Bursa Tahtalı mahallesi sakinleri ormanın ortasındaki beton santrale ‘hayır’ dedi!
Bursa Tahtalı mahallesi sakinleri ormanın ortasındaki beton santrale ‘hayır’ dedi!
Bursa Kent Konseyi ve DOĞADER öncülüğünde Tahtalı mahallesinde ormanın ortasına yapılması planlanan beton santraline karşı protesto gerçekleştirildi. Mahalle komitesi ve doğaseverler, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü binası önünde itirazlarını dile getirdi. İşte ayrıntılar...
Haber Giriş Tarihi: 16.06.2025 13:54
Haber Güncellenme Tarihi: 16.06.2025 22:19
Muhabir:
Ceren Sümbül
Bursa Kent Konseyi ve DOĞADER öncülüğünde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde Tahtalı mahallesinde yapılması planan, insan sağlığına ve doğaya zararı olduğu belirtilen beton santraline karşı basın açıklaması gerçekleştirildi. Santralin kurulmasına yönelik itiraz dilekçelerini il müdürlüğüne ileten Tahtalı mahallesi sakinleri ve doğaseverler, alınan karardan bir an önce geri dönülmesini talep etti.
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun Tahtalı mahallesinde yapılması istenen beton santralinden muaf tutulduğunu açıklayan DOĞADER Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demir, “Biz daha önceki yapmış olduğumuz basın açıklamasında bölge insanının ve doğasının zarar görmesini istemediğimizi ifade ettik. Akabinde ne oldu? Bizler Kurban Bayramı hazırlığı yaparken, bayram telaşısındayken bayram arifesinde valilik bir karar açıkladı. Biz bu projenin iptalini isterken arkamızda durduğumuz kurum bu projeyi çevre etki değerlendirme ÇED sürecinden muaf tuttu. Sanki biz orada toplandık dedik ki biz bunu çok istiyoruz dedik de hemen önündeki engeller kaldırıldı. Projeyi hızlandırdılar. Niçin kaldırdılar? Çünkü firma bir an önce faaliyete başlasın diye. ÇED ne işe yarıyor arkadaşlar? Sürecinde onu yapacak şirket o dosyada doğaya insana ormana, suya, yaşama zarar vermeyeceğine dair taahhütte bulunacaktı orada. Şimdi bu firmayı, bu faaliyeti çete muaf tuttuysanız eğer, bu nasıl koruyacak? Zaten bölgenin üst tarafı her taraf köstebek yuvası gibi. Taş ve maden ocaklarıyla dolu. Her gün ağır tonajlı kamyonlar, yüzlerce kamyon bölgede çakıl taşıyor, mermer taşıyor, maden taşıyor. Etrafını ruhsatlı, ruhsatsız sanayi kuruluşları sarmış bölgenin. Daha 3 gün önce 30 Ağustos Zafer Mahallesi'nde fabrikalardan kaynaklı zehir soludukları için gece uykularından insanlar uyanıyor. Bazen doktora acil servislere gidiyor. Bölge zaten bu denli kritik bir durumdayken bölgenin son ormanlık alanını böylesine madencilik faaliyetine böylesine bir çimento, beton santrale verilmesi kabul edilir bir şey değil. O yüzden de biz bugün buradayız. Bölge halkı temsilcileriyle birlikte bu proje ve baromuzla birlikte bu projeyi karşı çıktığımızı istemediğimizi, buna karşı mücadeleyi sürdüreceğimizi bir kez daha buradan ifade ediyoruz” dedi.
