Bozdağ, Diyarbakır Cezaevi'nin kapısına kilit vurdu
Bozdağ, Diyarbakır Cezaevi'nin kapısına kilit vurdu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır Cezaevi'nin artık müze olacağını duyurmuş ve "Adalet Bakanlığımız cezaevini tamamen boşalttı. Bugün itibariyle cezavi Adalet Bakanlığı'ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilmiştir" demişti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy müze yapılmak üzere Adalet Bakanlığı’ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teslim edilen Diyarbakır Cezaevini inceledi. Bakan Bozdağ, incelemenin ardından cezaevinin kapısına kilit vurup, anahtarı Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’a teslim etti. Bakan Bozdağ, "Türkiye’de son 20 yıl içerisinde pek çok insan hakları ve demokratikleşme yönünde tarihi adıma imza attık" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 23.10.2022 17:20
Haber Güncellenme Tarihi: 23.10.2022 17:20
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır programına eşlik eden Adalet Bakanı Bozdağ ile Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı toplu açılış töreni öncesinde müzeye çevrilmek üzere Adalet Bakanlığı’ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen Diyarbakır Cezaevini ziyaret ederek, incelemelerde bulundu.
İncelemenin ardından açıklama yapan Bakan Bozdağ, cezaevinde yaşanan olayların Türk demokrasi tarihine geçen kara bir leke olduğunu belirterek, "Bugün Diyarbakır cezaevinin kapısına kilit vuruyor ve böylelikle bir dönemin daha kötü hatıralarıyla hak ihlalleriyle anılan bir mekanı kapatmış, kapısına kilit vurmuş oluyoruz. İnşallah bundan sonraki süreç burada geçmişten ders alan ve geleceğe daha iyi hazırlanan bir Türkiye için burası bilim, kültür ve bir ibret ve iyilik merkezi olarak Diyarbakırlılar başta olmak üzere aziz milletimize hizmet edecektir." dedi.
"İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE KONUSUNDA SIFIR TOLERANS UYGULAMASINI HAYATA GEÇİRDİK"
Diyarbakır Cezaevi’nin de kapatılmasıyla Türkiye’de kötü muamele ve işkence gibi olaylarla anılan cezaevi kalmadığını vurgulayan Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün burada bu mekanın kapısına kilit vurmak suretiyle Türkiye’de geçmişte kötü hatıraların ve hak ihlallerinin merkezi olmuş yerlerden birinin daha kapısına kilit vurmanın şeref ve onurunu yaşıyoruz. Bildiğiniz gibi daha önce Yassıada mahkemelerinin yapıldığı ve ülkemizin seçilmiş Başbakan’ı ve bakanlarının idamına giden süreçlerin ve onların cezaevi dönemlerinin yaşandığı o büyük cinayete ilişkin hadiselerin bulunduğu alanı da biz Demokrasi ve Özgürlükler Adası yaptık ve oranın da kapısına hem kilit vurduk, hem büyük bir anı merkezi, hatıra merkezi ve demokrasi tarihimiz, özgürlükler bakımından da önemli bir mekan haline getirdik. Daha önce yine Ulucanlar Cezaevinde aynen Diyarbakır Cezaevimiz gibi kötü hatıraların ve hak ihlalleri ile anılan bir yerdi. Oranın da kapısına kilit vurduk. Daha sonra orayı da anı müzesi haline getirdik. Türkiye’de son 20 yıl içerisinde pek çok insan hakları ve demokratikleşme yönünde tarihi adıma imza attık. Olağanüstü hal yönetimini bu dönemde kaldırdık. İnkar ve asimilasyon politikalarına bu dönemde son verdik. Ana diller, yerel dil ve lehçeler üzerindeki baskı ve yasakları bu dönemde kaldırdık. İnsan hakları konusunda önemli adımlar attık. İşkence ve kötü muameleye zaman aşımı uygulanmayacağını yasalarımıza geçirdik ve işkence ve kötü muamele konusunda sıfır tolerans uygulamasını bu dönemde hayata geçirdik. İnşallah bu kapanan cezaeviyle de geçmişte kötü muamele ve hak ihlalleri ile anılan Türkiye’de faal halde bulunan herhangi cezaevi de kalmayacaktır.”
