'Devlet-mafya-siyaset ilişkileri araştırılsın' önerisine ret!

Organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş Sedat Peker'in iddiaları üzerine verilen öneride devlet ve siyaset içindeki mafya ilişkilerinin araştırılması önerildi. Verilen öneri üzerine CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır söz aldı.

Eskiden Türkiye'de, Meclis'te Susurluk olayının araştırılabildiğini hatırlatan Başarır, "3 Kasım 1996'da, Susurluk'ta bir kaza olur. 7 Kasım 1996'da gensoru verilir. 8 Kasım 1996'da Mehmet Ağar istifa eder. 12 Kasım 1996'da Meclis'te bir araştırma komisyonu kurulur ve savcılar, yargı harekete geçer, komisyon bir rapor hazırlar. Mehmet Ağar, Korkut Eken, devletteki kirli ilişkilerle bulunan bürokratlar bir ceza alır. Yetersizdir ama Meclis, en azından görevini yapar" şeklinde konuştu.

"Yeni Türkiye'de ise" diye sözlerine devam eden Başarır, "Siyasilerin, organize suç örgütlerini ziyaret var, onlara özel af var. Bu adamlar, aftan sonra çıkar, mektup yazar, parti liderlerini tehdit eder. Bunlar miting yapar, bir tanesi Cumhurbaşkanı'na 'abi' der, İçişleri Bakanı'na 'sen benim dönüş biletimdin' der. Bir bakan çıkar, 'benden önceki bakanların para sayma makineleri vardı' der. Bunu, İçişleri Bakanı söylüyor. Daha vahimi ise, İçişleri Bakanı'nın oğlu bir gece babasını arar. Babası, koruma müdürünü arar. Koruma müdürü, Silivri Emniyet Müdürü'nü arar ve 'beni serbest bırak' der. Gencecik Emniyet Müdürü, çocuğunu kucağına almadan intihar eder" açıklamasında bulundu.

Başarır açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Yeni Türkiye'de, İçişleri Eski Bakanı, marina yönetimine başkan olur. Oğlu da yönetici olur. 'Ben olmasaydım buraya mafya çökecekti' der. Bize düşen; bu iddiaları, Meclis'te araştırmak mı, 84 milyonun pazar günleri Youtube'dan dinlemesini sağlamak mı?"

'Onlar mafyaya koruma ve çakar verdi, biz ise yan yana bile gelmedik'

Suç örgütü liderleriyle trafikte bile yan yana gelmediklerini söyleyen Başarır, "Biz hayatımızda bu suç örgütü liderlerini görmedik. Trafikte bile yan yana gelmedik. Çünkü, İçişleri Bakanı bunlara çakar ve koruma vermiş. Yanımızdan hızlıca geçiyorlar. Biz, bu adamları tanımıyoruz. Ama bu ülkedeki Rize Valisi, bu adamlara miting yapma izni veriyorsa, İçişleri Bakanı koruma veriyorsa, çakar veriyorsa; bu organize suç örgütü lideri de İçişleri Bakanı'na 'sen benim dönüş biletimdin' diyorsa... Bu iddialar, vahim değil mi? Araştırılmaz mı?" diye sordu.

'Bu kişi, 'AKP'ye oy verin' derken kahramandı'

İktidarın "iki yüzlü" davrandığını savunan Başarır, "Seçimlerde, bu kişi miting yaparken, 'AKP'ye oy basın' derken kahramandı ama Soylu'nun nasırına bastığında 'pis bir mafya' oldu. Bu kişi, referandumda 'evet'e oy basın' deyip insanları tehdit ederken bir kahramandı ama Binali Yıldırım'ın nasırına basınca bu adam mafya oldu. Bize göre bu adam iki durumda da suç örgütü lideriydi" ifadelerini kullandı.

'Ya temiz devlet için, ya da karanlık için el kaldıracaksınız'

CHP'li Başarır açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

"Burada, alın teriyle çocuklarına bakan milletvekilleri var. Çocuklarınız yedi tane oyuncak gemiyle gelse, yakasına yapışacak milletvekilleri var burada. Peki, Binali Yıldırım, oğluna sormuyor mu? 'Oğlum; yedi tane gemi, 14 tane şirket, 30 tane ayrı ayrı yurt dışındaki ilişkiyi nereden kurdun?' Yavru Vatan'a bakın; Türkiye'deki iddialar için oy birliğiyle komisyon kuruldu. Burada, ya temiz bir devlete, şeffaf bir devlete el kaldıracaksınız ya da karanlığa el kaldıracaksınız. Bu tercih sizin."

CHP'nin grup önerisi olan "devlet-mafya-siyaset ilişkileri araştırılsın" önerisi AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oyları ile reddedildi.