Türkiye tekstilde 'teknik' büyüyor

Teknik tekstilin ana ürünü nonwoven, yani dokunmamış kumaş, salgında bir gereklilik haline gelen maske ve koruyucu ürünlerin üretiminde kullanılıyor. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, sektörün bu yıl ihracatta rekor kırmaya hazırlandığını, bu rekorun 3 milyar dolarının da teknik tekstilden gelmesini beklediklerini açıkladı.

Türkiye'nin koruyucu ürünler alanında rüştünü ispatladığını vurgulayan Ahmet Öksüz, "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda diğer paydaşlarımızın da katılımlarıyla İTHİB olarak çok kullanımlık maske standartlarının belirlenmesinde öncü rol oynadık ve dünyada çok kullanımlık maske standartlarını belirleyen üç ülkeden biri olduk" dedi.

Pazar payı arttı

Salgında tüm dünyada insanların eve kapanması nedeniyle dokuma kumaş talebi azalsa da teknik tekstil ve örme kumaşta talebin arttığını, Türk tekstil sektörünün de dinamik yapısıyla bu talep değişkenliğine hızla uyum gösterdiğini anlatan Ahmet Öksüz şu bilgileri verdi:

"Tüm dünyada küresel ticaret durma noktasına gelirken, tekstil ve hammaddeleri sektörü olarak en büyük ihracat pazarlarımızdaki pazar payımızı artırdığımızı gözlemliyoruz. İhracatımızın yarısını gerçekleştirdiğimiz AB ülkelerindeki payımız bu dönemde yüzde 14.8'den yüzde 15.4'e yükseldi. 2019 yılında AB'nin en büyük ikinci tedarikçisi olduğumuz örme kumaş sektörümüzde ise 2020 yılı Ocak - Eylül dönemi itibariyle en büyük tedarikçisi konumuna yükseldik. 2020 yılı ihracatımızda en belirleyici sektörlerden biri teknik tekstil sektörüydü. Pandemi döneminde en çok ihtiyaç duyulan maske ve kişisel koruyucu donanım ürünlerinin hammaddesini oluşturan dokunmamış kumaş, tekstil ve hammaddeleri ihracatımızda ana belirleyen oldu. 2020 yılı Ocak-Ağustos dönemi teknik tekstil ihracatımız 1.8 milyar dolar değerine ulaşarak rekor kırdı. Ocak - kasım döneminde yüzde 55 oranında artan teknik tekstil ihracatımız yaklaşık 2.5 milyar dolarlık bir hacme ulaşmış oldu. 2021'de teknik tekstil sektörümüzün 3 milyar doların üzerinde bir ihracat gerçekleştirmesini hedefliyoruz."

Öksüz, maske ve koruyucu ürünlere talebin gelecek birkaç yılda da aynı seyirde süreceğini, bununla birlikte dünyada yaygın aşılamanın başlamasıyla 2020'de ertelenen dokuma kumaş talebinin bu yıl hızla artacağını, dolayısıyla tekstil sektörü ihracatının rekor kırmasını beklediklerini sözlerine ekledi.

Rahatlık trendi sürecek

2020'de tekstil ihracatına katkı sağlayan diğer sektörlerin ev tekstili ve örme kumaş olduğunu belirten Ahmet Öksüz, zamanının çoğunu evde geçiren insanların rahat kıyafetlere yönelmesinin, örme kumaş talebini artırdığını dile getirdi. Öksüz, "Örme kumaşta İtalya, Bulgaristan, Belarus gibi ülkelere yüzde 60'lara varan ihracat artışı gerçekleştirdik" dedi. Öksüz, ev tekstili ihracatıyla ilgili olarak da şu bilgileri verdi:

"Ev tekstilinde dünyanın en büyük dördüncü büyük tedarikçisi olma konumumuzu 2020'de de sürdük. AB'nin de en büyük üçüncü ev tekstili tedarikçisiyiz. Katma değerli ihracatta AB'nin bir numarasıyız! AB'nin dünyadan ev tekstili ithalatında birim fiyat 6 euro iken, Türkiye'den ithalatta birim fiyatı 7 euro seviyelerinde. 2019'da ev tekstili ihracatımız 1.9 milyar dolardı. 2020 ilk 11 ayda 1.7 milyar dolara ulaştı. Ev tekstilinin 2020 yılını artışla kapatmasını, 2021'de ise daha iyi bir ivme yakalamasını öngörüyoruz."

'Hibe kalkarsa hızımız artar'

Dokunmamış kumaş sektöründe 2020'de 2.2 milyar liralık yatırım teşvik belgesi alındığını, bu rakamın kişisel koruyucu donanım ürünleri için 3 milyar liraya kadar yükseldiğini belirten İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz şunları söyledi:

"Türkiye'nin bu alanda güçlü bir potansiyeli bulunuyor. Güçlü üretim kapasitemiz sayesinde kişisel koruyucu donanım ürünlerindeki hibe oranlarının kaldırılmasıyla birlikte milyarlarca dolarlık ihracat hacmine ulaşabiliriz. Çin'in AB ülkelerine kişisel koruyucu donanım ürünleri ihracatı 15 milyar euro'yu aşmış durumda. Türkiye ise AB'nin ithalatından çok küçük bir pay alıyor. Mevcut hibe oranları sebebiyle sektörümüz, uluslararası piyasada fiyat rekabetini tutturamıyor. Çok kısa bir süre içerisinde kişisel koruyucu donanım ürünleri üretiminde küresel bir güç konumuna yükselen Türk tekstilcileri olarak, ihracatta hibe şartının kaldırılmasını talep ediyoruz."

Dijitalleşme kümelenmesi

Maske ve koruyucu kıyafetlerin yer aldığı medikal tekstiller alanında üretim yapan firma sayısının 500'ün üzerine çıktığını vurgulayan İTHİB Başkanı Öksüz şöyle konuştu:

"Tekstil ve hammaddeleri sektörü olarak zaten salgından önce sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi odağımıza almıştık. Salgın süreci, bu çalışmalarımızı hızlandırmamıza sebep oldu. Halihazırda teknik tekstil firmalarımızın dijital dönüşümünü sağlayacak bir kümelenme projesi yürütüyoruz. Önümüzdeki dönemde de eğitim danışmanlık faaliyetleri ve yurtdışı pazar ziyaretleri ile sektörümüzün Ar-Ge ve inovasyon kabiliyetini artırmayı hedefliyoruz."