Bakan Bozdağ, yeni dönemde de demokratikleşme, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda önemli reformlara imza atmaya devam edeceklerini kaydetti.
Kötü muamele ve işkence ile anılan cezaevlerinin kapılarına kilit vurulması ve buraların anı merkezi haline getirilmesi hususlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Bakan Bozdağ, “Sayın Cumhurbaşkanımıza bu bütün değişiklikleri ortaya koyma iradesi ve kararlılığından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Gerek Yassıada’nın, Demokrasi Özgürlükler Adası olması, gerekse diğer adımların atılması, gerekse bugün burada hak ihlalleri ve kötü uygulamalarıyla anılan Diyarbakır Cezaevinin kapısına kilit vurulması Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle olmuştur. Şahsım ve aziz milletimiz adına, Diyarbakırlılar adına bende Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum.” dedi.
"CEZAEVİNİN KAPISINA KİLİT VURAN BİR ADALET BAKANI OLMANIN ŞEREFİ BANA YETER"
Diyarbakır Cezaevindeki incelemelerin ardından kapıya kilit vuran Bakan Bozdağ, anahtarı Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’a teslim ederek, “Ben kapıya kilidi taktım. Cezaevinin kapısına kilit vuran bir Adalet Bakanı olmanın şerefi bana yeter. Bundan sonra daha güzel anılmasını sağlayacak değerli Kültür Bakanımızdır. Ben anahtarı da kendisine emanet ettim. Artık bu anahtar cezaevi müdürlerinin, infaz koruma memurlarının eliyle değil, anı müzesi sahiplerinin, kültür elçilerinin, iyilik ile yarışanların elinde olacaktır. Ben sayın bakanımıza büyük bir onurla böyle bir kapıya kilit vurmanın heyecan ve şerefiyle anahtarı teslim ettim. Bundan sonra söz de icraat de onun” diye konuştu.
ERSOY: CEZAEVİNİ BİR BİLİM VE KÜLTÜR YUVASI HALİNE GETİREN BİR BAKANLIK OLMA ŞEREFİNİ YAŞAYACAĞIZ
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da Bakan Bozdağ’dan anahtarı teslim alarak, geçmişte yaşanan hatalardan ders alınması gerektiğini vurguladı.
Cezaevini kültür ve bilim yuvası haline getiren bakanlık olmaktan şeref duyduğunu aktaran Bakan Ersoy, şöyle konuştu:
“Geçmişteki yanlışlarımızdan, hatalarımızdan ders çıkarmalıyız ve gelecekte bunları tekrarlamamak içinde hatırlamamız gerekiyor. O yüzden burası yeniden planlanırken aslında anı-müze olarak planlanacak ama cazibe noktası haline gelmesi için kültürel etkinliklerle, kültürel noktalarla da canlandırılacak. Önemli olan başta Diyarbakır olmak üzere vatandaşların birçok sebepten dolayı burayı düzenli olarak ziyaret etmeleri ve her ziyarette geçmişte yapılan yanlışları görüp ders çıkarmaları esas alınıyor. Eskiden girilmesi yasak olan, girilmesi çok zor olan girdikten sonra da çıkması çok zor olan bir yerdi. Şimdi girilmesi de çıkması da kolay olan halkla bütünleşen bir merkez haline gelecek. Çok önemli bir adım atıyor Sayın Cumhurbaşkanımız. Sayın Bakanın da belirtiği gibi Bakanım cezaevi kapatan bir Bakan olma onurunu yaşıyor. Biz de cezaevini bir bilim yuvası, kültür yuvası haline getiren bir bakanlık olma şerefini yaşayacağız inşallah.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bozdağ, Diyarbakır Cezaevi'nin kapısına kilit vurdu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır Cezaevi'nin artık müze olacağını duyurmuş ve "Adalet Bakanlığımız cezaevini tamamen boşalttı. Bugün itibariyle cezavi Adalet Bakanlığı'ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilmiştir" demişti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy müze yapılmak üzere Adalet Bakanlığı’ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teslim edilen Diyarbakır Cezaevini inceledi. Bakan Bozdağ, incelemenin ardından cezaevinin kapısına kilit vurup, anahtarı Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’a teslim etti. Bakan Bozdağ, "Türkiye’de son 20 yıl içerisinde pek çok insan hakları ve demokratikleşme yönünde tarihi adıma imza attık" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır programına eşlik eden Adalet Bakanı Bozdağ ile Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı toplu açılış töreni öncesinde müzeye çevrilmek üzere Adalet Bakanlığı’ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen Diyarbakır Cezaevini ziyaret ederek, incelemelerde bulundu.
