçta Güneş, Beşiktaş’ın değil de Bursaspor’un başında olsaydı yine aynı şekilde sessizliğini korur muydu?
Gelelim karşılaşmaya…
Beşiktaş sezon başından bu yana ilk kez bu kadar aciz bir futbol oynadı…
İki sebep vardı…
İlki Beşiktaş’ın Avrupa maçı yorgunu olması…
İkincisi de Bursasporlu oyuncuların büyük bir özveriyle sahada yer almasıydı…
Serdar Aziz ve Hosogai inanılmazdı, Cuenca toparlanmaya başladığını, Dzsudzsak da sol kanatta ne kadar etkili olduğunu gösterdi…
Önemli olan bu futbolun 3 İstanbul takımı dışındaki ekiplere karşı da oynanması…
Motivasyonun her daim devam etmesi…