BBP Bursa İl Kongresi yapıldı: Destici’den İznik, terör ve ekonomi vurgusu
BBP Bursa İl Kongresi yapıldı: Destici’den İznik, terör ve ekonomi vurgusu
Büyük Birlik Partisi (BBP) Bursa İl Başkanlığı, Türkiye’nin Birliği’ anlayışıyla il kongresi gerçekleştirdi. Mevcut Bursa İl Başkanı Oğuz Han tek listeyle aday oldu.
Haber Giriş Tarihi: 14.12.2025 16:41
Haber Güncellenme Tarihi: 14.12.2025 17:55
Kaynak:
Ceren Sümbül
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’nin katılımlarıyla Merinos Atatürk Kültür Merkezi’nde, Bursa İl Kongresi gerçekleştirildi. Tek listeyle gidilen seçimde mevcut Bursa İl Başkanı Oğuz Han yeniden başkanlığa aday oldu.
Kongreye Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol, Alperen Ocakları Genel Başkanı Ali Can Kocaman ve çok sayıda siyasi parti üyesi katılım sağladı.
“TEOLOJİK ZİYARETİN ÖTESİNDE”
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Bursa’nın Türk-İslam tarihi açısından önemine değinerek Papa 14. Leo’nun İznik’e gelişi hakkında açıklamalarda bulundu. Dünyanın gözünün hala İznik’te olduğunu söyleyen Destici, “Elbette ülkeler ve devletler arası ziyaretler yapılabilir. Bu ziyaretler teamüller çerçevesinde olmalı, sınırları iyi çizilmeli ve bu çerçevenin dışına çıkılmamalıdır. Ancak son ziyarete baktığımızda, uzun sayılabilecek bu ziyaretin yalnızca teolojik bir ziyaret olmanın ötesinde, siyasi mesajlar da içerdiğini; bir dostluk ziyaretinden farklı anlam içerdiğini çok net bir şekilde gördük. Vatikan’ın bir devlet olması, aynı zamanda Vatikan’ın başındaki kişinin Papa olması ve Papa’nın bütün Katolik âleminin, tüm Hristiyan dünyasının temsilcisi konumunda bulunması nedeniyle bu ziyaretin, hem kendileri hem de dünya açısından daha büyük bir önem taşıdığını görüyoruz. Verdikleri mesaj şudur: Bu toprakların geçmişte kendilerine ait olduğu ve hâlâ buralardan vazgeçmedikleri. Ancak onlar ne düşünürlerse düşünsünler; biz ecdadımızdan nasıl bağımsız, hür ve müstakil bir devlet, bir ülke teslim aldıysak, evelallah Allah’ın izniyle gelecek nesillerimize, gençlerimize ve çocuklarımıza da büyük, bağımsız ve müstakil Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni emanet edeceğiz.” dedi.
“ORTAK ADI TÜRK MİLLETİDİR”
Bir milletin varlığını sürdürebilmesinin nüfusuyla doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayan Destici, “Şu anda Kürtler bu ülkede önemli bir nüfusa sahiptir. Ancak bu ülkede yaşayan hemen herkesi biz ne olarak adlandırıyoruz? Türk milletinin bir parçası olarak adlandırıyoruz. Buna itiraz edenler olabilir. Bu itirazların gerekçelerine baktığımızda ise, ayrılıkçı bir niyet taşıdıklarını açıkça görmekteyiz. Türk milleti hepimizin ortak adıdır. Bu durum Anayasamızda da açıkça yazılıdır. Bunu söylerken kimsenin etnik kökenini inkâr etmiyoruz; herkesin etnik kimliğine saygı duyuyoruz. Ancak siyasi ve kültürel olarak, her milletin nasıl ortak bir adı ve devletinin bir ismi varsa; Türkiye’de yaşayan, hangi etnik kökene mensup olursa olsun ortak adı Türk milletidir. DEM Partili Van milletvekili çıkıyor ve diyor ki: ‘Siz bir taraftan böyle söylüyorsunuz, diğer taraftan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığına sahip çıkıyorsunuz.’ Elbette sahip çıkacağız. Elbette Suriye’deki ve Irak’taki Türkmenlere de sahip çıkacağız. Kıbrıs, yaklaşık dört, hatta beş asır boyunca bizim hâkimiyetimiz altında kalmış ve tamamen bir Türk yurdu olmuştur. Aynı durum Halep için de geçerlidir. Aynı durum Kerkük için de geçerlidir. Elbette bunları da söyleyeceğiz ve Kıbrıs’ın yanında durmaya sonuna kadar devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
“AFFEDECEK MİYİZ?”
