Oluşturulma Tarihi: 21 Eylül 2021, Salı 09:50
Türkiye'nin yerli ve milli imkanlar ile üretilen genel maksat helikopteri Gökbey'de sevindiren haber geldi. Adım adım seri üretime doğru giden Gökbey'in dördüncü prototipi de yolda. Yakın bir zaman içerisinde yer ve uçuş testlerine dahil olması bekleniyor.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından projelendirilen ve Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tarafından üretilen Gökbey, alanının en iyileri arasında yer alıyor. Türkiye'nin yerli ve milli helikopterini üretmesi amacıyla yapımına başlanan ve başarıyla tasarlanan yerli ve milli genel maksat helikopteri 'Gökbey' hızla seri üretime doğru ilerliyor.
En zorlu iklim ve coğrafyalarda dahi, yüksek irtifa ve yüksek sıcaklıkta, gece ve gündüz koşullarında etkin bir şekilde faaliyet gösterebilecek olan Gökbey genel maksat helikopteri, milli imkan ve kabiliyetler kullanılarak tasarlanıyor ve üretiliyor. 'Özgün Helikopter Programı' kapsamında, yapısal ve aviyonik sistemlerin yanı sıra, transmisyon, rotor ve iniş takımları gibi kritik öneme haiz sistemlerin tasarımları ve üretimleri de tamamen milli kaynaklar kullanılarak gerçekleştiriliyor.
Helikopterin geniş görev yelpazesine sahip olmasından ötürü taşıma, VIP, kargo, hava ambulans, yangın müdahale helikopteri, arama kurtarma ve kıyı ötesi taşıma görevlerini icra edebilecek. Yerli imkanlarla geliştirilip üretilen ilk genel maksat helikopteri Gökbey ilk uçuşunu 6 Eylül 2018 tarihinde saat 06.00'da başarıyla gerçekleştirirken, 2022 yılının ortalarında da seri üretime geçmesi bekleniyor. Gökbey, tüm yapısal elemanları ile sıfırdan tasarlanıp üretildiği için tam bağımsız bir proje olması ile de dikkat çekiyor. Bu sayede her türlü koşul ve isteğe göre modifikasyon işlemleri gerçekleştirilerek konfügre edilebilecek.
Çalışmaların hızla devam ettiğini belirten Gökbey Ürün Başmühendisi Gökhan Tursun, "Gökbey Özgün Helikopter Projemize, 2013 yılında Savunma Sanayii Başkanlığı'nın büyük irade ve destekleri ile başladık. Aslında bu projenin amacı tek bir tip helikopter yapmak değildi. Tasarımından, üretiminden, özel test bina ve altyapılarından, kalifikasyon ve sertifikasyonuna kadar bir altyapı kurma projesiydi. Bu kapsamda da TUSAŞ bünyesinde birçok test binası yaptık. Tasarım anlamında çok özel konularda uzmanlaşma sağlandı. Çok yetişmiş bir ekip oluşturuldu ve şuan içinde bulunduğumuz uçuş hattı dahil olmak üzere çok büyük yatırımlar yapıldı. Arkamda görmüş olduğunuz helikopter, aslında bizim Gökbey projesi kapsamında ürettiğimiz üçüncü prototipimiz. Uçurduğumuz üçüncü prototip. Çok önemli bir noktadayız mevcut durumda da. Sonuçta bu proje kapsamında tüm özel tasarım gereksinimlerine uygun bir şekilde özgün olarak tüm parçaları biz tasarladık, ürettik, test ettik. Dolayısıyla tüm kritik sistemleri bize ait. Bu ne anlama geliyor? Helikopter anlamında tüm tasarım yetkisi TUSAŞ'a ait. Üzerinde istediğimiz şekilde modifikasyon yapabilir haldeyiz. Dolayısıyla da müşterimizden gelecek talep doğrultusunda farklı konfigürasyonlar ile de helikopteri oluşturabiliyoruz. Gökbey'imiz yangından koruma, arama-kurtarma, taşıma, hasta taşıma gibi birçok özel görevi de yapabilecek kapasitede tasarlanmış durumda" şeklinde konuştu.
Gökbey ile ilgili tüm çalışmaların en ince ayrıntılarına kadar sürekli takip edildiğini vurgulayan Başmühendis Tursun, "Dördüncü prototipimiz de yolda. Yakında o da yer ve uçuş testlerine başlayacak. Bu tabi çok önemli. Şuan da dört prototipimizi de üretmiş durumdayız. Bir tanesi yer testlerinde kullanılacak. Üçü bizim uçuş testlerinde hem sertifikasyon hem de kalifikasyon, geliştirme testlerine yardımcı olacak. Dolayısıyla bu son yeni gelecek prototip ile birlikte seri üretim aşamasına bir adım daha yaklaşmış olacağız" diye konuştu.
Gökbey projesindeki en önemli olgunun, helikopterin tüm tasarımsal haklarının TUSAŞ'ta olduğu için istenilen yönde hareket edilebilmesi olduğunu kaydeden Tursun, "Gökbey'de en önemli nokta, bizim burada helikopterin en kritik sistemleri olan; transmisyonu, dişli kutuları, rotor sistemi, palleri, otopilotu, uçuş kontrol sistemi, aviyonikleri, yazılımı, gövdesi, iniş takımı, hemen hemen tüm sistemi saydım. Tüm bunlar aslında bizim sorumluluğumuzda. Sıfırdan bizim tarafımızdan tasarlandı, üretildi, test edildi ve hala testleri devam ediyor. Dolayısıyla tasarım sorumluluğu ve yetkisi tamamen bize ait. Bu anlamda tam anlamıyla helikopter endüstrisine girme anlamında da çok önemli bir fark. Bu kapsamda da gerekli olan tüm altyapılar da gerçekleştirildi" dedi.