Hava Durumu

Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Marmara Üniversitesi Hastanesi açılışında konuştu. Sağlık Bakanı Koca da açılışta yaptığı konuşmada "Salgın riski ortadan kalkmış değil. Normalleşme, mücadeleden geri adım atmak anlamına gelmemelidir." ifadelerini kullandı.

Haber Giriş Tarihi: 20.06.2020 18:27
Haber Güncellenme Tarihi: 20.06.2020 18:27
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Maltepe'de yapılan Marmara Üniversitesi Hastanesi'nin açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle gerçekleştirilirken Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastaneye ismi konusunda şunları söyledi: "Bu hastanemize Prof. Dr. Asaf Atasever hocamızın adını vermeyi kararlaştırdık. İnşallah Asaf hocamızın adıyla burayı anacağız. Bu mekan var olduğu sürece Asaf hocamız da burada anılmış olacak."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan kısımlar şunlar:

"SON 18 YILDA KAZANDIRDIĞIMIZ ESERLERİN DEĞERİNİ YENİDEN KEŞFEDİYORUZ"

"Böyle bir eseri ülkemize kazandırmamızın ayrıca önemi olduğuna inanıyorum. Türkiye'nin altyapı ve temel hizmetler alanında son 18 yılda kazandırdığımız eserlerin değerini yeniden keşfediyoruz. Batı ülkelerindeki her şeyi, her hizmet ve ürünü çok kaliteli, bizde tam tersine her şeyi tam tersine kötü, pespaye görürler. Bunlar Batı karşısında ezik, kendi halkına karşı küstahtırlar. Yıllardır bu zihniyete eski Türkiye'nin artık olmadığını anlatmaya çalışıyoruz ama nafile. Adeta Nuh deyip peygamber demeyen inatla ülkelerini kötülemeyi sürdürüyorlar. Salgın döneminde yüzlerdeki makyajlar düşmüştür. Sağlık personelinden, ilaca kadar üretime dayalı her konuda gelişmiş ülkeler ciddi sıkıntılar yaşamışlardır.

"HASTANE KORİDORLARINDA ÇARESİZCE ÇIRPINAN İNSAN GÖRÜNTÜLERİ YAŞAMADIK"

Aynı ülkeler bunun yanında sağlık hizmetleri konusunda adeta çuvalladı. Hastane kapasiteleri, sağlık personeli sayılarının rutinin biraz üzerine çıkan bu yükü kaldıramayacağı ortaya çıktı. Türkiye ise yoğun bakım yatak sayısı, 1 milyon 100 bini bulan sağlık personeli sayısıyla bu sürecin altından başarıyla kalkmıştır. Ne hastane koridorlarında çaresizce çırpınan insan görüntüleri, ne üst üste yığılan cenaze fotoğrafları yaşadık. Ülkemizde hastanede tedavi olup evine döndükten sonra tüm malını mülkünü satsa ödeyemeyeceği sağlık faturaları karşısında dehşete düşen insan görüntüleri olmadı. Türkiye dünyada eşine az rastlanır genel sağlık sigortası sistemiyle vatandaşlarına ücretsiz hizmet sunabilir bir ülke haline gelmiştir.

"TÜM ESERLER, GÖRMEK İSTEYEN GÖZLER İÇİNDİR"

İstanbul'da çok kısa sürede her biri iki acil durum hastanesini, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesini, Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Hastanesini hizmete açtık. Bugün de açılışını yaptığımız hastanemizi İstanbullumuza ve milletimize kazandırıyoruz. Esasen İstanbul Havalimanımızdan barajlarımıza, buraya da Kars Barajı'mızın açılışını gerçekleştirdik, oradan geliyorum. Her alanda benzer neticeler elde ettik. Tüm bunlar görmek isteyen gözler, duymak isteyen kulaklar, konuşmak isteyen diller, hissetmek isteyen kalpler içindir. Kendi halkına kör, sağır, hissiz olanlara ne yapsanız fark etmez.

"DARBE GİRİŞİMİYLE DOĞRUDAN HAYATIMIZA KAST ETTİLER"

Milletimiz hep yanımızda yan aldı. İnşallah bundan sonra eser ve hizmet siyasetine kesintisiz devam edeceğiz. Türkiye'yi diğer ülkelerden ayıran en önemli farklardan biri mücadeleyi demokrasi, altyapı, ekonomi, altyapı alanında vermemesidir. Dünyada bizim kadar birçok cephede aynı alanda mücadele yürüten bir başka ülke yoktur. Sokakları karıştırarak milli birlik ve beraberliğimize saldırdılar. Milli iradenin göreve getirdiği hükümeti yıkmak için yapmadıklarını bırakmadılar. Yargı emniyet kumpasıyla bileklerimize kelepçe takmayı hayal ettiler. Sınırlarımıza yığdıkları çapulcuları kullanarak vatanı parçalamayı denediler. Darbe girişimiyle doğrudan hayatımıza kast ettiler. Ekonomik tuzaklarla diz çöktürüp bizden kurtulmak istediler.

"TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SALDIRILARINA KARŞI GÜVENLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRDİK"

Kendi senaryolarını tedavüle sokmaya çalıştılar. Hamdolsun hepsinde de milletimizin feraset, irade, basiretine çarpıp geri döndüler. Biz mücadelemizi bir adım daha öteye taşıdık. Vesayete karşı demokrasiyi güçlendirdik. Terör örgütlerinin saldırılara karşı güvenliğimizi güçlendirdik. Irak, Suriye, Akdeniz'e kadar tüm sınırlarımızda tehditleri kaynağında yok edeceğimiz yeni bir güvenlik paradigması icat ettik. Büyümeyi, istihdamı, teknolojiyi yükselttik. Bugünün değil geleceğin ihtiyaçlarını göz ettik. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimizin altyapısını oluşturduk.

"SALGIN MUSİBETİNİ ÜLKEMİZDEN NE KADAR ÇABUK UZAKLAŞTIRIRSAK O DERECE HIZLI YOL ALIRIZ"

Türkiye'yi özenen ülke olmaktan çıkarıp özenilen ülke haline getirdiğimiz için Rabbimize sonsuz hamdü sena ediyoruz. Demokrasi ve kalkınma mücadelemizde yeni bir döneme giriyoruz. Türkiye gelişmiş altyapısı, genç ve yetişmiş insan kaynağı, hedefleri, istikrarlı ve kararlı yönetimiyle yeni döneme en hazırlıklı girecek ülkelerin başında geliyor. Türkiye inşallah bu defa hak ettiği yere gelecek. Önümüzdeki kısa vadeli sıkıntıyı aşmamız gerekiyor. Salgın musibetini ülkemizden ne kadar çabuk uzaklaştırırsak o derece hızlı yol alırız. Hep birlikte salgını yenmek için gereken kurallara uymalıyız.

"TEMİZLİK, MASKE, MESAFE"

Son günlerde vaka ve vefat sayılarında bir miktar artış gözleniyor. Israrla üzerinde durduğumuz husus var; maske, mesafe ve temizlik. Şimdi bu ilkeleri küçük bir takdim tehir ile temizlik, maske, mesafe olarak değiştirerek tekrarlamak istiyorum. Yani TMM. Yani tamam. Unutmayınız, bu kurallara uymamak kul hakkına girmektir. Bu dikkat ve hassasiyetle inşallah kısa sürede salgını gündemimizden tamamen çıkaracağımıza inanıyorum. Gönül arzu ederdi ki, ekranda izledik, bugünkü hastane açılışımızı kendi mekanında yapsaydık. Fakat bu Kovid 19 sebebiyle, orası acil durum mekanı olduğu için oraya girmek sıkıntılı olabilirdi.

"ASAF HOCAMIZ TAM BİR VAKIF İNSANIYDI"

"Hastanemizi şehrimize kazandırmakta emeği geçenleri kutluyorum. Marmara Üniversitemiz ile Sağlık Bakanlığımızın birlikte kazandırdığı bu hastanemize Prof. Dr. Asaf Atasever hocamızın adını vermeyi kararlaştırdık. İnşallah Asaf hocamızın adıyla burayı anacağız. Bu mekan var olduğu sürece Asaf hocamız da burada anılmış olacak. Asaf hocamız tıb alanında yaptığı hizmetler dışında tam bir dava adamı, tam bir vakıf insanıydı. Bu ülkede zor zamanlarda verdiği çetin mücadeleyle hayatı geçmiştir. Her vakıf insanı gibi onun da en büyük gayesi imanlı, donanımlı, başarılı, vatanına ve milletine sadık, ülkesine hizmet edecek nesillerin yetişmesine katkı sağlamak olmuştur. Hocamızın en büyük özelliği her şart altında doğruyu konuşmak olarak bilinirdi. Asaf hocamızı bir kez daha rahmetle yadediyorum."

PROF. DR. ASAF ATASEVEN KİMDİR?

1932 yılında Gaziantep'te dünyaya geldi. İlk orta ve lise tahsilini Gaziantep'te tamamladı. 1951 yılında girdiği tıp fakültesinden 1957 yılında çok iyi bir dereceyle ve altı ay erken mezun oldu. İzmir'de yedek subay okulunda altı ay öğrenim gördükten sonra Erzurum'da piyade alayı tabibi olarak askerliği tamamladı.

1958 yılında, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde cerrahi kürsüsüne asistan oldu. Burada uzun yıllar başasistan olarak görev yaptı. 1964'te de uzmanlık imtihanını vererek genel cerrahi uzmanı oldu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden 1966 yılında, namaz kıldığı için atıldı. Danıştay'a başvurdu ve 1970 yılında davasını kazandı ve Danıştay kararı ile üniversitedeki görevine döndü. 1974 yılında doçent, 1982 yılında da profesör oldu. Üniversite dışında kaldığı 1974-1984 yılları arasında Bezm-i Alem Vâlide Sultan Vakıf Gurebâ Hastahânesi'nde genel cerrahi uzmanı şef muavini ve genel cerrahi kliniği şefi olarak çalıştı. 1984 yılında Bezm-i Alem Vâlide Sultan Vakıf Gurebâ Hastahânesi başhekimliğine getirildi. 1993 yılına on yılı aşkın bir süre yürüttüğü bu görevi sırasında hiç izin kullanmadı ve hastanenin vakfiyesinde yazılı olan şartları yerine getirebilmek için ciddi bir mücadele içinde oldu.

PROF. DR. ASAF ATASEVEN'İN VAKIF GUREBA HASTANESİ İÇİN YAPTIKLARI

Gureba'da 10 yıl başhekimlik görevini yürüten Asaf hoca, başta hastahanenin yeni binasının bitirilmesi olmak üzere birçok projenin gerçekleşmesinde öncülük ediyor. Asaf hoca Gureba'nın hangi fedakarlıklarla bugünkü haline geldiğini şöye anlatıyor: "Allah razı olsun hayırseverler bize yardım etti. Varlıklı dost ailelerin yardımını gördük. Almanya'dan büyük yardım sağladık. Beni duygulandıran iki olay var. Biri adeta hastanenin alt yapısını oluşturan cihazları vs bağışlayan Şadi Akay arkardaşımız. Diğeri de gurbetteki işçilerimiz. Almanya'dan 36 tır tıbbi malzeme geldi. Röntgen cihazından karyolaya kadar her şey. Bu 36 tır malzemeyi orada çalışan gurbetteki işçilerimiz hayır adına gece sırtlarında taşıyıp tıra yüklediler, sabah uykusuz iş başı yaptılar. Onları şükranla yad etmek isterim."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.