Halka Kasımpaşalılık sökmez

Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesi’nde düzenlenen Kent Sempozyumu’na katılan Günaydın, gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını cevaplandırdı.

Türkiye’de 50 şehirde insanların daha fazla özgürlük, demokrasi, kent yönetimlerine daha fazla katılma hakkı isteyerek sokaklara çıktığını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, buna saygı duyulması gerektiğini dile getirdi. Günaydın, “30-31 Mayıs tarihlerinde Taksim’de bizim de defalarca biber gazına maruz kaldığımız olaylar oldu. Taksim’in polis tarafından boşaltılmasından sonra Gezi Parkı şimdi şenlik alanına döndü. Ankara’da sorun devam ediyor, çünkü sokaklara, meydanlara insanları çıkartmamaya çalışıyorlar. TOMA’larla, akreplerle gencin, yaşlının çoluk, çocuğun üzerine o gazı sıkıyorlar. Görülüyor ki insanlar polisle çatışmaya meraklı değil.

Polisin çekildiği yerde sorun olmuyor. Başbakanın bundan ders alması, ‘10 yıldır dayatmacılıkla Türkiye’yi gerdim, daha mantıklı, daha dengeli ve ölçülü olmam gerekir’ demesi gerekmez mi? ‘Yüzde 50’yi zor tutuyorum, vur de vuralım, öl de ölelim’ demek, artık toplumsal meşruiyetini yitirmiş ve zora dayalı olarak ayakta kalan iktidarın iç savaşı da göze alması anlamına gelir ki, bu aklı başında hiç kimsenin kabul edeceği bir şey değildir. AK Parti sözcüsünün Başbakanın 'karşılamaya gidilmeyecek' diye iyi polisi oynaması, İstanbul il başkanının ‘kalabalıkları göğüsleyemiyoruz, başbakanı desteklemeye gidiyoruz’ diye SMS çekmesi aslında oynanan senaryoyu açık şekilde ortaya koyuyor. Gövde gösterisi yapmaya çalışıyorlar. Halka karşı Kasımpaşalılık olmaz. Kasımpaşalılık yapmak istiyorsan, taşeronluğunu yaptığın emperyalist güçlere karşı birazcık dik duracaksın, biz de göreceğiz nasıl devlet idare ettiğini” diye konuştu.

Günaydın, ‘Sağduyu çağrınız olacak mı?’ yönündeki soruya, “Bizim sağduyu çağrımız hiç kimseye zarar gelmesin demek anlamına gelir. Polis şiddetinin sona ermesi, varsa provokasyonların sona ermesi anlamına gelir. Hiç kimse ambulanslara saldırılmasını onaylayamaz, kamu binasına zarar verilmesini onaylayamaz, onaylamıyor da. Görüntüler çok açık. İzmir’de kordonda oturan kızı saçından tutup adeta zulmeden polis fotoğrafına bugüne kadar ne yapılmıştır? İçişleri bakanı, emniyet müdürleri, ‘Böyle talimatlar vermedik, talimatlarımızın ötesinde şiddet kullanıyorlar, şiddet kullananlar hakkında soruşturma başlatılmıştır, cezalarını alacaklar’ diye açıklama yapsalardı gergin ortamda olur muydu, yoksa farklı yerde olur muyduk?” diye cevap verdi.

Eylemcileri korumak için dördü genel başkan yardımcısı olmak üzere 10 CHP milletvekilinin 31 Mayıs Taksim’de olduğunu anlatan Günaydın, “Bir gariban emniyet amiri, bize, ‘Lütfen buraya boşaltın, açıklayamayacağımız talimat aldık, iki dakika sonra gaz sıkacağız’ dedi. Bu talimatı kim veriyor? Emniyet müdürü de vermiyor, İçişleri Bakanı da. Dilinin ayarını ve maalesef faşizmin ayarını kontrol edemeyen bir başbakan var” şeklinde konuştu.