Kenan İmirzalıoğlu üniversiteye giremeseydi...

Kenan İmirzalıoğlu son yılların en beğenilen oyuncularından. Kenan İmirzalıoğlu'nun hikayesi; bir köy çocuğunun 'Dünyanın En İyi Modeli' ve son dönemin en iyi oyuncularından olmasının hikayesi...

Kenan İmirzalıoğlu, 18 Haziran 1974’te Ankara’nın Bala ilçesine bağlı Üçem Köyü’nde dünyaya gelir. Aile kökleri Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’a dayanır. Ailenin soyadı da ‘bey’ anlamına gelen ‘mirza’ sözcüğünden türemiştir. Çiftçi Münir Mustafa İmirzalıoğlu ile ‘Anadolu bilgesi’ diye tanımladığı Yıldız Hanım’ın üçüncü çocuğudur Kenan. Abisi Derviş’ten, ablası Zübeyde’den önce dünyaya gelmiştir. Huzurlu, birbirine bağlı bir ailedir İmirzalıoğlu Ailesi. Babaları Mustafa Bey çocuklarını tarla sürmeyi, koyun sağmayı, ağaç budamayı öğreterek yetiştirir. Kenan çok çalışkan bir öğrencidir. 12 yaşına kadar köyde bir yandan ilkokula giderek bir yandan da babasının verdiği ağır ve zor işleri yaparak büyür. Mustafa Bey’in amacı okuyamazlarsa çocuklarının ne yapabileceklerini önceden görmelerini sağlamaktır. Kenan 12 yaşına geldiğinde tahsilini sürdürmek için Ankara’ya teyzesinin yanına gönderilir. Lisede özellikle yakışıklılığından dolayı çok popüler bir öğrencidir. Basketbol takımının da gözde oyuncularındandır. İlk üniversite sınavını kazanamaz Kenan. Babası sanat okulu mezunuydu ama çifçilikle uğraşıyordu. Kenan’a hep, “Okumalısın. Bir gün gelecek bu köy sana dar gelecek” derdi. Bir röportajında Kenan İmirzalıoğlu hayatının en mutsuz dönemi dediği o dönemi şöyle anlatır: “Üniversiteyi kazanamadığım, babamın beni köye çağırdığı dönem; kendimi çok yalnız hissediyor, Allah’ın beni unuttuğunu düşünüyordum...” Sonraki yıl Yıldız Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü’nü kazanır Kenan. Eğer kazanamasaydı; Kenan tarla sürmek üzere bu kez kalıcı olarak köye geri çağrılacaktı... Kenan için köy daha sonraki yıllarda bambaşka bir anlam kazanır; kafasını dinleyeceği, nefes alabileceği bir şehirden ve işlerden kaçış yeri olur... Kenan İmirzalıoğlu’nun hayatı üniversitede değişir. Hem diplomasını alır Kenan, hem de arkadaşlarının ‘Sen manken olmalısın’ ısrarlarıyla girdiği ‘1997 Best Model of Turkey’ yarışmasını kazanır. Türkiye finalinde birinci seçilmiştir. Birinci olduğu için ‘Best Model of The World’e katılır; orada da birinci olur. 23 yaşındadır daha. Yarışmayı düzenleyen Erkan Özerman bir röportajında şöyle der: “Kenan (İmirzalıoğlu) ve Deniz’in (Akkaya) olduğu yıla kadar 50-60 başvuru oluyordu, onlardan sonra 2 bine yükseldi...” Best Model seçilmesinin ardından teklifler art arda gelir. Ama çok seçici davranır; “sigara parasını hesap ettiğim dönemler” dediği o dönemde birçok teklifi geri çevirir. Ta ki; ‘Deliyürek’ dizisinde başrole kadar. Bu teklif karşısında da; “Ben oyuncu değilim ki” der Kenan İmirzalıoğlu. “Sende bu potansiyel var, yeter ki bu işe kelleni koy” diyen yönetmen Osman Sınav’a cevabını verir: “Kellem sizindir...” Dizi onu bir anda Türkiye çapında üne kavuşturur. Ardından ‘Ezel’ dizisi ününe ün katar. Kenan İmirzalıoğlu artık ünü yurtdışına yayılan bir dizi starıdır. ‘Alacakaranlık’tan sonra Uğur Yücel’in ‘Yazıtura’ filmiyle beyazperdeye adım atar. Galaya gelecek olan ailesini; “Sevişme sahneleri var,uyuşturucu sahneleri var, isterseniz izlemeyin” diye uyarır. Film bittiğinde annesiyle babasının el ele tutuşmuş ağladıklarını görür. Annesi şöyle der: “Oğlum artık bu senin mesleğin, bu saatten sonra sarhoşu da oynarsın, dervişi de...” Hayatı da değişen Kenan İmirzalıoğlu; o yıllarda verdiği bir röportajda şöyle der: “Köylü olduğumu inkar edersem, kötü bir yabancılaşma olur... Köylü çocuğuyum. Biraz maçoluk var. Geleneklerime bağlıyımdır...” Şöhretin ilk yıllarında Kenan İmirzalıoğlu’nun oyuncu Zeynep Beşerler ile ilişkisi 6 yıl sürer. Şu sıralar ise Kenan İmirzalıoğlu- Sinem Kobal aşkı konuşuluyor. 5 Şubat’ta aynı arabada görüntülenen Sinem Kobal ile Kenan İmirzalıoğlu, aşk yaşadıklarını inkar eder. Ancak ünlü ikili, 27 Haziran’da Londra havaalanında el ele görülür. Daha sonra da Kenan’ın Sinem’i ailesinin yaşadığı Üçem Köyü’ne el öptürmeye götürdüğü haberleri çıkar...