Kaboğlu: Berberoğlu'nun milletvekilliği devam ediyor

CHP İstanbul Milletvekili, TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi, Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. İbrahim Ö. Kaboğlu, Anayasa Mahkemesi'nin Enis Berberoğlu kararına ilişkin değerlendirmesini paylaştı. Kaboğlu, "Enis Berberoğlu'nun milletvekilliği devam ediyor" başlığıyla paylaştığı değerlendirmesinde TBMM Başkanlığı'nın Anayasa Mahkemesi'nin 17 Eylül tarihli kararını 1 Ekim günü TBMM Genel Kurul bilgisine sunmak suretiyle, 4 Haziran'da yapılan bildirimin geçersizliğini teyitle, Enis Berberoğlu'nun milletvekilliği görevine devamını sağlamakla yükümlü olduğunu belirtti.

"AYM BAŞVURUSU HÜKMÜN KESİNLEŞMESİNİ ENGELLER"

2018 sonunda TBMM Başkanlığına Cumhurbaşkanı Yardımcısı imzasıyla gönderilen Yargıtay kararına ilişkin yazının Anayasa'nın "Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur" (madde 84/2) hükmü kullanılarak, 4 Haziran günü Genel Kurul'da okunduğunu hatırlatan Kaboğlu, şu ifadeleri kullandı:

* 1982'de yazılan madde 84'te öngörülen 'kesin hüküm giyme', Yargıtay aşaması ile sınırlı değildir.

* Çünkü, 2010 Anayasa değişikliğiyle bireysel başvuru hakkı tanındığı için bireysel başvuruya konu olan işlemlerde Anayasa Mahkemesi başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.

* Berberoğlu'nun özgürlük ve güvenlik hakkı ile adil yargılanma hakkı ve seçilme hakkının ihlal edildiğini saptayan Anayasa Mahkemesi kararı, inşai nitelik taşımaktadır ve Anayasa madde 153/son gereği bağlayıcıdır.

Kaboğlu, 4 Haziran günü Genel Kurul'a yapılan bildirimin Anayasa'ya aykırı olduğunu tevsik eden Anayasa Mahkemesi kararının yeni bir hukuki durum yarattığından TBMM'nin 1 Ekim günlü oturumunda Genel Kurul'da okunmak suretiyle 4 Haziran günlü beyan edici işlemin geçersiz kılınması gerektiğini belirtti.

"GEÇMİŞE ETKİ BİREYSEL BAŞVURU HAKKININ DOĞASI GEREĞİDİR"

"İptal kararlı geriye yürümez" (madde 153/5) kuralının, kazanılmış hakları korumak amacıyla soyut norm denetim kararlarında geçerli olduğunu, itiraz üzerine verilen kararların zorunlu olarak geçmişe uygulandığını belirten Kaboğlu, "Bireysel başvuru sonucu verilen ihlal kararlarının geriye yürümesini engelleyen bir hüküm olmadığı gibi, geçmişe etki, bireysel başvuru hakkının doğası gereğidir" dedi.

Anayasa'nın uygulayıcısı erk olarak TBMM'nin, Anayasa'nın sözüne ve özüne saygıyı sağlamakla yükümlü devletin ilk organı olduğunu hatırlatan Kaboğlu, "Bu nedenle, TBMM'nin AYM kararının gereğini yerine getirmekte kendi beyan edici işlemini ortadan kaldırması, demokratik hukuk devletinin güçlenmesi bakımından da siyasal ve tarihsel bir önem taşımaktadır" görüşüne yer verdi.