Eşler arasında tartışmalar neden çözülemiyor?

Tartışmalarda kim haklı, kim haksız? Tartışırken karşınızdakini dinlediğinizden emin misiniz? Saatler, hatta günler süren tartışmalar neden sonuca ulaşmıyor? Uzman Klinik Psikolog Fatma Çelik, ilişkilerde sağlıklı tartışmanın olmazsa olmazlarını N-Life için açıkladı.

Haber Giriş Tarihi: 14.04.2022 14:36
Haber Güncellenme Tarihi: 14.04.2022 14:36
https://www.bursahakimiyet.com.tr

Eşler arasında tartışmaların saatler, hatta günler sürmesinin birkaç nedenini birlikte keşfedelim.

Eşlerin asıl amacı çözüm bulmak olmasına rağmen, tartışmada kim haklı kim haksız kısmına odaklanmaları

Bir tartışma sonrasında erkeğin bedeninin sakinleşmesi kadınınkinden zordur. Bu durumda fizyolojik olarak geç sönme yaşayan erkek tartışmanın konusu hakkında da olumsuz düşünceler beslemeye devam eder. Kadınlar tartışma sonrasında yumuşatıcı konuşmaya ve uzlaşmaya daha yatkındır. Erkeklerin genellikle tartışmaya yol açan durumlarda haklılık ve kızgınlık duygusuna kadınlardan daha çok kapıldığını söyleyebiliriz. Tabii bu durum her erkek ve kadın için geçerli olacağı anlamına gelmez.

Tartışma esnasında haklı-haksızlık durumu cinsiyet fark etmeksizin, sık sık kendilerini ifade etmekte zorlandıklarını, anlaşılmadıklarını hissetmeleri durumundan dolayı çiftlerin birbirinden uzaklaşmasına yol açar.

Eşler tartışırken sadece ana konuya odaklanmak yerine, yıllar önce yaşanan başka konuları tekrarlamak

Eşlerin birbirlerine olan sevgi ve hayranlık duygusunun hala olup olmadığı, geçmişlerine nasıl baktıklarıyla anlaşılabilir. Nasıl mı? Eğer bir ilişki/evlilik iyi gidiyorsa, anlatılan bütün anılar olumludur; eğer ilişki/evlilik iyi gitmiyorsa, anlatılan bütün anıların içinde bir yerlerde mutlaka olumsuzluk yer alır.

Örneğin; bir evli çiftin en mutlu olduğu anıları düğün ve o ana ait anılarıdır. Çift, ilişkilerini ve duygularını en yoğun, doruk noktasında yaşadıkları dönemde, düğünleri hakkında en güzel hikayelerden bahsederken; ilişkideki duygularının azaldığı, yoruldukları dönemde ise düğünde istenilen ikramların yeterli olmayışından söz eder.

Geçmiş, sizin şimdiki ilişkinize ve duygularınıza yön verir belki, ama geçmişte yaşanan olayların şu anki tartıştığınız konuyla bir bağlantısı olmamasından dolayı, ne şu anki tartışmayı çözebilir ne de ilişkinizi eskisinden daha mutlu ve dengeli bir şekilde yaşayabilirsiniz.

Geçmişteki olaylar ancak ilişki içerisindeki olumlu duygulardan, sevgiden, aşktan bahsettiğinizde size fayda sağlayacaktır.

Çiftlerin tartışmalarda eşlerini sürekli hor gören bir yaklaşımda bulunması ve seslerin sürekli yükselmesi

Tartışma sırasında partnerinize karşı hor görme davranışı daima içinizde olan olumsuz düşünceleri daha da körükler. Hor görme davranışı, tehdit içeren, tahrik edici ve saldırgandır. Bu yüzden hor görme davranışı, uzlaşma yerine daha çok çatışmaya yol açar.

Örneğin; bir kadın, kocasının yemek zamanında evde olmadığından yakındığında, eşi tarafından “Ne yapacaksın, beni mahkemeye mi vereceksin? Bunun yerine daha iyi yemek yapmayı öğrenebilirsin” dediğinde, şaka olduğunu düşünse de bu aslında tartışmacı ve küçümseyici bir yaklaşım şeklidir.

Bu tarz davranış şekli, ilişkiyi bir sonuca ulaştırmanın aksine hayal kırıklıklarıyla doldurur.

Eşlerin tartışmalarda birbirlerini gerçekten dinlemek yerine kendini savunmaya hazırlanması

Kendini savunmak anlaşılabilir ve olması gereken bir davranış olabilir, fakat tartışma sırasında savunmaya geçmek, aslında bir nevi “Sorun bende değil sende” deme şekli olabilir. Partnerinizi dinlemek yerine, kendinizin ne söylemek istediğine odaklanmak, kendi açınızdan öyle olmadığını anlatmak anlamına gelir. Bu tarz bir yaklaşım, tartışmanın sonunu getirmek yerine daha çok ateşlendirebilir. Kendinizi savunmaya hazırlarken eşinizin o sırada onarma/telafi girişimini de göremeyebilirsiniz.