Nagehan Alçı: Cumhurbaşkanlığı makamının çok kısıtlı bir bütçesi olmalı
Nagehan Alçı: Cumhurbaşkanlığı makamının çok kısıtlı bir bütçesi olmalı
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, parlamenter sistem önerileri için "Eskiye dönüş" denmesini doğru bulmadığını söyledi. Alçı, "Yeni sistemde en önemli mevzu kesinlikle Cumhurbaşkanı'nın tam yetkisiz ve tamamen sembolik olması. Ayrıca yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı makamının çok kısıtlı bir bütçesi ve minimum sayıda çalışanı olmalı" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 30.09.2021 11:40
Haber Güncellenme Tarihi: 30.09.2021 11:40
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden Başbakanlık Hükümet Sistemi'ne geçiş mümkün mü?' başlıklı yazısında özellikle muhalefet partilerince dile getirilen 'güçlendirilmiş parlamenter sistem' önerilerini değerlendirdi.
"İster 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' denilsin ister 'Başbakanlık Hükümet Sistemi', aynı kapıya çıkıyor" diyen Alçı, şunları söyledi:
"Hükümeti TBMM'de 301 sandalyeyi bulan siyasi parti ya da partiler kurar. Başbakan ve bakanlar kurulu devleti yönetir. Cumhurbaşkanı tam yetkisiz ve tamamen sembolik olur. Norveç Kralı tarzı simgesel Cumhurbaşkanı'nı 3/4 çoğunlukla TBMM seçer. Cumhurbaşkanı Çankaya'da oturur. Yani TBMM'nin çok güçlendiği, TBMM'den çıkan hükümetin de muktedir olduğu bir siyasal model."
Bu sisteme 'eskiye dönüş' denmesinin doğru olmadığını ifade eden Alçı, "Eski Türkiye rejiminde Cumhurbaşkanlığı makamı gayet yetkili ve güçlüydü. Askerler anayasayı o felsefeye göre yapmışlardı. Çünkü her zaman bir vesayet gücü olarak kendilerinden biri Cumhurbaşkanı olacak diye tasarlıyorlardı" dedi.
Alçı, "1982 anayasasının sözde parlamentarizm modeli aslında nerdeyse yarı-başkanlık sistemiydi. Cumhurbaşkanı istediğinde Ahmet Necdet Sezer'in sık sık yaptığı gibi hükümeti sabote edebiliyor ve rejimi kilitleyebiliyordu" ifadesine yer verdiği yazısına şöyle devam etti:
'En önemli mevzu kesinlikle Cumhurbaşkanı'nın tam yetkisiz ve tamamen sembolik olması'
"Oysa parlamentarizm felsefesine Cumhurbaşkanlığı makamının güçlü ve yetkili olması esastan aykırıdır. O yüzden yeni sistemde en önemli mevzu kesinlikle Cumhurbaşkanı'nın tam yetkisiz ve tamamen sembolik olması.
Ayrıca yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı makamının çok kısıtlı bir bütçesi ve minimum sayıda çalışanı olmalı. Devletin birliğini temsil eden saygınlığı yüksek bir makam ama ne yürütmeyi ne yasamayı ne yargıyı şekillendirme gücü yok.
Dünkü yazımda esasen söylediğim şuydu...
Eğer Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden Başbakanlık hükümet sistemine geçecekse kesinlikle bu önümüzde 1.5 sene içinde olmalı. Bunu da özellikle Kemal Bey ve Meral Hanım'a hitaben yazdım. Zira samimiyetle parlamentarizm istediklerini biliyorum. Her iki siyasetçinin de 'Kim Cumhurbaşkanı adayı olsun' başlığındaki anlamsız tartışmaları bir yana bırakıp 'Haziran 2023'te Başkanlık seçimleri yapılmamalıdır. Yeni sistemle TBMM seçimlerine gidelim' diye bastırması gerekir.
