Bursa’da sendikalar toplu iş sözleşmesi taleplerini haykırdı

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu ve bağlı sendikalar, 8. Toplu İş Sözleşmesi taleplerini duyurmak ve yaşadıkları sıkıntıları gündeme taşımak adına Fomara Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi

Temmuz ayında 11 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması yapmayı hedefleyen Birleşik Kamu İş Konfederasyonu, taleplerinin yerine getirilmesini ve sıkıntılarının giderilmesi adına meydanlarda seslerini yükseltmeye devam edeceklerini açıkladı.

“MÜCADELEMİZ HERKES İÇİN”

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, emeğe saygı, toplu sözleşmede adalet, Türkiye’de eşitlik ve özgürlük istediklerini belirterek alın teri, emek hakkı ve adalet için verilen mücadelenin, yalnız kendilerinin değil, tüm halkın ortak kaygısının mücadelesi olduğunu açıkladı.

TÜİK’in artık güvenilirliğinin kalmadığını açıklayan Yıldırım, “Açıklanan sahte verilerle milyonlarca kamu emekçisinin, emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin cebinden çalınan alın teri; yoksulluğa, borç batağına ve açlığa dönüşmüştür” şeklinde konuşarak Birleşik Kamu-İş’in araştırma sonuçlarına göre, Haziran 2025 itibarıyla açlık sınırının 27 bin 415 TL, yoksulluk sınırınınsa 83 bin 859 TL’ye ulaştığını aktardı.

Memura ocak ayında verilen altı aylık yüzde 6 zammın, şubat ayında enflasyonun altında kaldığını söyleyen Yıldırım, “Asgari ücret,emekli maaşları açlık sınırının altında kalmıştır. Bu tablo, milyonlarca insanımızın yaşam mücadelesi verdiğinin de açık göstergesidir.” şeklinde konuştu.

“OYUNU BOZMAKTA KARARLIYIZ”

7 dönemdir sürdürülen Toplu Sözleşme Masası’nın ezilen emekçiler için gerçek bir müzakere alanı olmadığını savunan Yıldırım, daha öncen yapılan müzakereleri, “tiyatro sahnesi” olarak tanımladı. Yıldrım, “Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak emekçilerin yok sayıldığı masada oynanan bu oyunu bozmakta kararlıyız. Ağustos ayında başlayacak olan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde artık biz varız.” diye ifade ederek masada sıralayacakları talepleri açıkladı.

TALEPLER AÇIKLANDI

Yıldırım, “TÜİK'in rakamları değil, halkın sofrası konuşulacak. Sadaka gibi verilen zamlar değil, insanca yaşam talepleri duyulacak. Sessiz kalan sendikal anlayışa karşı, kararlı bir mücadele yükselecek. Yalnız bırakılan tüm kamu emekçilerinin masada sesi olacağız. Bu ülkenin öğretmeni, sağlıkçısı, teknisyeni,mühendisi, güvenlik görevlisi ve memuru; daha fazla yoksulluğa mahkûm edilemez. Grev hakkının tanınmadığı, milyonlarca kamu emekçisinin temsil edilmediği bu yapay sözleşme düzeninin bu haliyle işletilmesine razı olmayacağız.” dedi.