YYÜ Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Köse: “Kuzey Anadolu fayında her an deprem olabilir, Marmara Denizinde de her an deprem olabilir. Bunu hiçbir zaman göz ardı etmemeliyiz”
Haber Giriş Tarihi: 27.10.2016 13:49
Haber Güncellenme Tarihi: 27.10.2016 13:49
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, Marmara Bölgesi’nde depremlerin olabileceği uyarısında bulunarak, “Buna yönelik kentsel yapılaşmalara ilişkin politikaları desteklememiz gerekir” dedi.
İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, Kuzey Anadolu fayının Karlıova’dan Erzincan, Tokat, Amasya, Bolu ve Kocaeli sınırlarından Marmara Denizine kadar ulaştığını belirterek, “Bu hat daha sonra Sarısu Körfezinden de Ege Denizine ulaşan bir aktif fay zumudur. Dolayısıyla muhakkak beklenti içerisinde olmamız lazım. Bazen vatandaşlarımıza abartılıyor gibi görünüyor, ancak Marmara Bölgesi hem sanayisiyle hem ekonomisiyle hem de nüfusuyla Türkiye’nin kalbi ve beyni noktasındadır. En önemli yeridir. Dolayısıyla burada meydana gelecek olan olası yıkımlar hem uzmanlaşmış insan kitlesi kaybı, hem ekonomik kayıplar açısından bütün Türkiye’yi etkileyebilecek bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle Kuzey Anadolu fayında her an deprem olabilir. Marmara Denizinde de her an deprem olabilir. Bunu hiçbir zaman göz ardı etmemeliyiz. Buna yönelik kentsel yapılaşmalara ilişkin politikaları desteklememiz gerekir” uyarısında bulundu.
Avrasya ile Afrika plakalarının Türkiye’yi sıkıştırdığını savunan Köse, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu sıkışma her zaman olacak. Bu sıkışma her zaman olacağına göre depremler de her zaman Türkiye’nin her yerinde yaşanacak. En yıkıcı depremler nerede meydana gelecek? Tabi ki de büyük plakaların birbiri üzerine kaydığı yerlerde olacak. Marmara’da Kuzey Anadolu fayı üzerinde herhangi bir noktada depremler meydana gelebilir.”
Türkiye’nin bütünüyle depremsel bir ülke olduğunu ifade eden Köse, “Farklı fay hatları üzerinde farklı büyüklüklerde farklı yıkıcılıklarda farklı şiddetlerde depremlerin meydana geleceğini bilmek zorundayız. Tedbirlerimizi de buna göre almamız lazım. O halde ne yapabiliriz? Vatandaş evlerini nerede yapabilir? Bu önemli bir olgu, düzlük olan hiçbir yerde vatandaş ev yapmamalıdır. Eğer kendi evini yapacaksa mümkünse kaya zeminlerde ev yapmalıdır” diye konuştu.
Kıbrıs’ın Mersin’le birleşeceğini de savunan Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, bununla alakalı süre vererek, “Yaklaşık 10 milyon yıl sonunda biz Kıbrıs’ın Mersin’e eklenmesini bekleyebiliriz. Peki, nasıl oluyor bu? İki plaka birbirine yaklaşırken biri diğerinin altına doğru geliyor. Güneydeki plakada Türkiye’ye doğru gelmeye devam etmektedir. İki plaka parçası birleşmiş olacak ve Türkiye’nin olduğu kısım büyümüş olacak. Türkiye’nin oluşumu açısından olaya baktığımızda gerideki süreçte aynan böyle işlemişti. Bunlar çok uzun sürede meydana gelmektedir. Tüm bunları göz önüne aldığımızda Türkiye’de her yerde deprem bekleyebiliriz” şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Marmara için kritik deprem uyarısı
YYÜ Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Köse: “Kuzey Anadolu fayında her an deprem olabilir, Marmara Denizinde de her an deprem olabilir. Bunu hiçbir zaman göz ardı etmemeliyiz”
İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, Kuzey Anadolu fayının Karlıova’dan Erzincan, Tokat, Amasya, Bolu ve Kocaeli sınırlarından Marmara Denizine kadar ulaştığını belirterek, “Bu hat daha sonra Sarısu Körfezinden de Ege Denizine ulaşan bir aktif fay zumudur. Dolayısıyla muhakkak beklenti içerisinde olmamız lazım. Bazen vatandaşlarımıza abartılıyor gibi görünüyor, ancak Marmara Bölgesi hem sanayisiyle hem ekonomisiyle hem de nüfusuyla Türkiye’nin kalbi ve beyni noktasındadır. En önemli yeridir. Dolayısıyla burada meydana gelecek olan olası yıkımlar hem uzmanlaşmış insan kitlesi kaybı, hem ekonomik kayıplar açısından bütün Türkiye’yi etkileyebilecek bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle Kuzey Anadolu fayında her an deprem olabilir. Marmara Denizinde de her an deprem olabilir. Bunu hiçbir zaman göz ardı etmemeliyiz. Buna yönelik kentsel yapılaşmalara ilişkin politikaları desteklememiz gerekir” uyarısında bulundu.
Avrasya ile Afrika plakalarının Türkiye’yi sıkıştırdığını savunan Köse, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu sıkışma her zaman olacak. Bu sıkışma her zaman olacağına göre depremler de her zaman Türkiye’nin her yerinde yaşanacak. En yıkıcı depremler nerede meydana gelecek? Tabi ki de büyük plakaların birbiri üzerine kaydığı yerlerde olacak. Marmara’da Kuzey Anadolu fayı üzerinde herhangi bir noktada depremler meydana gelebilir.”
Türkiye’nin bütünüyle depremsel bir ülke olduğunu ifade eden Köse, “Farklı fay hatları üzerinde farklı büyüklüklerde farklı yıkıcılıklarda farklı şiddetlerde depremlerin meydana geleceğini bilmek zorundayız. Tedbirlerimizi de buna göre almamız lazım. O halde ne yapabiliriz? Vatandaş evlerini nerede yapabilir? Bu önemli bir olgu, düzlük olan hiçbir yerde vatandaş ev yapmamalıdır. Eğer kendi evini yapacaksa mümkünse kaya zeminlerde ev yapmalıdır” diye konuştu.
Kıbrıs’ın Mersin’le birleşeceğini de savunan Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, bununla alakalı süre vererek, “Yaklaşık 10 milyon yıl sonunda biz Kıbrıs’ın Mersin’e eklenmesini bekleyebiliriz. Peki, nasıl oluyor bu? İki plaka birbirine yaklaşırken biri diğerinin altına doğru geliyor. Güneydeki plakada Türkiye’ye doğru gelmeye devam etmektedir. İki plaka parçası birleşmiş olacak ve Türkiye’nin olduğu kısım büyümüş olacak. Türkiye’nin oluşumu açısından olaya baktığımızda gerideki süreçte aynan böyle işlemişti. Bunlar çok uzun sürede meydana gelmektedir. Tüm bunları göz önüne aldığımızda Türkiye’de her yerde deprem bekleyebiliriz” şeklinde konuştu.
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR