Bursa'nın kıyı şeridinde deniz suyu mavi rengini kaybederek kahverengiye büründü. Bu endişe verici durumla ilgili olarak Kocaeli Üniversitesi'nden Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül'den önemli nüfus uyarısı geldi. Marmara Bölgesi'nde bazı şehirlerde nüfusun fazla olması çevresel baskıyı artırıyor. Prof. Dr. Ergül, özellikle Bursa gibi illerde nüfusun azaltılmasının gerekliliğine dikkat çekti.
Kocaeli’nin İzmit ilçesinde kıyı şeridine yakın bölgelerde deniz suyu kahverengi tonlara büründü.
İzmit Körfezi’nde yaşanan bu renk değişimi, havadan da görüntülendi.
Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, bu olayın bölgedeki kıyı ekosistemlerinde zaman zaman karşılaşılan doğal bir oluşum olduğunu açıkladı.
'BURSA'NIN NÜFUSUNUN AZALTILMASI ŞART!'
Bölgedeki nüfus artışının deniz ekosistemi üzerindeki baskıyı artırdığı vurgulanıyor.
Prof. Dr. Ergül, Bursa gibi nüfus yoğunluğu yüksek şehirlerde çevresel tedbirlerin uzun vadede planlanması gerektiğini belirtti.
Ergül ' Bölgemizdeki nüfus yoğunluğu oldukça fazla ve maalesef her geçen gün bu yoğunluğun arttığını görüyoruz. Bir raporda, her yıl yaklaşık olarak 30 bin kişinin Kocaeli nüfusuna eklendiğini okumuştum. Dolayısıyla da bu kaldırılması çok zor bir yük. Çünkü Kocaeli'ye eklenen her nüfusun öyle ya da böyle denize de bir çıktısı oluyor. O bakımdan İstanbul başta olmak üzere, Marmara Bölgesi'ndeki nüfusu yoğun olan Kocaeli, Bursa gibi şehirlerimizdeki nüfusun artışıyla ilgili tedbirler düşünülmesi şarttır. Bu elbette kolay bir şey değildir; uzun vadede 5, 10, 20, 50 yıllık perspektiflerde düşünerek tedbirler alınması gerekir. Giderek artan nüfus, bölgenin taşıyabileceği yükü artık zorluyor hatta üzerinde olduğunu da gösteren emarelerle karşılaşıyoruz. Dolayısıyla da çok fazla zaman geçirmeden bu konulara kafa yormak gerekir" dedi.
RENK DEĞİŞİMİNİN NEDENİ: DİNOFLAGELLATA FİTOPLANKTONLARI
Prof. Dr. Ergül, suyun kahverengiye dönüşmesinin, fitoplankton grubundan olan dinoflagellata türlerinin aşırı çoğalmasından kaynaklandığını söyledi. Genellikle mevsim geçişlerinde, hava ve su sıcaklıklarındaki değişimlerle tetiklenen bu durum, İzmit Körfezi ve Gemlik Körfezi gibi bölgelerde gözlemleniyor.
EKOSİSTEME OLASI ZARARLAR VE İNSAN SAĞLIĞI
Bu tür fitoplankton patlamalarının ekosistemde planktonik ve makrobentik canlılara zarar verebileceği belirtiliyor. Prof. Dr. Ergül, “Bu oluşumların insan sağlığına doğrudan zararı olmasa da, ekosistemde balıklar gibi canlıların besin zincirini olumsuz etkileyebilir” dedi. Özellikle amphipodaların zarar gördüğüne dikkat çekti.
MÜSİLAJ VE ATIK SU ARITMA TESİSLERİNİN ÖNEMİ
Prorocentrum micans adlı dinoflagellata türünün müsilaj oluşumuna katkısı olduğu belirtildi. Bu nedenle atık su arıtma tesislerinin etkinliği ve ileri teknolojilerle donatılması önem kazanıyor. İzmit Körfezi çevresinde mevcut arıtma tesislerinin yeterli seviyede çalışmasına rağmen, yoğun nüfusun ve kentsel atıkların oluşturduğu yük zaman zaman bu tür olaylara yol açıyor.