‘Suça karışmamış PKK’lı’ söylemini eleştiren Destici, PKK’lı olmanın başlı başına suça karışmak olduğunu ifade ederek, “Bizim yasamız açık. Türk Ceza Kanunu’nun 314’üncü maddesi, terör örgütü üyeliğini suç olarak kabul ediyor. Bugüne kadar da böyle uygulanmıştır. Şimdi diyelim ki iki terörist, öğretmen Neşe Alten’i ve babasını öldürmek için yola çıktı. Köye vardılar, üç beş terörist evi kuşattı, silahları başlarına dayadılar. İçlerinden biri silahı sıktı, diğeri sıkmadı. Şimdi biz silahı sıkmayanı suçsuz mu kabul edeceğiz? Onu affedecek miyiz? Asla edilmemelidir. İşte konu bu kadar nettir. Ya da Beşiktaş Stadı’nın önünde, Ankara’da bir sivil servis otobüsüne ya da askeri servis aracına bomba koyma meselesi… İki üç kişi bombayı getiriyor, biri düzeneği yerleştiriyor. Şimdi biz düzeneği yerleştirene ceza verip, ona yardım edeni ‘suça karışmadı’ diye affedecek miyiz? Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Bu, bu milletin vicdanını yaralar. Bakın, başından itibaren şunu söyledik. Bu tür süreçlerin ve bu sürecin başarıya ulaşmasının iki temel şartı vardır: Birincisi şeffaflıktır. Yani millet her şeyden haberdar olacak. İkincisi ise milletin rızasıdır. Türk milletinin rızası alınmadan bu tür süreçlerin başarıya ulaşmasını beklemek hayaldir, hatta hayalin de ötesindedir.” dedi.
“SOSYAL DEVLET BUNA GÖZ YUMAMAZ”
Destici, yeni yılda emekliye ve asgari ücrete gelecek zamma dair konuşarak, asgari ücretin 33 bin TL olması gerektiğini belirtti.
Hane geçim rakamının altında kalan ailelerin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Destici, “Bununla ilgili çağrımızı yaptık, projemizi sunduk. Tıpkı Asgari Ücret Tespit Komisyonu gibi bir Hane Geçim Rakamı Komisyonu kurulsun. Gerekirse her bölge, hatta her il için ayrı ayrı belirlensin. Örneğin Bursa’da… Bugün aile başına düşen çocuk sayısı ortalama bir buçuk. Yani üç buçuk kişilik bir aileden bahsediyoruz. Bu üç buçuk kişilik aile en düşük kaç lirayla geçinebilir? Diyelim ki 30 bin lirayla. Ama bu aile asgari ücretle 22 bin lira alıyor, başka geliri yok. Eşi çalışmıyor, evi kira. İşte bu aradaki 8 bin lirayı devlet tamamlamalıdır. Ama hemen yanında bir komşusu ya da iş arkadaşı var: Kendisi asgari ücretli, eşi çalışıyor, evi de kendisine ait. Ona ayrıca bir destek vermeye gerek yok. Sosyal devlet adaleti budur. Aynı durum emeklilerimiz için de geçerlidir. Otel köşelerine düşmüş emeklilerin görüntüleri hepimizin yüreğini parçalamaktadır. Sosyal devlet buna göz yumamaz. Bu insanlara sahip çıkmalı; onları otel köşelerinden kurtaracak, insanca yaşayabilecekleri bakımevleri inşa etmeliyiz.” diye konuştu.
