Güney Afrika kıyılarında yaşayan Afrika penguenlerinin büyük bölümünün yok olduğu ortaya çıktı. Exeter Üniversitesi’nin Güney Afrika Orman, Balıkçılık ve Çevre Departmanı ile birlikte yürüttüğü araştırmaya göre, 2004–2012 yılları arasında Dassen Adası ve Robben Adası kolonilerindeki penguenlerin yüzde 95’inden fazlası öldü. Bu iki ada, türün en önemli üreme alanları arasında bulunuyor.
Araştırmacılar, yaklaşık 62 bin penguenin 2004–2011 yılları arasında öldüğünü belirtiyor. Bu dönem, bölgede sardalya stoklarının tarihsel seviyelerin yüzde 25’inin altına düştüğü ve ciddi gıda yetersizliğinin yaşandığı yıllara denk geliyor. Çalışmanın ortak yazarı Dr. Richard Sherley, penguenlerin büyük olasılıkla açlıktan öldüğünü söyledi.
Sherley, Afrika penguenlerinin 2024 yılında kritik derecede tehlike altında sınıflandırıldığını da hatırlattı.
Tüy değiştirme dönemi hayatta kalmayı zorlaştırıyor
Penguen ölümlerinde sadece gıda kıtlığı değil, tüy değiştirme dönemi de önemli rol oynuyor. Kuşlar eski tüylerini döküp yenilerini çıkarırken yaklaşık 21 gün boyunca denize giremiyor ve avlanamıyor. Bu süreçte penguenlerin hayatta kalabilmesi için öncesinde yeterli yağ depolamış olması gerekiyor.
Dr. Sherley, penguenlerin bu dönemi uzun süre aç kalarak geçirdiğini belirterek şunları söyledi:
“Yeterli yağ depolayamazlarsa ya da tüy dökümü sonrası hızla besin bulamazlarsa rezervleri yetmez ve ölürler.”
Son otuz yılda Afrika penguenlerinin küresel popülüsyonunun yaklaşık yüzde 80 azaldığı belirtiliyor.
Koruma çalışmaları hızlandırıldı
Araştırmaya göre, sardalya stoklarının maksimum seviyenin yüzde 25’inin altına düştüğü yıllarda avcılığın sınırlandırılması türün hayatta kalması için kritik öneme sahip.
Bilim insanları ayrıca yapay yuva yerleştirme, yırtıcı kontrol programları ve yaralı-yavru penguenlerin bakım merkezlerinde tedavi edilmesi gibi koruma uygulamalarının sürdüğünü aktardı. Güney Afrika’daki en büyük altı üreme kolonisi çevresinde büyük ağlı ticari balıkçılık yasaklanmış durumda.
Uzmanlar, alınan önlemlerin popülasyon kaybını yavaşlatmasını ve önümüzdeki yıllarda sınırlı da olsa toparlanma görülmesini umuyor.