İncelemenin ardından açıklama yapan Bakan Bozdağ, cezaevinde yaşanan olayların Türk demokrasi tarihine geçen kara bir leke olduğunu belirterek, "Bugün Diyarbakır cezaevinin kapısına kilit vuruyor ve böylelikle bir dönemin daha kötü hatıralarıyla hak ihlalleriyle anılan bir mekanı kapatmış, kapısına kilit vurmuş oluyoruz. İnşallah bundan sonraki süreç burada geçmişten ders alan ve geleceğe daha iyi hazırlanan bir Türkiye için burası bilim, kültür ve bir ibret ve iyilik merkezi olarak Diyarbakırlılar başta olmak üzere aziz milletimize hizmet edecektir." dedi.
"İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE KONUSUNDA SIFIR TOLERANS UYGULAMASINI HAYATA GEÇİRDİK"
Diyarbakır Cezaevi’nin de kapatılmasıyla Türkiye’de kötü muamele ve işkence gibi olaylarla anılan cezaevi kalmadığını vurgulayan Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün burada bu mekanın kapısına kilit vurmak suretiyle Türkiye’de geçmişte kötü hatıraların ve hak ihlallerinin merkezi olmuş yerlerden birinin daha kapısına kilit vurmanın şeref ve onurunu yaşıyoruz. Bildiğiniz gibi daha önce Yassıada mahkemelerinin yapıldığı ve ülkemizin seçilmiş Başbakan’ı ve bakanlarının idamına giden süreçlerin ve onların cezaevi dönemlerinin yaşandığı o büyük cinayete ilişkin hadiselerin bulunduğu alanı da biz Demokrasi ve Özgürlükler Adası yaptık ve oranın da kapısına hem kilit vurduk, hem büyük bir anı merkezi, hatıra merkezi ve demokrasi tarihimiz, özgürlükler bakımından da önemli bir mekan haline getirdik. Daha önce yine Ulucanlar Cezaevinde aynen Diyarbakır Cezaevimiz gibi kötü hatıraların ve hak ihlalleri ile anılan bir yerdi. Oranın da kapısına kilit vurduk. Daha sonra orayı da anı müzesi haline getirdik. Türkiye’de son 20 yıl içerisinde pek çok insan hakları ve demokratikleşme yönünde tarihi adıma imza attık. Olağanüstü hal yönetimini bu dönemde kaldırdık. İnkar ve asimilasyon politikalarına bu dönemde son verdik. Ana diller, yerel dil ve lehçeler üzerindeki baskı ve yasakları bu dönemde kaldırdık. İnsan hakları konusunda önemli adımlar attık. İşkence ve kötü muameleye zaman aşımı uygulanmayacağını yasalarımıza geçirdik ve işkence ve kötü muamele konusunda sıfır tolerans uygulamasını bu dönemde hayata geçirdik. İnşallah bu kapanan cezaeviyle de geçmişte kötü muamele ve hak ihlalleri ile anılan Türkiye’de faal halde bulunan herhangi cezaevi de kalmayacaktır.”
Bakan Bozdağ, yeni dönemde de demokratikleşme, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda önemli reformlara imza atmaya devam edeceklerini kaydetti.
"TÜM BUNLAR, SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN İRADESİYLE OLDU"
Kötü muamele ve işkence ile anılan cezaevlerinin kapılarına kilit vurulması ve buraların anı merkezi haline getirilmesi hususlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Bakan Bozdağ, “Sayın Cumhurbaşkanımıza bu bütün değişiklikleri ortaya koyma iradesi ve kararlılığından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Gerek Yassıada’nın, Demokrasi Özgürlükler Adası olması, gerekse diğer adımların atılması, gerekse bugün burada hak ihlalleri ve kötü uygulamalarıyla anılan Diyarbakır Cezaevinin kapısına kilit vurulması Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle olmuştur. Şahsım ve aziz milletimiz adına, Diyarbakırlılar adına bende Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum.” dedi.
"CEZAEVİNİN KAPISINA KİLİT VURAN BİR ADALET BAKANI OLMANIN ŞEREFİ BANA YETER"
Diyarbakır Cezaevindeki incelemelerin ardından kapıya kilit vuran Bakan Bozdağ, anahtarı Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’a teslim ederek, “Ben kapıya kilidi taktım. Cezaevinin kapısına kilit vuran bir Adalet Bakanı olmanın şerefi bana yeter. Bundan sonra daha güzel anılmasını sağlayacak değerli Kültür Bakanımızdır. Ben anahtarı da kendisine emanet ettim. Artık bu anahtar cezaevi müdürlerinin, infaz koruma memurlarının eliyle değil, anı müzesi sahiplerinin, kültür elçilerinin, iyilik ile yarışanların elinde olacaktır. Ben sayın bakanımıza büyük bir onurla böyle bir kapıya kilit vurmanın heyecan ve şerefiyle anahtarı teslim ettim. Bundan sonra söz de icraat de onun” diye konuştu.
ERSOY: CEZAEVİNİ BİR BİLİM VE KÜLTÜR YUVASI HALİNE GETİREN BİR BAKANLIK OLMA ŞEREFİNİ YAŞAYACAĞIZ
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da Bakan Bozdağ’dan anahtarı teslim alarak, geçmişte yaşanan hatalardan ders alınması gerektiğini vurguladı.
Cezaevini kültür ve bilim yuvası haline getiren bakanlık olmaktan şeref duyduğunu aktaran Bakan Ersoy, şöyle konuştu:
“Geçmişteki yanlışlarımızdan, hatalarımızdan ders çıkarmalıyız ve gelecekte bunları tekrarlamamak içinde hatırlamamız gerekiyor. O yüzden burası yeniden planlanırken aslında anı-müze olarak planlanacak ama cazibe noktası haline gelmesi için kültürel etkinliklerle, kültürel noktalarla da canlandırılacak. Önemli olan başta Diyarbakır olmak üzere vatandaşların birçok sebepten dolayı burayı düzenli olarak ziyaret etmeleri ve her ziyarette geçmişte yapılan yanlışları görüp ders çıkarmaları esas alınıyor. Eskiden girilmesi yasak olan, girilmesi çok zor olan girdikten sonra da çıkması çok zor olan bir yerdi. Şimdi girilmesi de çıkması da kolay olan halkla bütünleşen bir merkez haline gelecek. Çok önemli bir adım atıyor Sayın Cumhurbaşkanımız. Sayın Bakanın da belirtiği gibi Bakanım cezaevi kapatan bir Bakan olma onurunu yaşıyor. Biz de cezaevini bir bilim yuvası, kültür yuvası haline getiren bir bakanlık olma şerefini yaşayacağız inşallah.”
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR