ABD, İran’ın nükleer tesislerini vurdu: Türkiye'yi etkiler mi? Uzman isim açıkladı...

Orta Doğu’da gerilim her geçen gün daha da tırmanıyor.

ABD’nin İran’daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine düzenlediği hava saldırısı, bölgedeki savaşın seyrini değiştirdi.

Bu gelişmeyle birlikte sadece bölgesel değil, küresel çatışma riski konuşulmaya başlandı.

Hatta bazı uzmanlar, 3. Dünya Savaşı ihtimalinden söz ediyor.

Sınır komşusu İran’da yaşanan bu saldırıların ardından Türkiye, hem diplomatik tepkisini yükseltti hem de güvenlik önlemlerini artırdı.

NÜKLEER SIZINTI TÜRKİYE'Yİ ETKİLER Mİ?

ABD hava saldırılarının ardından kamuoyunda en çok sorulan sorulardan biri şu oldu:

"İran’daki nükleer tesislerde olası bir sızıntı Türkiye’yi etkiler mi?"

Nükleer Enerji Uzmanı Prof. Dr. Niyazi Meriç, Türkiye Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, halkı rahatlatan değerlendirmelerde bulundu. Meriç’e göre, saldırı sonucu büyük çaplı bir nükleer felaket ihtimali oldukça düşük.

“ÇALIŞAN REAKTÖR OLMADAN ÇERNOBİL GİBİ BİR FELAKET MÜMKÜN DEĞİL”

Prof. Dr. Meriç, İran’ın saldırı öncesi bu ihtimali öngörerek nükleer malzemeleri önceden taşıdığını belirtti. Ayrıca, bu tür tesislerde bir nükleer reaktör bulunmadığı sürece, Çernobil veya Fukuşima benzeri bir felaketin yaşanmasının mümkün olmadığını söyledi.

“Zenginleştirilmiş uranyum veya uranyum hekzaflorür gazı gibi maddeler zarar görse bile, bunlar tesis içinde kalır. En kötü senaryoda bile etki alanı 3 ila 5 kilometre çapında olur ve kısa sürede temizlenebilir.”

“TÜRKİYE İÇİN TEHLİKE YOK”

Uzman değerlendirmesine göre, İran’daki bu tesislerin Türkiye’ye uzaklığı 1.000 kilometreden fazla. Dolayısıyla olası bir gaz sızıntısının Türkiye’ye ulaşması mümkün değil.

“Tesislerden atmosfere karışacak maddelerin uzaklara taşınma riski yok. Ayrıca ABD, nükleer silah kullanmaz. Tahran’a konvansiyonel bomba atılsa bile etkisi maksimum 2 kilometrelik bir alanla sınırlı kalır.”

SONUÇ: TÜRKİYE’DE PANİK YAPILACAK BİR DURUM YOK

Mevcut bilgilere göre, Türkiye açısından nükleer sızıntı riski bulunmuyor. Ancak Orta Doğu'daki gelişmeler yakından izlenmeye devam ediyor. ABD’nin doğrudan müdahil olması, İran’ın misilleme tehditleri ve İsrail’in askeri adımları bölgesel güvenliği ciddi şekilde tehdit ediyor.