“DÜRÜSTLÜKLE YOL İLERLEYECEĞİZ”
BBP Bursa İl Başkanı Oğuz Han, liyakat ve dürüstlükle Yeşil Bursa için mücadele edeceklerini vurgulayarak, “Büyük Birlik Partimiz, kurulduğu günden bugüne milli ve manevi değerlere bağlılığıyla; Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısının ve milletimizin birliğinin teminatı olmuştur. Biz, Türkiye sevdalısı; ülkemizin bekası için Cumhur İttifakı içerisinde sorumluluk alan, ancak gerektiğinde yapıcı eleştirileriyle doğrunun yanında, yanlışın karşısında durmasını bilen bir partiyiz. Bizim pusulamız yalnızca ve yalnızca milletin menfaatidir. Siyasi cambazlıklarla değil; liyakatle, dürüstlükle yol yürüyeceğiz. Yeşil Bursa’mız sadece bir sanayi kenti değil, aynı zamanda coğrafyamızın en önemli kalelerinden biri ve Osmanlı’nın kuruluş başkentidir. Ancak Bursa’nın son yıllarda ihmal edilen ve çözüm bekleyen ciddi sorunları bulunmaktadır. Bunların başında çevre ve hava kirliliği gelmektedir. Uludağ’ımızı, yeşilimizi ve en önemlisi hemşehrilerimizin sağlığını tehdit eden hava kirliliği kaderimiz olamaz. Bu sorunun çözümü, planlı sanayileşme ve güçlü denetimle mümkündür. Kentsel dönüşüm konusunda ise çarpık kentleşmenin getirdiği risklerin ortadan kaldırılması büyük önem taşımaktadır. Bizler, Büyük Birlik Partisi Bursa İl Başkanlığı, yönetim kurulumuz ve meclis üyelerimizle birlikte Bursa’nın tüm sorunlarına el atacak; yapıcı ve yol gösterici bir muhalefet anlayışıyla çözüm üretmeye devam edeceğiz. Yeşil Bursa’mız için elimizden gelenin en iyisini, Allah’ın izniyle hayata geçireceğiz.” ifadelerine yer verdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BBP Bursa İl Kongresi yapıldı: Destici’den İznik, terör ve ekonomi vurgusu
Büyük Birlik Partisi (BBP) Bursa İl Başkanlığı, Türkiye’nin Birliği’ anlayışıyla il kongresi gerçekleştirdi. Mevcut Bursa İl Başkanı Oğuz Han tek listeyle aday oldu.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’nin katılımlarıyla Merinos Atatürk Kültür Merkezi’nde, Bursa İl Kongresi gerçekleştirildi. Tek listeyle gidilen seçimde mevcut Bursa İl Başkanı Oğuz Han yeniden başkanlığa aday oldu.
Kongreye Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol, Alperen Ocakları Genel Başkanı Ali Can Kocaman ve çok sayıda siyasi parti üyesi katılım sağladı.
“TEOLOJİK ZİYARETİN ÖTESİNDE”
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Bursa’nın Türk-İslam tarihi açısından önemine değinerek Papa 14. Leo’nun İznik’e gelişi hakkında açıklamalarda bulundu. Dünyanın gözünün hala İznik’te olduğunu söyleyen Destici, “Elbette ülkeler ve devletler arası ziyaretler yapılabilir. Bu ziyaretler teamüller çerçevesinde olmalı, sınırları iyi çizilmeli ve bu çerçevenin dışına çıkılmamalıdır. Ancak son ziyarete baktığımızda, uzun sayılabilecek bu ziyaretin yalnızca teolojik bir ziyaret olmanın ötesinde, siyasi mesajlar da içerdiğini; bir dostluk ziyaretinden farklı anlam içerdiğini çok net bir şekilde gördük. Vatikan’ın bir devlet olması, aynı zamanda Vatikan’ın başındaki kişinin Papa olması ve Papa’nın bütün Katolik âleminin, tüm Hristiyan dünyasının temsilcisi konumunda bulunması nedeniyle bu ziyaretin, hem kendileri hem de dünya açısından daha büyük bir önem taşıdığını görüyoruz. Verdikleri mesaj şudur: Bu toprakların geçmişte kendilerine ait olduğu ve hâlâ buralardan vazgeçmedikleri. Ancak onlar ne düşünürlerse düşünsünler; biz ecdadımızdan nasıl bağımsız, hür ve müstakil bir devlet, bir ülke teslim aldıysak, evelallah Allah’ın izniyle gelecek nesillerimize, gençlerimize ve çocuklarımıza da büyük, bağımsız ve müstakil Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni emanet edeceğiz.” dedi.
