Bursa Yenişehir'de ormanın ortasına çimento fabrikasına onay çıkacak mı?

Bursa'nın Yenişehir ilçesine bağlı Burcun mahallesi sınırları kurulması planlanan çimento fabrikasına yıllar sonra tekrar Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) onayı çıkabilir. Ormanlık alanların ortasına kurulacak fabrikaya verilecek onaya itiraz edeceklerini ifade eden DOĞADER Başkanı Murat Demir, "Yaz, kış Bursa'da sürekli maskeyle gezelim o zaman. Çocuklar, yaşlılar ve solunum rahatsızlığı çeken insanların sokağa çıkamaz hale geleceği bir duruma doğru gidiyoruz. " dedi.

Haber Giriş Tarihi: 16.07.2025 15:58
Haber Güncellenme Tarihi: 16.07.2025 15:58

Bursa'ya bir çimento fabrikası daha kurulması hedefleniyor.

RAPOR HALKIN GÖRÜŞÜNE AÇILDI

2008 yılında Türkiye'nin önemli sebze üretim merkezlerinden Yenişehir'e yapılmak istenen ve açılar davalar sonucu iptal edilen çimento fabrikasının kurulması için tekrar Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusu yapılmıştı.

980 milyon TL yatırımla kurulmak istenen fabrika için yapılan başvuruda yeni bir gelişme yaşandı.

İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) tarafından incelenerek son şekli verilen entegre çimento fabrikası projesinin ÇED Raporu, halkın görüş ve önerilerini almak üzere Bakanlıkta ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nde on (10) takvim günü görüşe açıldı.

1380 sayfalık rapor hakkında iletilen görüşler, projeyle ilgili karar alma sürecinde dikkate alınacak. Görüş ve öneriler için bu süreç içerisinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na veya Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine müracaat edilebilecek.

ORMANIN ORTASINDA KALIYOR

466 bin metrekarelik proje alanının, orman arazilerinin ortasında kaldığı öğrenildi.

71 bin metrekarelik fabrikanın inşası ve ocak alanlarının işlenmesi için bölgedeki ağaçlar kesilecek.

Yakıt olarak kömürün kullanıcağı fabrika, su ihtiyacını yeraltı sularından karşılayacak.

DOĞADER BAŞKANI DEMİR: TÜRKİYE'DE ÇED ALMAK ÇOK KOLAY

Çimento fabrikasının ÇED onayını almak üzere olduğunu söyleyen DOĞADER Başkanı Murat Demir, "Şu an İnceleme Değerlendirme Toplantısı (İDK) sürecinde. Komisyona girecekler ve büyük bir olasılıkla onay alacaklar. Çünkü Türkiye'de ÇED almak çok kolay. Onay kararı çıkarsa itiraz edeceğiz." dedi.

Türkiye'de ve Bursa'da binlerce firmanın ÇED raporu aldığını hatırlatan Demir, "ÇED raporu almalarına rağmen ülkemizin, Bursamızın suları kirli, havası kirli, toprağı kirli. Yani bu firmalar vermiş oldukları taahhütü yerine getirmiyorlar. Bu firma da getirmeyecek. Şimdi şöyle zaten çimento sektörü dünyadaki en sıkıntılı sektörlerden birisi. Mesela Türkiye, Avrupa'da ihracat birincisi. Dünyada da Çin'den sonra ikinci sırada ihracatta. Şimdi kıta Avrupa'sı yapmıyor mesela çimento fabrikalarını, bizim gibi ülkelerden temin ediyor. Niye? Çünkü emisyon kirliliği çok yüksek. Yine emisyon vergileri çok yüksek. Kirletici sektör olduğu için çok ciddi bir şekilde emisyon vergisi ediyorlar. Ve bu da tabii maliyete yansıdığı için de, Avrupa'da bunu mal etmenin bedeli 10 birimse, Türkiye'de bunu mal etmenin bedeli 3 birime, 4 birime düşüyor. O yüzden burayı tercih ediyorlar. Üstelik de kirlenmiyor. Adamın havası kirlenmiyor, doğası tahrip olmuyor. Türkiye de bu konuda övünüyor ama çok övünecek bir şey değil bu. Hem doğanı tahrip ediyorsun, havanı kirletiyorsun, insanın sağlığıyla uğraşıyorsun." diye konuştu.

Kestel halkı ile birlikte hem boyahanelerden hem de çimento fabrikasından kaynaklanan hava kirliliğine karşı eylem yaptıklarını ifade eden Demir, "2000-3000 insan yürüdü, Kestel Belediye Başkanı da katıldı. Ondan sonra bu konuda gerekli yaptırımlar yapılmaya başladı. Yakıt olarak sadece kömür değil endüstri atığı da yakıyorlar. Yakmamaları gereken endüstri atıkları da buralara gönderiyorlar." ifadelerini kullandı.

