Erdoğan'ın 'yık' dediği ev!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önceki gün milletvekilleriyle yaptığı kahvaltıda, Üsküdar'daki evini hatırlatarak "Mustafa evini yıktın mı" diye sorduğu İstanbul milletvekili Mustafa Ataş, Hürriyet'e konuştu. Ataş, "İddia ediyorum, benim evim Üsküdar'daki en sağlam, depreme en dayanıklı bina" dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın önceki gün AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen milletvekilleriyle kahvaltıda, İstanbul milletvekili Ataş'a Üsküdar'daki evinin durumunu sorarak, "Gelir ben yıkarım Mustafa" demişti. Edinilen bilgiye göre, 17 Ağustos 1999'da yaşanan İstanbul depreminin ardından riskli bölge olarak ilan edilen alanda yer alan Ataş'ın evinin çevresindeki binalar, geçtiğimiz aylarda bölgenin kentsel dönüşüme girmesiyle yıkıldı. Ataş, Üsküdar'daki evinin 1999 İstanbul depreminin ardından inşa edildiğini ve yıkılmasını gerektirecek bir durum olmadığını söyledi. Ataş, evinin durumunu ve Erdoğan'la aralarındaki konuşmayı Hürriyet'e şöyle anlattı:

'DİĞERLERİ GİBİ DEĞİL' DEDİM

"Biz 2001 yılında arkadaşlarımızla bu binayı ortak yaptık. İskanımızı almışız, depreme dayanıklı bir ev. İddia ediyorum Üsküdar'daki en sağlam, depreme en dayanıklı bina bizimkidir. Toplantıda Sayın Cumhurbaşkanımız bölgedeki kentsel dönüşüm nedeniyle benim evimin yıkılıp yıkılmadığını sordu ve 'yık' dedi. Ben de kendisine durumu izah ettim. Cumhurbaşkanımıza 'Bizim binamız diğerleri ile aynı pozisyonda değil' dedim. Onlar depreme dayanıklı olmayabilir ama bizim binamızın hiçbir eksiği yok, belgelerimiz tam. 20 senedir ben burada oturuyorum."

1.5 AYLIK BEBEĞİYLE GELDİ

AK Parti'deki kahvaltılı toplantıda milletvekilleri Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu'na yeni doğmuş bebeğini sordu. Ayvazoğlu da 1.5 aylık bebeği ile toplantıya geldiğini, kızı Ayşe'nin binada olduğunu söyledi. Bunun üzerine devreye giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bebeği mutlaka görmek istediğini söyledi. Ayvazoğlu'nun bebeğinin adının Ayşe olduğunu söylemesi üzerine de Cumhurbaşkanı, "Ne güzel, Ayşeler çoğalmalı" dedi. Hürriyet'in sorularını yanıtlayan Ayvazoğlu toplantıdaki diyaloğu şöyle anlattı:

"Benim üçüncü çocuğum. Anne olarak kadınların iş hayatında tutunabilmeleri önemli. Neredeyse doğum yaptığım güne kadar çalıştım. Her kadın içinde farklı alanlarda başarılı olacağı bir potansiyel taşır. Aslolan bu potansiyeli önce kendilerinin fark edebilecekleri ve sonra desteklenebilecekleri bir zemin oluşturulmasıdır."