Eğer 25 Haziran 2023 ve özellikle 9 Temmuz 2023 Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri gerçekleşirse Millet İttifakı'nın 'Sonra yeni sisteme geçeriz' lafları tamamen boş olur. Bu düşünce akıllardan çıkmalı."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nagehan Alçı: Cumhurbaşkanlığı makamının çok kısıtlı bir bütçesi olmalı
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, parlamenter sistem önerileri için "Eskiye dönüş" denmesini doğru bulmadığını söyledi. Alçı, "Yeni sistemde en önemli mevzu kesinlikle Cumhurbaşkanı'nın tam yetkisiz ve tamamen sembolik olması. Ayrıca yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı makamının çok kısıtlı bir bütçesi ve minimum sayıda çalışanı olmalı" dedi.
Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden Başbakanlık Hükümet Sistemi'ne geçiş mümkün mü?' başlıklı yazısında özellikle muhalefet partilerince dile getirilen 'güçlendirilmiş parlamenter sistem' önerilerini değerlendirdi.
"İster 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' denilsin ister 'Başbakanlık Hükümet Sistemi', aynı kapıya çıkıyor" diyen Alçı, şunları söyledi:
"Hükümeti TBMM'de 301 sandalyeyi bulan siyasi parti ya da partiler kurar. Başbakan ve bakanlar kurulu devleti yönetir. Cumhurbaşkanı tam yetkisiz ve tamamen sembolik olur. Norveç Kralı tarzı simgesel Cumhurbaşkanı'nı 3/4 çoğunlukla TBMM seçer. Cumhurbaşkanı Çankaya'da oturur. Yani TBMM'nin çok güçlendiği, TBMM'den çıkan hükümetin de muktedir olduğu bir siyasal model."
Bu sisteme 'eskiye dönüş' denmesinin doğru olmadığını ifade eden Alçı, "Eski Türkiye rejiminde Cumhurbaşkanlığı makamı gayet yetkili ve güçlüydü. Askerler anayasayı o felsefeye göre yapmışlardı. Çünkü her zaman bir vesayet gücü olarak kendilerinden biri Cumhurbaşkanı olacak diye tasarlıyorlardı" dedi.
Alçı, "1982 anayasasının sözde parlamentarizm modeli aslında nerdeyse yarı-başkanlık sistemiydi. Cumhurbaşkanı istediğinde Ahmet Necdet Sezer'in sık sık yaptığı gibi hükümeti sabote edebiliyor ve rejimi kilitleyebiliyordu" ifadesine yer verdiği yazısına şöyle devam etti:
'En önemli mevzu kesinlikle Cumhurbaşkanı'nın tam yetkisiz ve tamamen sembolik olması'
"Oysa parlamentarizm felsefesine Cumhurbaşkanlığı makamının güçlü ve yetkili olması esastan aykırıdır. O yüzden yeni sistemde en önemli mevzu kesinlikle Cumhurbaşkanı'nın tam yetkisiz ve tamamen sembolik olması.
Ayrıca yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı makamının çok kısıtlı bir bütçesi ve minimum sayıda çalışanı olmalı. Devletin birliğini temsil eden saygınlığı yüksek bir makam ama ne yürütmeyi ne yasamayı ne yargıyı şekillendirme gücü yok.
Dünkü yazımda esasen söylediğim şuydu...
Eğer Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden Başbakanlık hükümet sistemine geçecekse kesinlikle bu önümüzde 1.5 sene içinde olmalı. Bunu da özellikle Kemal Bey ve Meral Hanım'a hitaben yazdım. Zira samimiyetle parlamentarizm istediklerini biliyorum. Her iki siyasetçinin de 'Kim Cumhurbaşkanı adayı olsun' başlığındaki anlamsız tartışmaları bir yana bırakıp 'Haziran 2023'te Başkanlık seçimleri yapılmamalıdır. Yeni sistemle TBMM seçimlerine gidelim' diye bastırması gerekir.
Eğer 25 Haziran 2023 ve özellikle 9 Temmuz 2023 Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri gerçekleşirse Millet İttifakı'nın 'Sonra yeni sisteme geçeriz' lafları tamamen boş olur. Bu düşünce akıllardan çıkmalı."
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR