Charlie Hebdo'da sular durulmuyor

7 Ocak’taki 12 kişinin öldüğü terör saldırısının ardından çıkan ilk sayıda, derginin Hz. Muhammed karikatürlü kapağını çizen Luz, ayrılma nedeninin dergideki iç gerilimlerle ilgili olmadığını belirtti.

1992 yılında Charlie Hebdo’ya giren Luz, Fransız Liberation gazetesine verdiği mülakatta, iki radikal dinci terörist tarafından düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden yedi arkadaşı olmadan devam etmenin katlanılamaz olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:

“Bu çok kişisel bir tercih. Diğerleri gittiği için her sayı bir işkence oluyor. Uykusuz gecelerde ölüleri çağırmak, Charb’ın, Cabu’nun, Honere’nin, Tignous’nun ne yaptığını merak etmek çok yorucu.”

PARA KONUSUNDA AYRILIKLAR BAŞ GÖSTERDİ

Paris’teki yönetim merkezine düzenlenen saldırı öncesi iflasın eşiğinde olan dergi, dayanışma için dünyanın hemen her yerinden bağış almıştı. Ayrıca saldırı sonrası dergi, Fransa basını için bir rekor olan 8 milyon baskı adediyle piyasaya çıkmıştı.

İlerleyen süreçte dergide, para kullanımı konusunda ayrılık ortaya çıktı. Bazı çalışanlar, yönetimi planlarla ilgili yeterince şeffaf olmamakla suçladı. Derginin 20 çalışanından aralarında Luz’un da bulunduğu 15 kişi, Nisan ayında her çalışanın eşit miktarda hisse sahibi olması için çağrıda bulundu.

Guardian’ın haberine göre; Charlie Hebdo’nun yönetimi pazartesi günü 84 ülkeden 36 bin kişi tarafından yapılan toplam 4.3 milyon euro (yaklaşık 10 milyon TL) bağışın tamamının kurbanların ailelerine verileceğini açıkladı.

FAS ASILLI YAZARA SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Maddi krizin dışında, geçen günlerde köşe yazarlarından Zineb El Rhazoui hakkında başlatılan disiplin soruşturması, dergi etrafında dönen tartışmaları yeniden alevlendirdi. Dergi yönetimi, radikal dinciliğe yönelik eleştirel makaleleri nedeniyle ölüm tehditleri alan Fas asıllı Fransız yazarın savunmasını istedi. Bu hamlenin Rhazoui’nin görevine son vermek için devreye konan prosedürün ilk aşaması olarak yorumlanıyor.

Konuya ilişkin Le Monde’a yaptığı açıklamada dergi yönetimini suçlayan Rhazoui, saldırı sonrası geçen dört ayda derginin gidişatını eleştirdiği için cezalandırıldığını söyledi. “Ocak ayındaki saldırı sonrası böylesine destek gören bir derginin gruptaki herkes kadar baskı altında olan ve ölüm tehditleri alan çalışanlarından birine bu kadar az destek vermesi karşısında şoke oldum, dehşete düştüm” diye konuşan Rhazoui, “İnsanları iyi olmadıkları ya da iyi çalışmadıkları için eleştiremezsiniz, çünkü kaotik bir ortamda çalışıyoruz” dedi. 

2011 yılında Arap Baharı sırasında Charlie Hebdo’ya alınan El Rhazoui, Fas hükümetine ve Müslüman nüfusun yoğun olduğu ülkelerde Ramazan ayında oruç tutma zorunluluğuna yönelik getirdiği sert eleştirileriyle tanınıyor. 

Rhazoui'ye sahip çıkılmaması, dergiye 'ikiyüzlülük' suçlamalarının yöneltilmesine de yol açtı.