“ORTAK ADI TÜRK MİLLETİDİR”
Bir milletin varlığını sürdürebilmesinin nüfusuyla doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayan Destici, “Şu anda Kürtler bu ülkede önemli bir nüfusa sahiptir. Ancak bu ülkede yaşayan hemen herkesi biz ne olarak adlandırıyoruz? Türk milletinin bir parçası olarak adlandırıyoruz. Buna itiraz edenler olabilir. Bu itirazların gerekçelerine baktığımızda ise, ayrılıkçı bir niyet taşıdıklarını açıkça görmekteyiz. Türk milleti hepimizin ortak adıdır. Bu durum Anayasamızda da açıkça yazılıdır. Bunu söylerken kimsenin etnik kökenini inkâr etmiyoruz; herkesin etnik kimliğine saygı duyuyoruz. Ancak siyasi ve kültürel olarak, her milletin nasıl ortak bir adı ve devletinin bir ismi varsa; Türkiye’de yaşayan, hangi etnik kökene mensup olursa olsun ortak adı Türk milletidir. DEM Partili Van milletvekili çıkıyor ve diyor ki: ‘Siz bir taraftan böyle söylüyorsunuz, diğer taraftan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığına sahip çıkıyorsunuz.’ Elbette sahip çıkacağız. Elbette Suriye’deki ve Irak’taki Türkmenlere de sahip çıkacağız. Kıbrıs, yaklaşık dört, hatta beş asır boyunca bizim hâkimiyetimiz altında kalmış ve tamamen bir Türk yurdu olmuştur. Aynı durum Halep için de geçerlidir. Aynı durum Kerkük için de geçerlidir. Elbette bunları da söyleyeceğiz ve Kıbrıs’ın yanında durmaya sonuna kadar devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
“AFFEDECEK MİYİZ?”
‘Suça karışmamış PKK’lı’ söylemini eleştiren Destici, PKK’lı olmanın başlı başına suça karışmak olduğunu ifade ederek, “Bizim yasamız açık. Türk Ceza Kanunu’nun 314’üncü maddesi, terör örgütü üyeliğini suç olarak kabul ediyor. Bugüne kadar da böyle uygulanmıştır. Şimdi diyelim ki iki terörist, öğretmen Neşe Alten’i ve babasını öldürmek için yola çıktı. Köye vardılar, üç beş terörist evi kuşattı, silahları başlarına dayadılar. İçlerinden biri silahı sıktı, diğeri sıkmadı. Şimdi biz silahı sıkmayanı suçsuz mu kabul edeceğiz? Onu affedecek miyiz? Asla edilmemelidir. İşte konu bu kadar nettir. Ya da Beşiktaş Stadı’nın önünde, Ankara’da bir sivil servis otobüsüne ya da askeri servis aracına bomba koyma meselesi… İki üç kişi bombayı getiriyor, biri düzeneği yerleştiriyor. Şimdi biz düzeneği yerleştirene ceza verip, ona yardım edeni ‘suça karışmadı’ diye affedecek miyiz? Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Bu, bu milletin vicdanını yaralar. Bakın, başından itibaren şunu söyledik. Bu tür süreçlerin ve bu sürecin başarıya ulaşmasının iki temel şartı vardır: Birincisi şeffaflıktır. Yani millet her şeyden haberdar olacak. İkincisi ise milletin rızasıdır. Türk milletinin rızası alınmadan bu tür süreçlerin başarıya ulaşmasını beklemek hayaldir, hatta hayalin de ötesindedir.” dedi.
