O savcıyla işimiz daha bitmedi

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Devletin içinde paralel devlet kurmaya gayret edenler bilsinler ki karşılarında bizi bulacaklardır. Bu hangi meşrepten olursa olsun kim olursa olsun karşılarında bizi bulacaklardır. Bu ülkede devletin içinde hizmeti istismar etmek suretiyle, cemaat istismar etmek suretiyle, tertemiz kardeşlerimizi istismar etmek süratiyle gayret edenler karşılarında bizi bulacaklardır.

'SENİNLE İŞİMİZ VAR'

Çıkıyor bir savcı efendi, makamını farklı bir şekilde kullanıyor. Gizlilik kaydı olan evrakları yanına aldığı yandaş medya ile birlikte kullanarak birçok masum insana iftira atmak suretiyle bu ülkede onları günah keçisi haline getiriyor. Bu insanlar yarın tertemiz olsalar da toplumun içinde nasıl dolaşacaklar? Başsavcımızın yaptığı bir açıklama var çok manidardır. Ancak bu gücü suiistimal etmek suretiyle bu ülkenin bölünmesine neden oluyorlarsa bunu teşhir ederiz. Bu nasıl savcı? Seninle işimiz var. Dur bakalım seninle işimiz var. Adalet sarayının önünde adalet değil bildiri dağıtıyorsun. Hangi savcı sokağa çıkar da bildiri dağıtır?

    
BAŞBAKAN’DAN ÇOK SERT SÖZLER

Biz bunları CHP Genel Müdürünün yanında bazı tipler vardı onlar da görüyorduk. Sayın Baykal’ı bir kasetle götürdüler. Şimdi iş ortaya çıkıyor. Demek ki bu işin arkasında birileri var ama kim sorusunu cevabı ortaya çıkmaya başladı. Bunun adı tam manasıyla bir kaset genel başkanıdır. Kendi genel başkanına bu tezgahı kuran ülkeye her şeyi yapar.

Yolsuzluklar, yolsuzluk bizim düşmanımızdır.

Bugün Manisa’da da söyledim. Babamızın oğlu olsa evladımız olsa biz yolsuzluklar noktasında prim vermeyiz.

Biz sadece şunu isteriz yargı yürütme kayıtsız şartsız egemen değildir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.