DOĞADER’den çağrı: Bursa akıllı kent modeline geçmeli

DOĞADER Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demir, Türkiye genelinde ve kentimiz Bursa’da yaşanan su kuraklığı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Şu an da yaşanılan su sıkıntısının temelinde iklim krizi olduğunu belirten Demir, küresel ısınmanın sebebiyle, insan faaliyetleriyle artan karbon salımının ısınmaya yol açtığını bu nedenle yağmur ve kar oluşumunun engellendiğini söyledi.

“EŞİK ÇOKTAN AŞILDI”

İklim krizi noktasında hem merkezi hükümetin hem de yerel yönetimlerin başarısızlığı olduğunu ifade eden Demir, “Merkezi hükümet, Paris İklim Anlaşması’nı imzalamış olsa da hedefini 2050 yılına koydu. Üstelik iklim yasasında hâlâ fosil yakıtların kullanımını teşvik eden maddeler bulunuyor. Oysa dünyada kritik eşik çoktan aşıldı. Artık hükümetin, yerel yönetimlerin, akademinin, sivil toplumun ve yurttaşların birlikte acil eylem planları oluşturması gerekiyor. Bu eylem planlarının başında karbon salımını azaltmak, yani fosil yakıtlardan uzaklaşmak geliyor. Daha az enerji ve su tüketen teknolojilere geçilmeli. Yenilenebilir enerji aktif olarak kullanılmalı. Kent ısılarını düşürmek, yeşil şehirlere dönüşmek zorundayız.” diye konuşarak Bursa’nın kendi kendini ısıttığını, bu nedenle Bursa’yı soğutmak zorunda olunduğunun altını çizdi.

“DOĞAL YAŞAM ALANLARI KURULMALI”

Demir, kenti soğutma noktasında örnekler vererek, “Ne Kent merkezlerinde boş alanları korumalı, her yere bina dikmemeliyiz. Mahallelerde ağaçlandırma yapılmalı. Boş arsalar parka, yeşil alana dönüştürülmeli. Büyük kent parkları oluşturulmalı. Doğal yaşam alanları korunmalı; sincap, kirpi, kuş, tavşan gibi canlıların yaşayabileceği ekosistemler yaratılmalı. Akıllı binalar yapılmalı. Yağmur suyu hasadı zorunlu olmalı; binalara düşen yağmur suyu toplanmalı ve yeraltı sularını beslemesi için toprağa ulaşmalı. Evlerde az su ve az enerji tüketen sistemlere geçilmeli.” şeklinde konuştu.

“BU SİGORTAYI KULLANIYORUZ”

BUSKİ’nin yapmış olduğu planlı su kesintilerine de değinen Demir, şu anda kente verilen suyun büyük bir kısmının yeraltı sularından sağlandığını açıkladı. Yeraltı sularının sonsuz olmadığını hatırlatan Demir,
“Aslında olağanüstü durumlarda kullanılması gereken bir kaynak. Şu anda bu sigortayı kullanıyoruz. Barajlarda su kalmazsa,günde sadece birkaç saat su verilebilecek duruma gelebiliriz. Artık param var, istediğim kadar kullanırım anlayışından vazgeçilmesi gerekiyor.“ dedi.