Başkan Bozbey: Bursa'da kaçak deşarj üreten fabrikaların kapatılması lazım

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Marmara Denizi’nin karşı karşıya olduğu çevresel tehditlere dikkat çekmek ve müsilaj sorununa yönelik çözüm yollarını değerlendirmek üzere, ‘Marmara Denizi’nde Müsilaj ile Mücadele’ başlıklı toplantı düzenledi.

Toplantıya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş katıldı.

Marmara Denizi’nde yaşanan kirliliğe dikkat çeken Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Türkiye’nin kalbi bir bölgedeyiz. Özellikle 70’li yıllardan itibaren Marmara’daki sanayi alanındaki yoğunlaşma ve bununla birlikte nüfusun Marmara’ya akmasıyla deniz yavaş yavaş kirlenmeye başladı. 2007’de bilim insanları bir açıklama yapmıştı; marmara denizindeki müsilajla ilgili kirliliğin yoğunlaştığı ve bu artışla birlikte canlıların azabileceğini ifade etmişlerdi. Ancak 2007’den sonra hiçbir tedbir alınmadı. Bu müsilaj sorunu aslında Marmara Denizi’nin ben ölüyorum, canlı dahi barındıramayacağım, son uyarışımdır dediği bir süreçtir” dedi.

“TALEPLERİMİZİ YENİLİYORUZ”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan gerekli desteği beklediklerini ve talep ettiklerinin altını çizen Bozbey, “Biz bakanlıktan taleplerimizi ilettik; biz belediyeler olarak ileri biyolojik arıtma tesisi kurarız ancak yer seçimi konusunda bize destek olun. İkincisi dövizle değil, TL üzerinden gerekirse faizsiz borçlanmayı talep ediyoruz. Halen de bu taleplerimizi yeniliyoruz. Bizler bir taraftan kapasite artışını yapıyoruz tesislerimizde diğer taraftanda ileri biyolojik arıtma tesisimizde projelerimizi geliştiriyoruz ama burada bakanlık taleplerimizi tekrar ilettik. Bunlar yetiyor mu yetmiyor. Kaçak deşarjları önlememiz lazım. Sadece Nilüfer Çayı’nda bizlerin önerisiyle yapılan çalışmayla 155 adet kaçak deşarja rastladık bunları betonladık. Derelerimizinde aynı şekilde kirli aktığını biliyoruz. Burada genel idarinin yapması gerekenler var; kaçak deşarj üreten fabrikaların kapatılması lazım ancak böyle önleyebiliriz” şeklinde konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, evsel atıkların Marmara Denizi’nde tehlike arz ettiğini söyledi. Zeybek, “Burada sorunun nedenini konuşma konusunda bence süreç tamamlanmış durumda. Sorunu hepimiz biliyoruz. Evsel atıklar, Türkiye nüfusunun yüzde 40’nın yaşadığı Marmara Denizi, Marmara Bölgesi'ndeki şehirlerin evsel atıklarından kaynaklanan riski taşımaktadır. Marmara bir içme suyunu kullanma suyu açısından Türkiye'nin en fakir bölgesidir. Bu bölgedeki sanayi tesisleriyle birlikte endüstriyel tarımın ihtiyacı olan suyun bulunması ve tedariki noktasında ciddi karşı karşıyayız. Sanayileşme perspektifinden ne yapılması gerektiğini biliyoruz. Şimdi burada su kanalizasyon idarelerimizin başkanları var. 16 milyon nüfusuna sahip İstanbul ki son dönem liderin biyolojik arıtma tesisleriyle birlikte toplam evsel atıkların yanılmıyorsam yüzde 60’a yakın kısmının arıtma tesisinin tamamlandığı şehrin su kanalizasyon idaresi genel müdürü; tam da Marmara Denizi'nde müsilajın tekrar hortladığı dönemde ev hapsindedir. Bu büyükşehirin belediye başkanı, Türkiye Belediyeler Birliği'nin başkanı Silivri zindanındadır ve tutuksuz yargılanma uygulaması mahrum edilmiştir” dedi.

Su kirliliğinden ancak işbirliğiyle kurtulunabileceğinin altını çizen Zeybek, “Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak aslında 2007 yılında İstanbul'da bir su sempozyumu düzenlemiştik. O su sempozyumundan bugüne gelen zaman dilimi içinde farklı çalıştaylarda, teknik toplantılarda araştırma, konferanslarının tamamında bu meselenin aslında siyasetin üzerinde değerlendirilmesi gereken bir konu olduğunu hep söyledik. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği’nden sorumlu, İstanbul'da seçimi bir milyonun üzerinde farkla kaybeden bakan; halkın kendisine vermediği yönetme yetkisini yönetmeliklerle, genelgelerle yönetme hakkını elde etmeye çalışmaktadır. Ama bir türlü bunun siyaset üstü bir konu olduğunu ve işbirliği içinde çözülmesi gerektiği noktasındaki atılması gereken adımları atmaktan imtina etmektedirler. Marmara Belediyeler Birliğimiz değişik çalışma gruplarıyla Marmara Denizi'ne kıyısı bulunan ya da üyesi olan belediyelerin bu konuyla ilgili birikimlerini değerlendirmiş ve bununla ilgili de pek çoktoplantı yapmıştır. Bir kez daha değerli başkanıma teşekkür ediyorum. Bu mesele birliğimizin Türkiye Belediyeler Birliği'nin kıyı belediyeler birliğimiz gibi, çevreci belediyeler birliği gibi, tarihi kentler gibi birliğimizin temel konu başlıklarından biri olmaya devam edecektir. Bu mevsimde ortaya çıkan bir süreç 1-2 ay sonra ortadan kalktığında bilin ki gündemimizden asla bunu düşürmeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.