Yazının Giriş Tarihi: 04.04.2016 07:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.04.2016 07:07
Başbakan Davutoğlu yanında birçok bakanıyla birlikte Diyarbakır’ın Sur ilçesini ziyaret etti. Aylardır terör saldırıları ve operasyonlardan sonra başbakan ve bakanların bu ziyareti ve yöreye yapılacak yatırımların müjdesini vermesi yöre halkı için elbette bir moraldir ve gereklidir. Diğer yandan da bu yörenin terörden temizlendiğini , huzur ve asayişin sağlandığını, rahatlıkla gidilip gelinebileceğini gösterebilmesi açısından da önemliydi.
Başbakan ve bakanların güvenliği nedeniyle yüzlerce polisin bölgeye sevk edilmesi İlde ve sur ilçesinde adeta olağanüstü hal ilan edilmesi yukarıdaki düşüncelerle çelişki gibi görünse de yine de normal karşılanabilir. Ancak Sur ilçesindeki Ulu Cami’de kılınan namaz sonrası orada hazırlanan kürsüde yaptığı konuşma sırasında söylediği bazı sözler düşündürücü.
Başbakan “Zannettiler ki, Diyarbakırlı Ahmet Diyarbakır’ a gelmekten çekinir, Biz bunlardan çekinir, biz bunlardan korkar mıyız? Allah eğer bu canı alacaksa Diyarbakır’da alsın, Kürt kardeşlerimle beraber bu emaneti teslim edeyim” demiş. Elbette bu sözler tevekkül bir insanın sözleri olarak düşünülebilir ama bu kadar kahramanca sözlerin temelinde yoğun güvenlik önleminin yattığı açıktır.
Başbakan ve bakanların korumasına takviye olarak çevre illerden gönderilen üç polisin şehit olması onların güvenliklerini sağlama uğruna değil midir?
İçişleri Bakanı’nca yapılan o yöredeki teröristlerin temizlendiğine ilişkin açıklamalar karşısında oralardan hala şehitlerimiz artarak gelmektedir. Kökleri bir türlü kazınamamakta halk teselli edilmektedir.