Oluşturulma Tarihi: 8 Ağustos 2020, Cumartesi 15:26
Beyaz perdede aşkı izlemek her zaman güzeldir. Hele filmde birbiriyle uyumlu, ten uyumu yüksek çiftler varsa filmin heyecan kat sayısı artar. Filmlerdeki çiftler genelde bize de örnek olur. Sevgilisi olmayanlar filmi izlerken aşkın eksikliğini hisseder, hayatında biri olanlarsa ilişkilere uzaktan bakma şansı elde eder. Sinemanın ateşli çiftlerini ise izlemeye doyamayız. İşte sinema tarihinin en ateşli 10 çifti!
Y Tu Mama Tambien-Maribel Verdu ve Diego Luna Son yılların en tartışmalı filmlerinden biri olan Ananı da (Y Tu Mama Tambien) kimilerine göre gereksiz erotik sahnelerle doluydu. Film, iki yeniyetme ile mutsuz bir evliliği ve trajik bir de sırrı olan yetişkin bir kadının öyküsü üzerine kurulu. Filmin en çok tartışılan sahnelerinden biri de Maribel Verdu, Diego Luna ve Gael Garcie Bernal'in canlandırdığı karakterlerin tekilaları ard arda yuvarladıktan sonra yaşadıkları.
Titanic-Jack ve Rose Yönetmenliğini James Cameron'ın üstlendiği Oscar rekortmeni Titanic filminde Kate Winslet ile Leonardo Di Caprio'nun canlandırdığı aşıkların bu ateşli sahnesi damgasını vurdu.
The Way We Were-Katie ve Hubbell Başrollerini Barbra Streisand ve Robert Redford'un paylaştığı 1973 tarihli The Way We Were filmi, farklılıkları yüzünden birbirlerine aşık olan ve yine farklılıkları yüzünden ayrılmak zorunda kalan bir çiftin öyküsünü anlatıyor.
The Blue Lagoon-Emmeline ve Richard Brooke Shields'e şöhret kazandıran Mavi Göl (The Blue Lagoon) ıssız bir adaya düşen iki gencin aşkı ve cinselliği keşfedişini anlatıyordu.
Riskli İş-Joel ve Lana Riskli İş filminin başrollerde 1983'te kariyerlerinin en parlak dönemini yaşayan Tom Cruise ve Rebecca De Mornay vardı. Yönetmen koltuğunda ise Paul Brickman. Cruise'un canlandırdığı karakter De Mornay'in oynadığı tele kız tarafından baştan çıkarılıyor. Ve sinemanın trende geçen en ateşli aşk sahnelerinden biri ortaya çıkıyor.
Âşık Shakespeare- Viola de Lesseps ve Shakespeare Henüz kadınların sahneye çıkmasına izin verilmeyen bir çağda, sadece tek bir kez sahneye çıkmak için yanıp tutuşan Viola de Lesseps -bu karakteri Gwyneth Paltrow canlandırıyor- erkek kılığına girer. Joseph Fiennes'ın canlandırdığı karakter -ki o da William Shakespeare- genç kadının sırrını keşfeder ve onu baştan çıkarır. İşte Shakespeare'yen bir aşk sahnesi.
Dirty Dancing-Baby Houseman ve Johnny Castle Jennifer Grey ve Patrick Swayze'nin başrollerini paylaştığı Dirty Dancing filmi, hem bütün zamanların en romantik hem de en ateşli filmleri arasında.
A Walk on the Moon-Pearl Kantrowitz ve Daniel Kantrowitz A Walk on the Moon; Diane Lane'in performansıyla kelimenin tam anlamıyla nefes kestiği bir film olarak tarihe geçti. Film, insanoğlunun Ay'a ayak bastığı 1969 yazında geçiyordu. Lane'in canlandırdığı karakterin hayatı çocuklarını yetiştirme ve iyi bir eş olabilme çabası içinde geçer. Pearl, çocuklarını da yanına alıp Dr. Fogler'ın Bungalovları'na tatile gider. Bu yaz, Kantrowitz ailesi aşkın gerçekten ne demek olduğunu anlarlar.
Monster's Ball-Hank Grotowski ve Leticia Musgrove Halle Berry'nin en iyi kadın oyuncu dalında Oscar kazanan ilk siyahi kadın yıldız olarak tarihe geçtiği Monster's Ball hemen açılıştaki cesur sahnesiyle hatırlanıyor. Berry'nin Oscar kazanmasında gardiyan rolündeki Billy Bob Thornton'a 'Bana kendimi iyi hissettir" baştan çıkardığı sahnenin de büyük etkisi olsa gerek.
Mr. & Mrs. Smith-John ve Jane Acaba filmin başrol oyuncuları Angelina Jolie ve Brad Pitt, Bay ve Bayan Smith filminde bu sahneler yüzünden mi birbirlerine aşık oldu; yoksa onlar birbirlerine gerçekten aşık oldukları için mi bu sahneler bu kadar etkileyiciydi.