
Enerji ve madencilik faaliyetlerini hızlandırmayı amaçlayan torba yasa teklifinin onaylaması ardından DOĞADER ve Bursa Kent Konseyi öncülüğünde Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Yapılan basın açıklamasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve Kayıhan Pala, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş yer aldı.
Yasa teklifine yönelik eleştirilerini aktaran Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, onaylanan teklifin zeytin ağaçlarına zarar vereceğini dile getirdi. Aksoy, “Geçtiğimiz Perşembe günü TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşülerek iktidarın komisyon üyelerince kabul edilen yeni yasa teklifi, bazı bölgelerdeki zeytinliklerin yandaş şirketler tarafından madencilik faaliyetlerine açılmasına, yok edilmesine neden olacak bir düzenleme getiriyor. Yasa teklifi ile sadece zeytinlik alanları tehdit altına alınmıyor, aynı zamanda zeytinlik alanların yanı sıra özel çevre koruma bölgeleri, Milli Parklar Yasası’na göre korunan alanlar, sulak alanlar, yaban hayatı geliştirme sahaları ile kültür ve SİT alanları gibi koruma bölgelerinde de yürütülecek enerji ve enerji projeleriyle ilgili yetki de Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) veriliyor. Bu yetki uyarınca söz konusu alanlarda yürütülecek madencilik faaliyetlerine ruhsat verilmesi ve MAPEG ilgili kurumlara görüş bile sormayacak. Bu alanlar adeta yok sayılacak, ruhsat izinleri verilebilecek. Ayrıca stratejik ve kritik madenlerin acil kamulaştırma yapılabilecek alanlar kapsamında kararlaştırılma ile ‘tapı’ sayılacak.Yasa teklifinde yer alan bir diğer önemli unsur maden ruhsatı almış şirketlerin zeytinlik alanlarda faaliyet yürütmelerinin önünü açıyor. Buna göre ruhsat alıp zeytinlik alanlara giren şirketler hakkında verilecek olan durdurma ve faaliyetten men kararları idare tarafından uygulanmayacak. Mevcut yasada yer alan faaliyet durdurma, tesisi kapatma, mühürleme, yıkım kararları ile daha önce verilen cezalar uygulanmayacak. Tarından anlamayan, tarımsal üretim süreçlerini ve zeytincilikten köylülerimiz için ne anlam taşıdığını bilmeyen, Zeytin ağaçlarının sökülüp yeniden dikilmesini bir çözüm gibi savunanlar, bilmelidirler ki, bilgi sahibi olmadıkları konularda, bilimsel ve tarımsal gerçeklere aykırı açıklama yapmalarını ise en hafifinden kınıyoruz” dedi.
“İKLİM MÜCADELESİNE ZARAR VERECEKTİR”
Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı göreve çağıran Aksoy, “Bu yasa değişikliği ile 1939 yılından günümüze zeytin sahalarında yapılamayan, zeytin yağı üreten tesislerin dışında zeytin ağaçlarının vegetatif ve generatif gelişmesine engel kullanılması olacak. Ekosistemin yapısının, zeytinliklerde madencilik faaliyetleri ile birlikte geri döndürülmeyecek şekilde bozulmasına hem de zeytincilik yapan çiftçilerin temel geçim kaynağının tehdit altına girmesine neden olacaktır. Ek olarak zeytinliklerde ve diğer alanlarda yapılacak madencilik özellikle de fosil yakıtlı enerji yatırımları ülkemizin karbon emisyonlarını artıracağı gibi, iklim mücadelesine de zarar verecektir. Söz konusu madde Zeytincilik Kanunuyla açıkça çelişmekte ve kabul edilmesi halinde Türkiye genelindeki zeytinliklerin de maden faaliyetlerine açılmasının önünü açabilecek niteliktedir. Bu bağlamda zeytin ve orman kanunu uygulamaktan sorumlu başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yasalarına, yönetmeliklerine sahip çıkmaya yasa değişikliğine Kurumsal itirazlarını yükseltmeye, görevlerini yapmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.