Fabrikanın kurulacağı noktanın yüksek kotta kaldığına dikkati çeken Demir, "Oradan hakim rüzgarlarla birlikte yine Bursa ve çevresine ciddi bir şekilde hava kirliliği yaratacak. Fabrikalarının emisyonları yüksek olduğu için 7/24 olarak bakanlık tarafından online olarak takip edilmek zorunda. Ediliyordur da muhtemelen ama ülkemizdeki bu konu sıkıntılı. Mesela Kestel halkı, 'Arabamızı yıkıyoruz, sabah kalkıyorsunuz üzeri çimento tozuyla kaplı. Çamaşır asamıyoruz balkona." diyor. Baca filtreleri istenilen düzeyde, istenilen kalitede olmayınca, bunun bir takibi olmayınca, bir yaptırımı olmayınca bu durum yaşanıyor. Yani artık Kestel'de bile bu yapılıyorsa, şimdi orayı düşünün... Yenişehir'in Kestel sınırında Burcunköy. Şimdi orada bunu kim ne kadar denetleyecek? Oada tarım ve ormanlık alanları yok edip fabrikayı kuracaklar." dedi.

Çimento üretebilmek için yine doğanın tahrip edileceğini söyleyen Demir, "Yüzlerce dönümlük alanı her gün kazacaksın oradan kendine çimento üretiminde kullanacağın malzemeyi çıkartmak zorundasın yani. Ciddi bir su kullanımı da olacak. Yaz mevsiminin ortasında Bursa'da yaşanan su problemi ortada. Bursa'nın havası şu an kötü. Soba yanmıyor, kömür yakmıyor yurttaşlarımız, ısınma ile ilgili bir şeyimiz yok. Fabrika ve trafikten kaynaklı, ağırlıkta da sanayiden kaynaklı nedenlerden dolayı şu an Bursa'nın havası kirli. Vatandaşlar isyan ediyor, özellikle Kestel bölgesi... Yine Kayapa bölgesinde de benzer sorunlar var. Şimdi biz orada da önümüzdeki günlerde bir kamuoyu, farklı halk oluşturacak bir şeyler yapacağız oradaki bölge halkıyla birlikte. Hava kirliliğini çözmek için acil eylem planları yapıp bundan kurtulmak için çaba içerisine girmemiz gerekirken, şimdi buraya yeni bir çimento fabrikası kurulacak." ifadelerini kullandı.

Kentin batısında yer alan İnegazi bölgesinde benzer bir durum olduğunu söyleyen Demir, "İnegazi için açtığımız davaları kazandık ama arkadan dolanıp başka bir iş yapıyorlar, vazgeçmiyorlar. Artık yasa ve yönetmenlikler doğayı koruma üzerine değil, doğayı kullanma üzerine kurulu. Madencilik kanunu 21 kez değişmiş son 20 yılda. Orman kanunu ise 17 kez değişmiş. ÇED kanunu değişmiş. Doğayı koruması gereken yasal yönetmelikler sürekli değişiyor. Her değişimde korumacılığı değil, kullanmacılığı ön plana alıyor. Açtığımız davalar da artık, 'Bu davayı kazanırız' diyemiyoruz. Çünkü yapılan bütün işleri yasal hale getirdiler. Artık firmalar yasadışı bir şey yapmıyor. Devletten, bakanlıktan aldığı belgelerle, ruhsatlarla, izinlerle yapıyor." ifadelerine yer verdi.

Bursa Barosu, TMMOB ve DOĞADER olarak birlikte hareket ettiklerini kaydeden Demir, "Bursa'nın zaten kirli olan havası iyice kirlenecek. Bursa'nın doğal yapısını, başta ormanlar, tarım alanları, su varlıklarımızın üzerinde kirletici, yok edici bir baskı oluşturacağı için buna karşı dava açacağız. Bursa için 1/100.000'lik plan çalışması yapılıyor. Bu proje, 1/100.00'lik plana da aykırı. Alinur Aktaş döneminde geçtiğimiz sene meclisten plan değişikliğini geçirmişler. 1/5000, 1/100.000'lik planları onaylatmışlar. Bu biraz işimizi zorlaştıracak. Normalde 1/100.000'lik plan da orası sanayi bölgesi değil. Tarım alanında siz böylesi kirletici bir sanayi faaliyetini yapamazsın. Orası tarım bölgesi ve orman bölgesi olarak geçiyor. Bu alana siz böylesi büyük bir yatırımı, kirletici bir yatırımı oraya onaylayamazsınız, izin veremezsiniz. Bu her türlü mantığa aykırı." dedi.

Kentin zaten hava kirliliğinden müzdarip olduğunu ifade eden Demir, "Bursa'da o zaman biz maskeyle gezelim. Çocuklar, yaşlılar ve solunum rahatsızlığı çeken insanların yaz-kış sokağa çıkamaz hale geleceği bir duruma doğru gidiyoruz. Bursalılar ve çevremiz adına yapılmasıması gerekenleri yapmaya çalışacağız." diyerek Bursa'yı bekleyen tehlikeyi dile getirdi.

Kirazlıyayla Köyü'nde madencilik faaliyetlerinin genişlemesine karşı çıkan Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel'in, Burcun köyüne kurulacak çimento fabrikasına karşı takınacağı tavır merak konusu oldu.

Başkan Özel konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmadı.