Hava Durumu

Bursaspor Başkanı Enes Çelik: Gövdemizi ortaya koyduk

Bursaspor Başkanı Enes Çelik AS TV’de yayınlanan Markaj programında Sönmez Medya Spor Müdürü Süha Gürsoy’un sorularını yanıtladı.

Haber Giriş Tarihi: 17.07.2024 08:12
Haber Güncellenme Tarihi: 17.07.2024 09:29
Kaynak: Süha Gürsoy
Bursaspor Başkanı Enes Çelik: Gövdemizi ortaya koyduk

Pablo Martin Batalla’nın teknik direktörlüğe getirilme süreci ve benzinlik arazisinin satışıyla ilgili akılda kalan konulara açıklık getiren Çelik toplamda 426 milyon lirayı bulan transfer tahtası borcunun 112 milyon lirasını nakit olarak ödediklerini ve tahtayı kapanmamak üzere açtıklarını söyledi.

‘Bursaspor için gövdemizi ortaya koyduk’ diyen Enes Çelik, Batalla’nın teknik direktörlüğe getirilmesini, ‘Ateşle barut yan yana geldi’ sözleriyle yorumladı. 

Enes Çelik’in Markaj programında Süha Gürsoy’un kendisine yönelttiği sorular ve yanıtları şöyle:

BURSASPOR CAMİASI SİZİ ÇOK FAZLA TANIMIYOR. ENES ÇELİK KİMDİR?

“1986 Bursa doğumluyum. İlkokulu Bursa’da, babamın görevi nedeniyle liseyi Ankara’da okudum. İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ticarete erken başladığımdan üniversite üçüncü sınıfta Bursa’dan İstanbul’a gidip geldim. Yaklaşık 17 yıldır ticaretle uğraşıyorum. Özellikle son 7 yıldır tamamen tekstille uğraşıyorum. Texlife adında ev tekstli üzerine polyester iplik üreten bir şirketim var. O şirketin yönetim kurulu başkanlığını yapıyorum. Bunun dışında bir yıldır da 250 fabrikanın oluşturduğu Uludağ Organize Sanayi Bölgesi’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyorum. Evliyim, iki çocuğum var. Futbolu seviyorum. Geçmişte basketbol oynadım. Basketbolda daha mahirim diyebilirim. Bir sakatlık geçirdim ve basketboldan koptum. Ama Bursaspor’u daha çok seviyoruz o ayrı bir konu.”

BURSASPOR’A BAŞKAN OLMA FİKRİ NEREDEN DOĞDU?

“Sanayi bölgesindeki görevimi tebrik için Embiya Topal ve Tarık Çapçı ziyaretime gelmişlerdi. Onlar bana Bursaspor’la ilgili bir girişimde bulunmamız konusunda bir söylemde bulunmuşlardı. Bursaspor’la ilgili konuşurken birkaç fikrimden bahsettim. Onlar da o zamanın Divan Başkanı Galip Sakder’e söylediler. Sonrasında Galip Beylerle de bir yemek yedik. Ben de kendilerine, problemler büyük ama bir konsensüs sağlanırsa bu sorunların çözülebileceğini söyledim. O dönemde bu olmadı, nasip değilmiş. Kısmet yaza oldu. Ama Bursaspor da maalesef 3. Lig’e düştü. Düşmeyi açıkçası öngörmüyordum desem yalan olur ama bir işe nasıl başlarsan öyle gider derler ya, o zaman bu işe başlasaydık böyle olmayabilirdi. Şu andaki hava oluşmayabilirdi. Şartların oluşması, hem yönetimsel, hem kurullar hem de şehirdeki hava anlamında kısmet Mayıs ayınaymış. Akabinde yine Galip beyin başında olduğu divan heyeti Büyükşehir Belediye Başkanımıza seçimden sonra hayırlı olsuna gittiklerinde, ‘Enes beyle ilgili böyle bir düşüncemiz var’ diye bahsetmişler. Sonrasında Sayın Belediye Başkanımız beni aradı. Kendisinin yanına gittim. Gitmeden de o zamanki yönetim kurulu üyesi Sayın Zahit Yanar Bey’den mali tablolarla ilgili bilgi aldım. Tablolara baktım, üzüldüm. Gerçekten yönetimsel anlamda yapılan bariz hatalar bu noktalara getiremeyebilirmiş. Şu an 1,6 milyar liralık borçtan bahsediyoruz. Bu rakam buralara gelmezmiş. Bunu çok net gördüm.  Bu saatten sonra dönüşü var mı? Var. Bunu görmeseydim böyle bir görevi kabul etmezdim. Sağ olsun Belediye Başkanımızla güzel bir görüşme yaptık. Onun da zaten nasıl bir Bursasporlu olduğu belli. Gerçekten sonuna kadar arkamızda olacağını söyledi. Ve bunu da lafta bırakmadı. Akabinde sayın bakanımız Mustafa Varank’la görüştüm. Babamla en son görüştüm. Babamın yapısını bildiğim için en son babamın yanına gittim. Ve babama, ‘Bu şekilde olursa ve sen de işin ucundan tutarsan hep beraber bu cenazeye giden süreç Allah’ın izniyle güzel noktalara gelir’ diye söyledim. Kendisine de bir sunum yaptım. Babamın yaklaşımı evladı olduğum için başta biraz ‘Nasıl olur? noktasındaydı. Çünkü bunun birçok boyutu var. Taraftar boyutu, işin kötüye gitme boyutunda olabilecekler var. Baştan biraz olumsuzdu ama sonradan 2010’da bu işi yaptığından bahsetti. Onu anlatırken ki heyecanını gördüm. Ben de kendisine, ‘Yine olur, hatta hiçbir eksik yok. Ondan daha güzel yaparız” dedim. Ekonomik olarak genel ekonomik koşullar anlamında olumsuz bir konjektür söz konusu sadece. Ama sonrasında bu işin altından kalkılabileceği konusunda o da bazı istişareler yaptı. Karar verdikten sonrasında da yönetim kurulu ve kurulların oluşması süreci başladı. Çünkü ilk etapta 200 milyon liralık bir hibe sözümüz vardı. Bunun da şu an ¾’ünü, 157 milyon lirayı geçtik. Diğer spor kulüplerinin tarihi bilemiyorum ama biz böyle bir hibe taahhüdünde bulunarak göreve geldik. Ve bunu da diğer bulduğumuz desteklerle de ciddi noktalara çekiyoruz. İnşallah toparlayacağız.”

ULAŞILAN RAKAM UMUT ETİĞİNİZ RAKAMLA ÖRTÜŞÜYOR MU?

“Ekonomik koşulların biraz sıkıntılı olmasından kaynaklı yönetici ve kurul üyelerimizin dışındaki katkı istediğimiz düzeyde değil. Ancak bunu tabana yaymakla ilgili bazı projelerimiz var. Yakında bunu açıklayacağız. Yani bunu 3-5 milyonlardan ziyade 500 bin 1 milyon noktasında insanların gücü nispetinde katkılarla bir noktaya ulaşmak istiyoruz. Kombinelerin özellikle ciddi bir noktaya çekilmesi ve sponsorluk destekleriyle bu katkıyı 400 milyon lira barajının üzerine geçirmekle alakalı bir hedefimiz var.”

BENZİNLİĞİN SATIŞ SÜRECİ NASIL GERÇEKLEŞTİ? BU KONUDA KAFALAR KARIŞTI. SATIŞIN DETAYLARINDA NELER VAR?

