Hava Durumu

Enflasyonda 'Navlun' tehlikesi!

Dünyada geçen yıl dibe vuran hammadde ve taşımacılık fiyatları son aylarda katlanarak arttı. Navlun bedellerinde artış yüzde 400'ü buldu. Sozcu.com.tr'ye konuşan uzmanlar ve sanayiciler, artışların nedenini ve enflasyona olası etkilerini anlattı.

Haber Giriş Tarihi: 21.01.2021 10:49
Haber Güncellenme Tarihi: 21.01.2021 10:49
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Enflasyonda 'Navlun' tehlikesi!

Döviz kurları bir süredir görece sakin kalırken, enflasyon için başka riskler ortaya çıktı: Hızla artan emtia fiyatları ve navlun (deniz yoluyla yük taşımacılığı ücreti) bedelleri... Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün açıklamasına göre dünya gıda fiyatları son 6 yılın zirvesine çıkarken, buğday başta olmak üzere birçok tarım ürününün küresel fiyatında çok sert artışlar var.

NAVLUN BEDELLERİ KATLANDI

Navlun bedellerinde son iki ayda yüzde 400'e varan artışlar kaydedildi. Türkiye'nin ithalatında ilk sırada yer alan Çin'den Avrupa'ya 40 ft'lik bir konteynerin taşınmasının maliyeti iki ay önce 2 bin dolar civarındayken, bu rakam şu anda 9 bin doların üzerine çıktı.

İngiliz Financial Times gazetesi pandemi kaynaklı olarak küresel ticaret zincirindeki bozulmalar nedeniyle konteyner kıtlığı yaşandığını, navlun fiyatlarındaki artışın nedeninin bu olduğunu vurguladı. Dünya Denizcilik Konseyi Başkanı John Butler, navlundaki artışa ilişkin "Kargo hacimlerinde korkunç bir düşüşten tarihi bir yükselişe geçtik ve mevcut hacimler terminallerin verimli bir şekilde üstesinden gelebileceğinden fazla" dedi. Butler, limanlardaki yoğunluğun ve taşımacılık şirketlerinin uzun bekleme süreleri için ekstra ücretler istemesinin de navlun bedellerini artırdığını belirtti. FT'ye konuşan uzmanlar, navlun ve hammadde fiyatı artışlarının sürebileceğini ve bunun enflasyonu yukarı itebileceğini, ticaret zincirlerinde aksamalar olacağını vurguladı.

'İKİ TEMEL NEDEN VAR'

Ekonomistler ve sanayiciler de hammadde ve navlundaki artışın nedenlerini ve Türkiye'ye etkilerini anlattı. Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel'e göre, emtia fiyatlarındaki artışın birinci nedeni, pandemiyle birlikte küresel tedarik zincirlerinin değişimi süreci ve bölgeselleşme. Çin başta olmak üzere Asya ülkelerinin bölgesel ticari birliğe yönelmesi. İkinci neden ise, salgının yeniden yükselişi endişeleriyle birlikte öne çekilen siparişler, artan talep ve yüksek stok tutma eğilimi.

'PARA BOLLUĞU VE KURAKLIK DA ETKİLİ'

Pandemi döneminde uygulanan rekor düşük faiz oranlarıyle birlikte artan para bolluğunun hisse senedi piyasalarının ardından yatırım fonları aracılığıyla emtialara da akmaya başladığını belirten Gürlesel, bunun da fiyat artışında etkili olduğunu dile getirdi. 2021'de emtia fiyatları artışının devam etmesini ve aşılamayla birlikte salgında gerileme başladığında emtialarda ikinci tur fiyat artışlarının olmasını beklediğini söyleyen Gürlesel, gıda fiyatlarındaki artışta kuzey yarım küredeki kuraklığın ve iklim krizinin de bir etken olduğuna dikkat çekti.

Buğday gibi tarım ürünlerinde devletlerin alıcı olarak piyasaya girdiğini ve stoklama yaptıklarını belirten Gürlesel, gıda fiyatlarında da artış eğiliminin sürmesini beklediğini aktardı.

'ENERJİ FATURASI ARTACAK'

Navlundaki artışın da gemi ve konteyner bulma zorluğu ile ticaretin bölgeselleşme kaynaklı olduğunu belirten Dr. Gürlesel, petrol ve doğalgazda fiyatların 2020'ye göre yükseldiğini, 2021'de Türkiye'nin enerji faturasının artacağını, büyük ölçüde dışa bağımlı olunan hammaddelerdeki ciddi fiyat artışlarının üretici ve tüketici fiyatlarına yansıyacağını vurguladı.

2020'de enflasyonun dünyada düşükken Türkiye'de yükseldiğini hatırlatan Gürlesel, 2021 "Enflasyon konusunda şanssız bir yıl olacak çünkü bu defa dünyada fiyatlar artıyor" dedi.

İnşaat malzemelerinden kimya, elektronik ve makineye kadar dışarıdan gelecek ara malına bağımlı olunduğunu ve maliyetler ile fiyatların artacağını belirten Gürlesel "Avrupa, yüksek navlun nedeniyle bazı ürün siparişlerini Çin yerine Türkiye'ye kaydırabilir, tek iyi yanı bu olabilir" dedi.

'FİYATLARA YANSIYACAK'

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, "Pandemi küresel ticarette tedarik zincirinin bozulmasına sebep oldu. Avrupa'da birçok büyük limanın pandemi sebebiyle kapasite düşürmesi neticesinde ihracatçılarımızı yakından ilgilendiren konteyner sıkıntısı baş gösterdi ve konteyner bulunamaması mevcut konteyner bedellerini de yükseltti. Bu durum ithal hammadde maliyetlerinin yükselmesine sebep oldu" dedi.

"Emtia ve navlun fiyatlarının global anlamda artması sebebi ile Uzakdoğu ülkelerinden özellikle Çin'den konteyner taşımacılığı ile akışlar yavaşladı" diyen Pelister, "Öngörümüz ikinci çeyrek başına kadar bu durumun devam edeceği yönünde" ifadelerini kullandı.

"Kimya sektöründe kullanılan hammadde ve ara mamullerin yüzde 70'i ithal, yüzde 30'u yerli üretimden oluşuyor. Plastik özelinde ise hammadde ve ara mamulün yaklaşık yüzde 88'i ithal ediliyor" bilgisini paylaşan Pelister, "Dolayısıyla hammadde tedariği sektörümüzün üretimi ve ihracatı açısından önemli. Hammadde ve navlun fiyatlarındaki artış orta vadede maliyetlere de yansıyacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

'HEM İTHALAT HEM İHRACAT ETKİLENİYOR'

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Burak Önder, navlun fiyatlarının son iki ayda katlandığını, hammaddede son dört ayda yüzde 40 ile yüzde 100 arasında değişen oranda fiyat artışları görüldüğünü, konteyner bulmakta büyük zorluk çektiklerini, hem ithalatın hem de ihracatın olumsuz etkilenmeye başladığını dile getirdi.

Pandeminin getirdiği arz ve talepteki dengesizliklerin yanı sıra Uzak Doğu'dan Amerika'ya yoğun mal akışı ve konteyNer ile gemilerin bu bölgeye kaydırılmasının konteyner sıkıntısında etkili olduğunu belirten Önder, yüksek faizlerin yanına bir de artan hammadde ve navlun fiyatlarının eklenmesinin kendilerini zorladığını, bu artışların tüketici fiyatlarına da yansıyacağını vurguladı.

'KONTEYNER KARA BORSAYA DÜŞTÜ'

Armatür, Valf, Musluk, Tesisat Ekipmanları ve Vana Sanayiciler Derneği (Armatür) Başkanı Gökhan Turhan, navlundaki artış nedeniyle hammadde ithalatında sıkıntılar ortaya çıkmaya başladığını, bu durumun ihracata da zarar verebileceğini, konteyner bulmanın adeta kara borsaya düştüğünü dile getirdi.

Deniz taşımacılığında kartelleşme olduğunu ve bu durumun da fiyat artışında etkisinin bulunduğunu belirten Turhan, "Görünmez bir el fiyatları yükseltiyor, işler biraz daha kıpırdasa fiyatlar daha da yükselecek" dedi.

'TALEP ARTIŞI VE SPEKALÜLATİF HAREKETLER VAR'

Piri Reis Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü'nden Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, dünya genelinde emtia fiyatlarındaki artışın temel nedenlerinden birisinin "pandemi nedeniyle evde daha çok geçirdiğimiz hayatın evle ilgili imalat sanayi ürünlerine talebi arttırması" olduğunu söyledi.

"Tedarik zincirlerindeki aksamalar ve firmaların stoklu çalışma isteği de bu talep artışına destek oluyor" diyen Aslanoğlu, "Teknoloji sektörünün ön plana çıkması, teknolojide kullanılan, bakır, gümüş, paladyum gibi emtialara ilave talepler getirdi. Bütün bunlara ilaveten, elbette bu talebin üzerine gelen spekülatif fiyat hareketlerinin de etkisi var" yorumunu paylaştı.

İmalat sanayinin yoğun kullandığı ana metaller ve gıda emtialarındaki artışların Türkiye'deki enflasyon açısından daha büyük risk teşkil ettiğine dikkat çeken Aslanoğlu, şöyle devam etti:

"İklim değişikliği ile çok daha fazla hissettiğimiz kuraklığın da fiyat artışlarını etkilemeye başladığını söyleyebiliriz. Son olarak, temel bir neden devrede olmaya devam ediyor; tarımsal ürün arzının genelde tarımsal ürün talebinin altında kalması. Tarımsal ürün ihracatı da eklenince bu sorun daha fazla ortaya çıkıyor. Ülke olarak tarımsal ürün arzını tarımsal ürün talebinin üzerine çıkaracak planlı bir değişime ihtiyacımız var."

Kaynak: Sözcü

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.