Basın çalışanlarının tüm haklarını savunmalıyız

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakanlık Merkez Bina'da Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) Başkanı Rıza Özel ve Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti.

Dernek Başkanı Özel'in görüşmede dile getirdiği, gazetecilerin yıpranma hakkı konusuna değinen Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda bir çalışma yapılması talimatını verdiğini anımsattı. Medya İşçileri Sendikası (Medya-İş) yöneticilerinin de bu konuda düşüncelerini kendisiyle paylaştığını anımsatan Arınç, ''Umarım bu konuda olumlu bir sonuca ulaşırız'' dedi.

2008'de yeni Sosyal Güvenlik Kanunu'yla fiili hizmet zammının sadece basın sektöründe değil başka sektörlerde de kaldırıldığını hatırlatan Arınç, şöyle devam etti:

''Onlarla ilgili hükümetimizin tavrı ne olacak, bunu yakın planda göreceğiz zannediyorum. İnşallah sizin düşündüğünüz şekliyle gerçekleşebilir ama 2008'e yönelik talep doğrusu çok makul, çok uygun bir talep değil. Yani eğer bu haklara yeniden kavuşacaksanız buna hem 'şükür' demeliyiz hem de kanun eğer yayınlandığı tarihten itibaren geçerli olacaksa buna şapka çıkarmalıyız. Başka yapacak bir şey yok. Fiili hizmet zammı eğer konabilirse, ben sizin kadar kesin konuşmuyorum bunu hep beraber takip edeceğiz. Sadece ümitli olduğumu ifade etmek istiyorum.

Biz basın çalışanlarından yana prensip olarak mutlaka olumlu düşünmek isteriz. Fiili hizmet zammı veya yıpranma hakkı ne kadar bir haklı talep olarak getiriliyor, konuşuluyor, savunuluyorsa bence basın sektöründe çalışanların bütün haklarını aynı derecede savunmamız, onlar için mesela sendikal hakları düşünmemiz, onlar için çalışma güvencesini düşünmemiz, onlar için eğer hakları noktasında bir gerileme varsa, maaşları, primleri, özlük hakları ödenmiyorsa yine onlar için mücadele etmemiz gerekiyor.''

Basın sektöründe çalışanların tek sorununun fiili hizmet zammı konusu olmadığının altını çizen Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları kaydetti:

''Bugün çalıştığı gazeteden aylardır maaş alamayan her gün kapı önüne konulma tehdidiyle karşı karşıya kalan ve maalesef çalışma güvencelerinin sıfırlandığı bir Türkiye'de yaşıyoruz. Her basın çalışanı kendi arkadaşlarının da haklarını kendi hakkı gibi bilmeli ve bunların üzerine titremelidir. Biz sadece fiili hizmet zammını öngörmüyoruz ama hükümet olarak yapacaklarımız var, yapamadıklarımız var. Mesela niçin sendikalaşma bütün gazetelerde veya televizyonlarda yok da sadece Anadolu Ajansı'nda 2 sendikayla yola devam ediyoruz? Bütün bunları sorgulamak durumundayız. Bunları birlikte düşündüğümüz takdirde daha ciddi yol alabileceğimizi göreceğiz.''