“Benzinliğin satış süreci biz göreve gelmeden önce başlamıştı zaten. Benzinliğin üzerinde 200 üzerinde ki bunların bir kısmı mükerrer alacaklı, şu an icra mahkemesi bunları sıraya koyuyor. Bu rakam 100’lere inecek diye umuyorum. Ciddi derecede alacaklı vardı. Bu alacaklılardan bir tanesi benzinliği icra yoluyla satışa çıkarttırmıştı zaten. Biz bu süreçte baktık ki Bursaspor’a buradan nasıl bir fayda gelir. İlk denediğimiz yol şuydu: Biz resmi siteden bu konuyu duyurduk ve şu tarihte benzinliğimizin ihalesi var. 81 ilden isteyen insan bu ihaleye girebilir. Girsinler en yüksek fiyata bunu verelim. Ama sonrasında baktık ki benzinliğin üç yıl boyunca bütün geliri Petrol Ofisine ait. Çevremizdeki kimse bu ihaleye girmedi. Neden girmedi? Bir kişi diyelim ki bu ihaleyi 100 milyon liraya aldı. Diyor ki benim param bankada dursa seneye 150 milyon, ondan sonraki yıl 225 milyon, ondan sonraki yıl 300 milyon lirayı geçecek. Ben üç sene hiçbir gelir elde edemeden bunu niye bekleyeyim. Neticede Bursaspor kamu yararına bir dernek. Alacak kişiye rica edelim, devir teslimde de bundan dolayı ‘Gerekirse müdahale ederiz’ ifadesini kullandım. Son dakikaya kadar bekledik ve bir yönetim kurulu üyeme rica ederek “Ne olur ne olmaz gir. İhalede teklifin olsun hiç kimse olmazsa al.” dedim. Ricamız bu oldu. Bursa’da 20’nin üzerinde petrolcüyle görüştük. Hiç kimse girmeyince satışın ilk ayağı benzinlikti. Benzinlik 84 milyon 200 bin lira vergiler dahil satıldı. İkinci ayağı da dükkanlar aşaması. Bir hafta içinde sanırım dükkan aşamasının da ihalesi olacak.  Bilgi sahibi olunmadan şu açıklamalar yapılmaya başlanıldı: ‘200 milyon lira edecek benzinlik, 84 milyon liraya satıldı’ diye. 6 bin 600 metrekarelik Bursaspor arazisinin sadece 2 bin 800 metrekaresi satıldı. 3 bin metrekarenin üzerindeki dükkanların olduğu kısım satılmadı. O kısım da satıldığında bu rakam kaça gelecek? 160,170 milyon lira çıkacak. Onun üzerine biz Bursaspor’a ne kadar destek alabiliriz? Biz bunun hesaplarını yapıyoruz. Biz gerekirse benzinliği aldırdığımız yönetim kurulu arkadaşımıza diyeceğiz ki, ‘Sen Bursaspor’a ne kadar bağış yapacaksın?’ Onun dışında kendimiz müşteri bulmaya çalışacağız buraya. Bizim ricamız üzerine yönetim kurulu üyemiz hiçbir geliri olmayacağını bile bile gelip burayı aldı. O da şimdi diyor ki, ‘Bana teşekkür edilmesi gerekirken böyle şeyler söyleniyor.’ Şimdi bizim buradaki amacımız şu: Biz bu benzinliği yönetim kurulu üyemize ihaleye kimse girmediği için aldırtırdık. Biz bunu satmaya çalışacağız yine. Alacak kişiye de ‘Buraya ne kadar para vereceksin, Bursaspor’a ne kadar bağışta bulunacaksın’ diyeceğiz. Bu rakam yetmiyor çünkü bize. O 160 milyon lira icraya gidecek olan para. Buna dükkanlardan gelecek para da dahil. Biz bu rakamın üzerine bir bağış almaya çalışacağız Bursaspor’a. Hiç kimseden alamazsak yine yönetim kurulu üyemize diyeceğiz ki, ‘Bize ne kadar bağış yapıyorsun?’ Bunu da kamuoyuyla paylaşacağız. Bizim amacımız buydu. Çünkü icraya giden 160 milyon liralık para aslında Bursaspor’un 70-80 milyon liralık bir borcunu kapatıyor. Benim üzüldüğüm nokta o. Ama Bursaspor’a bağıştan gelecek miktar diyelim ki 30-40 milyon lira Bursaspor’un 150 milyon liralık borcunu kapatıyor. Yani Bursaspor’un şu anda geldiğimiz noktadaki durumu maalesef, 2010’lardan, 2012’lerden, 2015’lerden alacağı olanların yargılama bedelleri öyle bir seviyelere ulaşmış ki, resmi yollardan icra üzerinden yaptığınız satış Bursaspor için hiç bir işe yaramıyor. Mesela bankalara olan borç 150 milyon lira, alacağınız paranın tamamı zaten o kadar. Yani sadece bir tarafı kapatabiliyor. 200 tane daha alacaklı var orada. En efektif şekilde Bursaspor buradan nasıl gelir elde edebilir bizim derdimiz bu. Yoksa biz bırakabilirdik ve Bursaspor’un son gayrimenkulü giderdi. Yoksa ben niye kendi yönetim kurulu üyeme bu ihaleye gir diyerek onun da başına iş açayım? Ama biz gerçekten burada gövdemizle bu işe girdik. Bir inisiyatif aldık. Ve son kalan gayrimenkulümüzü nasıl değerlendirebiliriz bunun peşindeyiz. Mesele bu.

PABLO MARTİN BATALLA’NIN TEKNİK DİREKTÖRLÜĞE GETİRİLMESİNİN YARATTIĞI ETKİNİN BU KADAR UÇ NOKTALARA ULAŞACAĞINI BEKLİYOR MUYDUNUZ?

“Ateşle barut yan yana geldi demek ki. Demek ki böyle bir patlama oldu, demek ki böyle bir beklenti varmış. Bir yerden sonra insan öze dönüyor. Ne yaparsanız yapın, kimle görüşürseniz görüşün. Niyetiniz birse ki gerçekten Pablo’nun bakışı da öyle Bursaspor’un menfaati yönünde. Kendi alacağı noktasındaki duruşu da belli yıllardır. Bursaspor’a verdiği hizmetler de belli. Bir yerde buluşuyorsunuz. Kendisiyle ilk etapta Arjantin’deyken facetime üzerinden yaptığımız görüşmelerde hep bize transfer tahtasını açıp açamayacağımızı sordu. Ve ‘Bunu açarsanız benim için bir problem yok’ dedi. Hiçbir zorluk çıkarmadı. İnsan kendi kardeşini getirse bile oraya bir yerde anlaşamadığınız noktalar olur. Bunlar çok normal. Sosyal medyada yazıldı durdu. Bir fikir alışverişinde bulunuyorsunuz. Bu iş basit bir şey değil. Kampanya yapmakla, idari hamlelerle sorunlar bitmiyor. Sahada gerekli skorları almazsanız, o top o kaleden içeri girmezse her şey boşa gidecek. Kendisiyle enine boyuna koşuştuk. Karşı karşıya geldiğimizde bu sorunlar tamamen ortadan kalktı. O sıkıntı sadece Batalla’nın o dönem içinde uzakta olmasından kaynaklandı. Şu an hiçbir sorunumuz yok. Özlüce’de çok güzel bir çalışma ortamı var. Gerek hocanın ekibi,  gerek bizim kendi profesyonellerimizle birlikte inşallah bu hafta da transferi tamamlayıp ilk defa belki de topbaşına tam takım olarak başlamak istiyoruz. İnşallah üç transferimiz de yetişirse ki yetişecek gibi duruyor. Bu hafta transferi bitirip, hocamıza emanet edip ben de beş gün tatile gideceğim.”

BATALLA’NIN BURSASPOR’DAN ALACAĞI OLAN 796 BİN EURO’LUK TUTAR NE OLACAK? BU KONUYU KONUŞTUNUZ MU?

Batalla ile anlaştıktan sonra kendisine, ‘Bursaspor’un büyüklüğü, markası ortada. Büyük kulüplerin efsanelerine borçları olmaz. Biz transfer tahtasında belirli ıskontolar altık. Sen bu bugüne kadar Bursaspor’u hep idare ettin. Bu son anlaşmamızda da paranın konusunu yapmadı. Bu noktada sen biraz bize indirim yap. Biz de sana bu borcumuzu kalıcı gelirlerle ilgili bir takım girişimlerimiz var. Çok uzatmadan 6-7 ay sonra bunları sana ödemeye başlayalım ve borcumuzu kapatalım’ dedim. Hiç beklemiyordu ve çok mutlu oldu böyle bir şeye. Teşekkür etti. Biz, bizi dava eden 7 kıtadaki insanlara bu paraları ödüyorsak, kendi değerimize de bunu ödememiz lazım. Biz Pablo’nun heykelini diktik oraya. O insana da bu paranın kalması yakışmıyor. Ve inşallah da ödeyeceğiz. Kendisine de söyledim. Olması gereken bu.”

BURSASPOR TRANSFERLERİ NASIL YAPIYOR?  PERDE ARKASINDA KİM VAR?

“Böyle bir sorumluluk bir kişiye bırakılamaz. Burada bir ekip çalışması lazım. Transferlerde son sözü yönetim söyler. Hocayla istişare edilir, hocanın oyun sistemine göre belirli oyuncuların alınması şarttır. Bizde de öyle oldu zaten. Yeni bir takım kuruyorsunuz. Bu takımın kimyası, hem karakter hem fiziksel yönden düzgün olmalı. Bu noktada Recep bey’i idari menajerliğe getirdik. Onun yanı sıra maç izleme için metin hocamızı göreve getirdik.  Pablo’nun 5-6 yardımcısı var. Günde 5-6 saat maç izliyorlar. 7-8 kişilik teknik ekip bu oyuncuları izliyor. Bu rapor bize geliyor. Biz de futbol şube sorumlumuz Coşkun beyle bunları mali olarak kıyaslıyoruz. Bu oyuncuların takım kaptanlarına, arkadaşlarına, hocalarına soruyoruz. .biz işin teknik kısmına bir şey diyemeyiz. Ama işin karakter boyutu da önemli. O tarafı da kontrol ederek çoklu bir çalışma örneğiyle bu oyuncular alınıyor.” Buradaki şaşırtıcı olan şey çok hızlı yapılmasıydı. Çünkü çok çalışıldı. Normalde 25-30 günde yapılabilirdi ama 10 günde 30 günlük çalışma sergilendi. Biz bayramda gece 3’lere 4’lere kadar bu transferlerle uğraştık. Bizim yanımızdaki profesyonellerin bin 500, iki bin kişilik bir oyuncu havuzu vardı. Biz hep ilk 100 ilk 200’lük baremdeki oyuncuları aldık. Bazı isimler hocamızdan geldi, bazı isimleri biz hocamıza önerdik. Karşılıklı görüşmelerle bu iş yürüdü.

GURBETÇİ PAZARINA YÖNELİK BİR ÇALIŞMANIZ OLACAK MI?

“Kesinlikle yönelmemiz lazım. Yalnız bu sene onu yapmayacağız. Bu sene son üç transferimiz. Bu transferlerimiz de belli isimler.  Onları kadroya kattıktan sonra 2. Lig’e doğru ocak ayından sonra bu olabilir. Bir iki isim gurbetçi olabilir. Çünkü bize çifte vatandaşlığa sahip isimler geldi.  Azerbaycan’dan ya da Alman uyruklu isimler önerildi. Ama şu an bizim riske girme lüksümüz yok. 3. Lig’de daha çok bilinen, performans, sonuç alınan ve şampiyon olan garanti isimlere gidip bunun temeline bina edeceğimiz 2. ligde bir sistemimiz olacak. bu da 3-4 transfer olacak. Zaten 2. Lig’de 10 transfer yaparsak geçmiş olsun. Başarısız olmuşuz demektir ki mali olarak da dağıtırız ortalığı. O yüzden bu konuda yalnız yapma şeyimiz yok.” 

BURSASPOR, TRANSFER TAHTASINI NASIL AÇTI? BU DOSYALAR BİR DAHA KULÜBÜN KARŞISINA ÇIKACAK MI?

“Öncelikle sonran başlayayım. Bu dosyalar Bursaspor’un bir daha karşısına çıkmayacak inşallah. 8 ay içinde yüzde 92’isi bitmiş olacak. Zahit Yanar Beyle görüşmemizde 350-360 milyon liralık bir rakam vardı karşımızda. Daha sonra işin içine girdikten sonra pazarlık rakamlarının özellikle eskiden alacağı olan futbolcularda yargılama giderlerinin ve faizlerinin rakamları çok uçurduğunu gördük. Son geldiğimiz noktayı size söyleyeyim, 11 milyon Euro artı 30 milyon TL. Bugünkü kurla 426 milyon lira toplam tahtanın bedeli. 18 yabancı, 8 Türk oyuncu.  Total rakam 426 milyon TL. Bu süreçte ciddi anlamda ‘Acaba açmayalım’ dediğimiz zamanlar oldu. Çünkü 3. Lig takımısınız. 1 TL geliriniz yok. Ve karşımızdaki insanlar da ‘başkan geliyormuş, her şeyi kapatacakmış’ mantığındaydı. Onlarla uğraştık. Aslında seçilmeden, Nisan ayında başladığımız bir süreçti. Göreve geldiğimizde bunların büyük bir kısmını çözmüştük ama sancılılar kaldı. Bilerek beklediler. Netice itibarıyla şu anda biz 112 milyon lirasını nakit olarak ödedik bunların. Bunu ilk defa burada açıklıyorum. 10 ay içinde de ödeyeceğimiz rakam 80 milyon TL. Yani toplamda 192 milyon TL’yi biz bu yıl ödemiş olacağız. 192 milyon lirayı ödedikten sonra 620 Bin Euro da TFF 1 ve Süper Lig bonusu koydurduk. Bu da 22-23 milyon lira yapıyor.  Total rakam böylelikle 220-225 milyon TL bandına geliyor. Bunun dışında 3 tane de yabancı futbolcu var. 800 bin Euro bandında. Bunlar tahtada yoktu. Bunların her an tahtaya girme riski olan oyuncular.  Bunlarla ilgili de şimdi bir tura başlayacağız. Bu 800 bin Euro da 426 milyon liranın içinde. Velev ki bunların da tamamını ödesek, 245 milyon bandındaki bir rakama bitmiş oluyor. Böylelikle de bu iş kesin olarak bitmiş olacak. Biz hiçbir dosyaya şunu yapmadık: 100 bin Euro alacağı var. Al sana bin Euro. Aç dosyayı. 20 bin Euro da ceza koy ödemezsek diye.  100 Bin Euro’luk borç 125 bin Euro olmadı. bunlar geçmişte yapılmış. Bazısının alacağı o kadar değil. Adamın 250 bin Euro alacağı var. 320 Ben Euro olmuş. Meğersek ödenmemiş, ödenmediği için de 70 bin Euro üstüne binmiş. Kesin olarak dememin sebebi biz ödeyerek açtık biz tahtayı.” 

BATALLA’NIN SÖZLEŞMESİ 3 YILLIK. BU 3 YILLIK SÜREÇTEKİ HEDEFİNİZ NEDİR?

“Şu an planlamamızdan bahsediyorum. Direk 2. Lig’e yönelik bir kadro kurduk. 2. Lig’de de 1. Lig’e göre yapacağız bunu. 1. Lig’de de Süper Lig’e göre yapıcağız. Futbolda garanti diye bir şey yok. Siz en iyi oyuncuları da alsanız içerideki birlik beraberlik, aile ortamını başaramazsanız burada futbol şube sorumlumuz ve hocamıza çok büyük bir iş düşüyor tabii, biz de bunların ödemelerini zamanında yapmakla mükellefiz ki, baştan olay sıkıntıya girmesin. Bu yönde bir amacımız var. Vakit kaybetmeme üzerine kurulu bir yol haritası benimseyeceğiz. Şimdi şunu söyleyebilirsiniz; ‘Süper Lig’e çıkınca ne yapacaksınız? Şampiyonlar Ligi’ne göre mi kuracaksınız?’ Bu doğru orantıyla neden olmasın derim. Doğru bir şirketleşme modeliyle neden olmasın? Bizim 3. Lig’de olmamız bizim için avantaj aslında. İdari ve finansal olarak Süper Lig’e şimdiden bir hazırlık yapman lazım. Çünkü biz Süper Lig kulübüyüz aslında. Bizim Vakıfköyümüz, stadımız tesislerimiz Süper Lig’e göre. O yüzden geri dönmemek üzere sağlam adımlarla yürümemiz lazım her alanda.'

ŞİRKETLEŞME İÇİN BELİRLEDİĞİNİZ BİR MODEL VAR MI?

 “Şahsi kanaatim, bu son 10-15 yılda küstürülmüş Bursalı iş insanlarının bu sistemin içerisine çekileceği,  bu 400-500 iş insanının ki en çok katkı koymuş iş insanını bu şirketin içine alan,  yeni gelecek iş insanlarını da bu şirketin içine dahil eden ve bu insanların da başkanlık seçiminde etkili olduğu bir model kurmak. Bunu kurarken, içinde bulunduğu duruma göre büyüyen,  sağlam bir finansal yapı kurmak. Sizin de değiniz gibi iki model var. Ya bir sportif AŞ kurulacak, Bursaspor Kulübü Derneği de kurumsal yapısını koruyacak bu ikisinin evliliğinden kaynaklı yeni bir şirket kurulup, yeni bir tüzel kişilik oluşturulup böyle bir model ya da tamamen sahipli bir model. Bunu oylama şeklinde de yaparız. Genel kurulda tartışmaya açabiliriz. Ama benim kafamdaki model daha çok bir sportif AŞ kurulsun, Bursaspor Kulübü Derneği de kendisini korusun, bu ikisi birleşsin ve birbirine bu ikisi mahkum olsun. Birisi mali, birisi idari olarak birlikte yürüyecekleri çıkacak krizlerde nasıl ilerleyeceklerine dair sistemlerin olduğu bir model olsun. Çünkü benim sanayicilerde, iş insanlarında gördüğüm, şu an bir yanlış yaparsak bir daha kimsenin bir daha bir yerden para toplama ihtimali çok zor, hatta yok. O yüzden bizim yanlış yapma şansımız yok. Bu insanların da hesap soracağı bir sistemi kuralım.  Ve rahatlıkla para koyabileceği, benim Bursaspor’da hissem var, orada da hesabını soruyorum dedikleri bir sistem olması lazım.” 

VERGİ VE SGK’DA BİR YAPILANMA OLACAK MI?

“Bursaspor’un 62 milyon liranın üzerinde SGK borcu var. 125 milyon lira dolayında da vergi borcumuz var.  Toplamda da 190 milyon lirayı bulan vergi ve SGK borcu söz konusu. Bunu yapılandırabilmeniz için de bunun yüzde 10’unu ödeyebilmeniz gerekiyor. Bu da 20 milyon liraya yakın bir rakam yapar. Şu anda 3. Lig’deki kulüpler TFF’ye bastırıyor ki yıllık alacağımız rakam 15 milyon liraya çıksın diye. Bizim benzinliği en iyi şekilde değerlendirip, gelen kaynakları en iyi şekilde kullanıp ki şunu da belirteyim, yanındayım kampanyasına gelen çeklerin ve diğer paraların tamamı resmi olarak valilik onaylı hesaptan dekontlu ve resmi olarak çıkıyor. Yani yarın öbür gün, o 230 milyon lira nerelere harcanmış, hepsi zaten belli. Bunun dışında geçmiş yıllardan gelen 12 milyon 750 bin liralık oyuncu alacakları var. Bu rakamın da 7 milyon 700 bin lirasını ödedik. 5 milyonluk elektrik borcu var. Acil ödenmesi gereken borçları da ödüyoruz. Bu iş para toplayarak ilelebet gitmez.”

KALICI GELİR KAYNAKLARI KONUSUNDA NE GİBİ ADIMLAR ATIYORSUNUZ?

“Geçtiğimiz günlerde Spor Bakamınıza bu konuyla ilgili gittik. Büyükşehir Belediye Başkanımıza da gittik. Mustafa Varank Bakanımızla bu konuları tartışıyoruz. Kafamızda bir takım projeler var. Yakında bunları da kamuoyuna açıklayacağız. Bursaspor’a yeni gelir getirici, gayrimenkul konusunda adımlarımız var. Bunları yakında duyuracağız.  Bunları yapıp, akabinde şirketleşmeyi yapıp, eski yöneticilerin alacaklarını da çözersek borçsuz bir Bursaspor noktasına gidebiliriz. Ve tabii ki herkesin yapacağı fedakarlıklarla…”

ALİ AY’LA BİR GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRDİNİZ. ESKİ YÖNETİCİLER ALACAKLARININ YAPILANDIRILMASI YA DA SİLİNMESİ KONUSUNDA NASIL BİR TAVIR İÇERİSİNDELER?

“Ali Ay bir kere iyi bir Bursasporlu. Bunu söylemek istiyorum. Bundan en ufak bir şüphem yok. Kendisiyle bu konuları görüşüyoruz. Yakın zamanda bu konuyla ilgili detayları söyleriz. Çünkü en büyük alacak Ali ağabeyde. Diğerlerinin bazıları da alacaklarını sileceklerini söylediler. O noktada da bazı yöneticiler fedakarlık yapacak. Hep beraber bir şeyler yapmamız lazım. Bunu eritmeden şirketleşmenin de bir anlamı yok. Birine 500 milyon lira borcu olan bir kulübü nasıl şirketleştireceksin.  O da ayrı bir konu.”