“SOSYAL DEVLET BUNA GÖZ YUMAMAZ”
Destici, yeni yılda emekliye ve asgari ücrete gelecek zamma dair konuşarak, asgari ücretin 33 bin TL olması gerektiğini belirtti.
Hane geçim rakamının altında kalan ailelerin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Destici, “Bununla ilgili çağrımızı yaptık, projemizi sunduk. Tıpkı Asgari Ücret Tespit Komisyonu gibi bir Hane Geçim Rakamı Komisyonu kurulsun. Gerekirse her bölge, hatta her il için ayrı ayrı belirlensin. Örneğin Bursa’da… Bugün aile başına düşen çocuk sayısı ortalama bir buçuk. Yani üç buçuk kişilik bir aileden bahsediyoruz. Bu üç buçuk kişilik aile en düşük kaç lirayla geçinebilir? Diyelim ki 30 bin lirayla. Ama bu aile asgari ücretle 22 bin lira alıyor, başka geliri yok. Eşi çalışmıyor, evi kira. İşte bu aradaki 8 bin lirayı devlet tamamlamalıdır. Ama hemen yanında bir komşusu ya da iş arkadaşı var: Kendisi asgari ücretli, eşi çalışıyor, evi de kendisine ait. Ona ayrıca bir destek vermeye gerek yok. Sosyal devlet adaleti budur. Aynı durum emeklilerimiz için de geçerlidir. Otel köşelerine düşmüş emeklilerin görüntüleri hepimizin yüreğini parçalamaktadır. Sosyal devlet buna göz yumamaz. Bu insanlara sahip çıkmalı; onları otel köşelerinden kurtaracak, insanca yaşayabilecekleri bakımevleri inşa etmeliyiz.” diye konuştu.
“DÜRÜSTLÜKLE YOL İLERLEYECEĞİZ”
BBP Bursa İl Başkanı Oğuz Han, liyakat ve dürüstlükle Yeşil Bursa için mücadele edeceklerini vurgulayarak, “Büyük Birlik Partimiz, kurulduğu günden bugüne milli ve manevi değerlere bağlılığıyla; Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısının ve milletimizin birliğinin teminatı olmuştur. Biz, Türkiye sevdalısı; ülkemizin bekası için Cumhur İttifakı içerisinde sorumluluk alan, ancak gerektiğinde yapıcı eleştirileriyle doğrunun yanında, yanlışın karşısında durmasını bilen bir partiyiz. Bizim pusulamız yalnızca ve yalnızca milletin menfaatidir. Siyasi cambazlıklarla değil; liyakatle, dürüstlükle yol yürüyeceğiz. Yeşil Bursa’mız sadece bir sanayi kenti değil, aynı zamanda coğrafyamızın en önemli kalelerinden biri ve Osmanlı’nın kuruluş başkentidir. Ancak Bursa’nın son yıllarda ihmal edilen ve çözüm bekleyen ciddi sorunları bulunmaktadır. Bunların başında çevre ve hava kirliliği gelmektedir. Uludağ’ımızı, yeşilimizi ve en önemlisi hemşehrilerimizin sağlığını tehdit eden hava kirliliği kaderimiz olamaz. Bu sorunun çözümü, planlı sanayileşme ve güçlü denetimle mümkündür. Kentsel dönüşüm konusunda ise çarpık kentleşmenin getirdiği risklerin ortadan kaldırılması büyük önem taşımaktadır. Bizler, Büyük Birlik Partisi Bursa İl Başkanlığı, yönetim kurulumuz ve meclis üyelerimizle birlikte Bursa’nın tüm sorunlarına el atacak; yapıcı ve yol gösterici bir muhalefet anlayışıyla çözüm üretmeye devam edeceğiz. Yeşil Bursa’mız için elimizden gelenin en iyisini, Allah’ın izniyle hayata geçireceğiz.” ifadelerine yer verdi.
Kaynak: Ceren Sümbül
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR