Hava Durumu

Hastanede dehşet saçmıştı... "Zul sayarım"

İstanbul Gaziosmanpaşa'da 7 Eylül 2019 tarihinde eski eşi Merzuka Altunsöğüt'ü (43), bıçakladığı iddiasıyla tutuklu bulunan Soner Güztepe, hakim karşısına çıktı. Soner Güztepe, mahkemedeki savunmasında "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlamasını kabul etmediğini belirterek, "Benim bu dünyada en değerli varlığım eşim ve çocuklarımdır. Öldürmeye teşebbüs ettiğim iddiasını zul sayarım" dedi. Müşteki kadın Merzuka Altunsöğüt ise, "2013 Temmuz ayında da bana bıçakla saldırmıştı, kolumun 2 yerinden yaralanmıştım" şeklinde konuştu. Duruşmada, 16 yaşındaki oğulları B. G.'nin salondan çıkartılarak pedagog eşliğinde ifadesinin SEGBİS ile alınmasına karar verildi.

Haber Giriş Tarihi: 17.12.2019 21:32
Haber Güncellenme Tarihi: 17.12.2019 21:32
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Hastanede dehşet saçmıştı... "Zul sayarım"

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Soner Güztepe getirildi. Bıçaklanan kadın Merzuka Altunsöğüt ve kızı Cennet Güztepe de duruşma salonunda hazır bulundu. Taraf avukatları ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı duruşmaya katıldı. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatları da gözlemci olarak duruşmayı izledi.

"ALKOLLÜYDÜM, BAZI KİŞİLER BANA SALDIRIYORDU"

Sanık Soner Güztepe duruşmada yaptığı savunmasında, "Kim ne derse desin, benim bu dünyada en değerli varlığım eşim ve çocuklarımdır. Ben bugüne kadar çocuklarıma vurmuş bir insan değilim. Ben olaydan 1.5 yıl önce eşim Merzuka'dan resmi olarak boşanmıştım. Boşanmadan yaklaşık 5-6 yıl kadar önce eşim çocuklarım Cennet ve oğlum B.G'yi yanına alarak evi terk edip gitmişti. Evi terk etmesinin nedeni ekonomik sıkıntılardandı. İşsizdim, çalışmıyordum. Eşimle o tarihten bu yana evi terk ettiğinden bu yana ayrı yaşamaktayız ama sık sık onların evine de giderim. Ben olay tarihinde denetimli serbestlikten yararlanıyordum. Olay günü, evlerinin olduğu yere gittim. Oğlum B.G'ye telefon ederek kendisinden bir bardak su getirmesini istedim. Oğlum aşağıya su getirdi. Ardından ona denetimli serbestliği yaktığımı söyleyince, oğlum elindeki boş su bardağını duvara fırlattı kırılan parçalardan bir kısmı benim kafama isabet etti. Başım kanamaya başladı. Sesler üzerine eşim Merzuka aşağıya indi. Sonra ayrıldım. Hastaneye gittiklerini öğrendim yoldayken. Ben de hastaneye gittim. Hastaneye gidip kapıdan içeri girdiğimde kızım Cennet bana saldırdı. Oğlumu uzaktan gördüm. Oldukça alkollüydüm. Bazı kişilerin bana saldırdığını fark ettim. Sürekli taşıdığım 10 cm demir kısmı bulunan ve kapandığında yuvasına giren bıçağı çıkardım rastgele salladım, sonra yere düştüm. Yerdeyken darp edildim. Bana saldıranlar arasında eşim Merzuka'yı görmedim. Daha sonra elimdeki bıçağı bıraktım. Polise teslim oldum. Öldürmeye teşebbüs ettiğim iddiasını zul sayarım" dedi.

"BU İŞ BU GECE BURADA BİTECEK"

Müşteki Merzuka Altunsöğüt ise, sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek davaya katılma talebinde bulundu. Müşteki Altunsöğüt, olay gününe ilişkin şunları söyledi:


"Gece Oğlum B.G'nin telefonu çaldı. Oğlum telefonu açarken telefon kapandı. O sırada kapı zili çaldı. Kızım zil sesine uyanıp baktığında bana anne babam kapıda dedi. Kapıyı açınca sanık içeriye girmek konuşmak istedi. Ben de bu saatte konuşulacak bir şey yok dedim. Bu olaydan yaklaşık 10 gün kadar önce kendisi çok alkol alıp bana telefonda küfürlü mesajlar attığı için kendisinin telefonunu engellemiştim. Alkollüydü dışarıya çıkmasına komşularım yardımcı oldu. Oğlumun telefonunu tekrar aradı. Bir bardak su istedi. Oğlum iner inmez bardak kırılma sesi geldi. Yanlarına gittiğimizde oğlumun elinden kanlar akıyordu. Ben kendisine 'Gecenin bu saati ne yaptın, bu çocuğun hali ne?' dedim. Olay yerinden ayrılınca biz de hastaneye gittik. Yürüme mesafesinde bulunan bir hastaneye gittik. Oğlumu acil müdahaleye aldılar. Bu esnada komşularımdan biri beni telefonla arayarak Soner Güztepe'nin elinde bıçakla hastaneye doğru gelmekte olduğunu, dikkat etmemiz gerektiğini söyledi. Sanık hastaneye gelince, kızım babası alkollü olduğu için göndermeye çalışmış. Kızımın bağırma sesleri üzerine Cennet'in ve sanığın olduğu yere geldim. Sanık kızıma yumrukla vurdu. Cennet'in dudağı patladı. Ben kendisine müdahale ettiğimde ise 'Bu iş bu gece burada bitecek' dedi ve elini cebine götürerek, bıçak çıkararak bana salladı. Salladığı ilk bıçak darbesinin göğüs ve boyun bölgemi sıyırarak geçtiğini hissettim. Daha sonra ikinci darbenin sol böğrüme doğru saplandığını hissettim. İtiş-kakış yaşanmaya başladı. Kendisine engel olmaya çalışıyordum, sanık diğer eliyle de bana yumruk atıyordu. Kızım da bana zarar vermemesi için kendisine engel olmaya çalışıyordu. Yere düştük, hastanede hemşire olduğunu düşündüğüm birisi yardım etti, bıçağı çekip aldı. Bu esnada ben yaralı olduğum için gücüm tükenmişti. Ardından bizi başka bir hastaneye götürdükleri sırada, sanık ambulansa doğru gelerek eli ile küçük anlamına gelen bir işaret yaparak, 'Sizinle küçük bir hesabım kaldı. Onu da en kısa zaman da halledeceğim' dedi. 2013 Temmuz ayında da bana bıçakla saldırmıştı, kolumun 2 yerinden yaralanmıştım. Kendisinin sözünü ettiği denetimli serbestlik bu olay nedeniyle almış olduğu cezadan dolayıdır" diye konuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.