GÜNÜN KAÇ SAATİNİ BURSASPOR’LA İLGİLİ GEÇİRİYORSUNUZ?

“Futbol camiası enteresan onu gördüm. Saat 2’ye kadar telefonunuz çalmıyor. Gece saat 2’ye 3’e kadar futbolcular ayaktalar. Çok değişik. Bun bu duruma çok alışık değilim. Sanayi Bölgesi’ndeki görevim devam ettiği için kendi işlerimizi aksatıyoruz ama transfer süreci bittikten sonra sorumluluk daha çok teknik ekibe kalacak ve biz de yine takipte olacağız. Kampa da gideceğim. Ve içim rahatlayacağım. Ben görev olarak 13 transferi bitireceğim, akabinde de onların uyumunu, başarılarını izleyeceğiz.”

YENİ TRANSFERLER SİZİN TABİRİNİZLE ‘BABA’ TRANSFERLER Mİ OLACAK?

“İkisi orta saha, biri kanat oyuncusu, yine bu ligin üzerinde oyuncular. Gerçekten iyi oyuncular.”

KOMBİNE BİLET SATIŞI NE DURUMDA? BEKLENTİNİZLE ÖRTÜŞÜYOR MU?

“Şu an 12 bin kombine bilet satıldı. Ben minimum 20 bin kombine satılmasını rica ediyorum taraftarlardan. Gerçekten bu süreçte yönetim çok fedakarlık yapıyor.  Maddi, manevi çok çalışıyor. Yani stada gelen rakip oyuncuların ayaklarının titremesi gerekiyor. Bizim burada biletli taraftarımızla birlikte 35 bin seyirciye oynamamız lazım. Ben oraya doğru gideceğine inanıyorum. Çünkü öyle bir takım kuruyoruz şu anda. Hocamız da zaten ortada. Hocamızın da kendisine göre bir aurası var. Özellikle stadın etrafındaki alanlarla da ilgili çalışmalarımız var. Taraftarımıza açık çağrım 20 bin kombine bilet barajının geçilmesi.” 

2032 AVRUPA ŞAMPİYONASI İÇİN ADAY ŞEHİRLERDEN BİRİ BURSA. BU DOĞRULTUDA YÜZÜNCÜ YIL STADI’NDA ÇALIŞMALAR NE DURUMDA?

“O süreç için önümüzde yeterli zaman var. Oraya yetişmek için biz de gerek Gençlik ve Spor Bakanlığımızla gerek Büyükşehir Belediyemizle gerek Bursaspor Kulübü olarak ne gerekiyorsa yaparız. Zaten Hibrit çimi yapmamızın en büyük sebebi kış ayları çok büyük problem oluyordu. Tabii ki zemin dışında da belirli standartları var. Çok detaylı, çok yönlü incelemeler söz konusu. O noktada eksik gediğimiz neyse onu yaparız.”

KULÜPTE YENİ BİR YAPILANMA OLACAK MI?

“Sportif direktörlüğe karşıyım. Sportif direktörlüğün olması gerektiğine inanmıyorum. Çünkü bir ego yarışı oluyor. Türkiye’de tam olarak uygulanamıyor. Yani teknik adam bu konularda tam sorumlu. Teknik heyetle yönetim arasında bir idari menajerlik kadrosu yaptık. Sportif anlamda böyle bir şey düşünmüyoruz. Ama kulüp müdürlüğü anlamında öyle bir düşüncemiz var. Yakında açıklarız.”

CAMİAYA BİR MESAJINIZ VAR MI?

“İlk mesajımız kombineler. O noktadaki hedefimiz 20 bin. Diğer iş insanlarına da biz sizi ziyaret edelim, her zaman ederiz ama siz bizi arasanız da çok seviniriz. Yani ‘Böyle bir desteğimiz olur’ diye de siz davet etseniz çok mutlu oluruz. Biz yine gideriz yanlarına ama emin olun şu an Bursaspor’a yapılacak 1 liralık katkı 5 sene sonra yapılacak 10 liralık daha kıymetlidir.”

Kaynak: Süha Gürsoy

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.