Yazının Giriş Tarihi: 25.07.2016 06:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.07.2016 06:58
Cumhuriyet tarihimizde birkaç darbe ve teşebbüsü ile olağanüstü hal süreci yaşadık. Bu süreçlerde yaşadığımız sıkıntıları hep birlikte gördük.
Bu son olay öncekilerden farklı olarak darbeye karşı hem TBMM’de gerçekleşen hem sivil toplum kuruluşları ve hem de sokaktaki vatandaşlar uzlaşma ve birlik mesajlarıyla alınması gereken net dersler vermiştir. Dün CHP’nin İstanbul’da gerçekleştirdiği cumhuriyet ve demokrasi mitingi uzlaşma için milat olmalıdır. Başta Cumhurbaşkanı ve AK Parti’nin bu birlik ve uzlaşma mesajlarını toplumsal uzlaşı haline dönüştürmesi gerekir. Bunun için toplumu ayrıştırma, kutuplaştırma söylemini bir tarafa bırakarak başkanlık sistemi dayatmasından vazgeçmeli, Anayasa, yasalara, parlamenter demokrasiye, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kalarak politika izlemelidir.
Türkiye’nin dünyadaki onur ve itibarının yeniden kazanılması için demokrasi, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, insan haklarına saygı, basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı düzenlemeler ve uygulamalardan vazgeçilmelidir. İdam cezasına yeniden dönülmemeli, idam cezaları varken de darbelerin, teşebbüslerin olduğu unutulmamalı, bunun ne Apo’ya ne de şimdiki darbecilere uygulanamayacağı bilinmelidir.
Darbelerin hedefi demokrasidir . Demokrasinin temeli ise hukuk devletidir. Olağanüstü hal dönemlerinde demokrasi hep rafa kaldırılmış, uluslararası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmiş demokrasinin temeli sarsılmıştır. Şimdi de ilan edilen OHAL nedeniyle aynı süreçleri yaşamamak için bundan vazgeçilip TBMM işlevsel hale geçirilmelidir.
DARBELERİ ÖNLEMENİN TEK YOLU ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLAMAK DEĞİL GENİŞLETMEKTİR.