“COĞRAFYAMIZ CİDDİ SAVAŞ TEHDİTİ ALTINDA”
Temiz hava, su ve toprağı korumaya devam edeceklerini vurgulayan Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, “Bugüne kadar bütün ÇED raporlarını takip ettiğimizde ciddi bir denetim olmadan bunun bir işe yaramadığını her zaman gördük. Sorun bir değil ki, İnegazi'de herhangi bir işletme izni alınmadığı halde çimento fabrikası, pazar günü, babalar gününde sabah sekizde muhtarımız kamyonların geldiğini, kazı, dolgu işlemleri yaptığını söylüyor. Tarım topraklarımızı sularımızla sulayarak nitelikli, kaliteli, sağlıklı ürünler yetiştirip Bursalıları, Türkiye'yi beslememiz gerekir. Bunu yapmamız gerekirken biz topraklarımız, suyumuz, temiz havamız için mücadele ediyoruz. Yeter artık diyoruz. Ama şunu da bilmemiz gerekir; biliyorsunuz ki emperyalizm kirletir diye bir sözü vardı DOĞADER’in İnsanlar ölürken toprağa suyu konuşmak tabii ki bizi üzüyor. Coğrafyamız ciddi bir savaş tehdidi altında. Gençler, çocuklar, insanlar, yaşlılar ölüyor. Ama bizler de bu tehditler bizim ülkemize gelmesin daha kaliteli ürünlerle, sağlıklı ürünlerle beslenebilelim diye köylülerimiz, halkımız yerinde geçinsin, barınsın, mutlu olsun diye mücadele ediyoruz. Kent konseyleri olarak biz her zaman dedik; bizden yardım isteyen köylülerimizin, vatandaşlarımızın çiftçilerimizin yanında olacağız” şeklinde konuştu
“DOĞAMIZ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ”
Doğa için mücadeleyi sürdüreceklerini dile getiren Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Mustafa Berkay Aydın, “Bugün Bursa kamuoyunda, dün kamu çalışanlarına, idarecilere, tüm yurttaşlara sesleniyoruz. Aslında çok tartışılacak bir şey yok. Bu be vicdanen ne bölge halkının taleplerine uygun olan bir durum. Ormanın ortasında bir beton santrali söz konusu. Ortada bir tartışma yok aslında. Bu konuda sayın muhtarımız ve bölge halkı süreçten rahatsız ve biz de Nilüfer Kent Konseyi olarak bu tip durumlarda bir mücadele birikimine sahibiz. Elimizden geldiğince son noktaya kadar muhtaçlarımızın taleplerini ve doğamız, çevremiz için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa Tahtalı mahallesi sakinleri ormanın ortasındaki beton santrale ‘hayır’ dedi!
Bursa Kent Konseyi ve DOĞADER öncülüğünde Tahtalı mahallesinde ormanın ortasına yapılması planlanan beton santraline karşı protesto gerçekleştirildi. Mahalle komitesi ve doğaseverler, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü binası önünde itirazlarını dile getirdi. İşte ayrıntılar...
Bursa Kent Konseyi ve DOĞADER öncülüğünde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde Tahtalı mahallesinde yapılması planan, insan sağlığına ve doğaya zararı olduğu belirtilen beton santraline karşı basın açıklaması gerçekleştirildi. Santralin kurulmasına yönelik itiraz dilekçelerini il müdürlüğüne ileten Tahtalı mahallesi sakinleri ve doğaseverler, alınan karardan bir an önce geri dönülmesini talep etti.
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun Tahtalı mahallesinde yapılması istenen beton santralinden muaf tutulduğunu açıklayan DOĞADER Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demir, “Biz daha önceki yapmış olduğumuz basın açıklamasında bölge insanının ve doğasının zarar görmesini istemediğimizi ifade ettik. Akabinde ne oldu? Bizler Kurban Bayramı hazırlığı yaparken, bayram telaşısındayken bayram arifesinde valilik bir karar açıkladı. Biz bu projenin iptalini isterken arkamızda durduğumuz kurum bu projeyi çevre etki değerlendirme ÇED sürecinden muaf tuttu. Sanki biz orada toplandık dedik ki biz bunu çok istiyoruz dedik de hemen önündeki engeller kaldırıldı. Projeyi hızlandırdılar. Niçin kaldırdılar? Çünkü firma bir an önce faaliyete başlasın diye. ÇED ne işe yarıyor arkadaşlar? Sürecinde onu yapacak şirket o dosyada doğaya insana ormana, suya, yaşama zarar vermeyeceğine dair taahhütte bulunacaktı orada. Şimdi bu firmayı, bu faaliyeti çete muaf tuttuysanız eğer, bu nasıl koruyacak? Zaten bölgenin üst tarafı her taraf köstebek yuvası gibi. Taş ve maden ocaklarıyla dolu. Her gün ağır tonajlı kamyonlar, yüzlerce kamyon bölgede çakıl taşıyor, mermer taşıyor, maden taşıyor. Etrafını ruhsatlı, ruhsatsız sanayi kuruluşları sarmış bölgenin. Daha 3 gün önce 30 Ağustos Zafer Mahallesi'nde fabrikalardan kaynaklı zehir soludukları için gece uykularından insanlar uyanıyor. Bazen doktora acil servislere gidiyor. Bölge zaten bu denli kritik bir durumdayken bölgenin son ormanlık alanını böylesine madencilik faaliyetine böylesine bir çimento, beton santrale verilmesi kabul edilir bir şey değil. O yüzden de biz bugün buradayız. Bölge halkı temsilcileriyle birlikte bu proje ve baromuzla birlikte bu projeyi karşı çıktığımızı istemediğimizi, buna karşı mücadeleyi sürdüreceğimizi bir kez daha buradan ifade ediyoruz” dedi.
“COĞRAFYAMIZ CİDDİ SAVAŞ TEHDİTİ ALTINDA”
Temiz hava, su ve toprağı korumaya devam edeceklerini vurgulayan Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, “Bugüne kadar bütün ÇED raporlarını takip ettiğimizde ciddi bir denetim olmadan bunun bir işe yaramadığını her zaman gördük. Sorun bir değil ki, İnegazi'de herhangi bir işletme izni alınmadığı halde çimento fabrikası, pazar günü, babalar gününde sabah sekizde muhtarımız kamyonların geldiğini, kazı, dolgu işlemleri yaptığını söylüyor. Tarım topraklarımızı sularımızla sulayarak nitelikli, kaliteli, sağlıklı ürünler yetiştirip Bursalıları, Türkiye'yi beslememiz gerekir. Bunu yapmamız gerekirken biz topraklarımız, suyumuz, temiz havamız için mücadele ediyoruz. Yeter artık diyoruz. Ama şunu da bilmemiz gerekir; biliyorsunuz ki emperyalizm kirletir diye bir sözü vardı DOĞADER’in İnsanlar ölürken toprağa suyu konuşmak tabii ki bizi üzüyor. Coğrafyamız ciddi bir savaş tehdidi altında. Gençler, çocuklar, insanlar, yaşlılar ölüyor. Ama bizler de bu tehditler bizim ülkemize gelmesin daha kaliteli ürünlerle, sağlıklı ürünlerle beslenebilelim diye köylülerimiz, halkımız yerinde geçinsin, barınsın, mutlu olsun diye mücadele ediyoruz. Kent konseyleri olarak biz her zaman dedik; bizden yardım isteyen köylülerimizin, vatandaşlarımızın çiftçilerimizin yanında olacağız” şeklinde konuştu
“DOĞAMIZ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ”
Doğa için mücadeleyi sürdüreceklerini dile getiren Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Mustafa Berkay Aydın, “Bugün Bursa kamuoyunda, dün kamu çalışanlarına, idarecilere, tüm yurttaşlara sesleniyoruz. Aslında çok tartışılacak bir şey yok. Bu be vicdanen ne bölge halkının taleplerine uygun olan bir durum. Ormanın ortasında bir beton santrali söz konusu. Ortada bir tartışma yok aslında. Bu konuda sayın muhtarımız ve bölge halkı süreçten rahatsız ve biz de Nilüfer Kent Konseyi olarak bu tip durumlarda bir mücadele birikimine sahibiz. Elimizden geldiğince son noktaya kadar muhtaçlarımızın taleplerini ve doğamız, çevremiz için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Kaynak: Ceren Sümbül
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR