Virüsten kaçarken kansere yakalanma

Dünyada ve ülkemizde kanser konusunda yaşanan gelişmeler Türk Tıbbı Onkoloji Derneği (TTOD) tarafından düzenlenen "Pandemi gölgesinde geçen 2020 yılında onkolojide neler değişti?" başlıklı sanal kongrede ele alındı. Uzmanlar, bir çok insanın şikayeti olmasına rağmen hastanelere gitmediğini ve erken tanı şansını kaybettiğini vurgularken, kanser hastalarının da pandemi döneminde tedavilerini aksattıklarının altını çizdiler. 'Virüsten kaçarken kansere yakalanmayın' uyarısı yapan uzmanlar, 'doktorunuzu dinleyin' çağrısı yaptı.

'Kesinlikle aksatmayın'

TTOD ve Kongre Sekreteri Doç. Dr. Özlem Sönmez, hastanelerde bütün önlemlerin alındığına dikkat çekerek, "Vatandaşlarımız şikayetleri olduğunda başvursunlar. Kovid-19 hastalığına ait semptomlar olmadığı sürece, en yüksek risk gruplarından olan kanser hastalarının, doktorlarının tavsiyelerine uymalarını ve tedavilerine mutlaka devam etmelerini öneriyoruz. Kemoterapi hastaları kesinlikle salgın sürecinde tedavilerini aksatmamalı" dedi.

En sık rastlanılan kanser türlerinden biri olan akciğer kanserinde yeni tedavi yollarıyla birlikte sağ kalım oranlarının yükseldiğini anlatan TTOD ve Kongre Başkanı Prof. Dr. N. Serdar Turhal da, "Sadece 2020 yılında akciğer kanserinde 9 yeni endikasyonda tedavi onaylandı. Bunların 4 tanesi tamamen yeni ilaçlardan oluşuyor. Bu tedavilere olan cevap oranları yüzde 50-85 arasında değişiyor ve ortalama hastalıksız sağ kalım 10 ile 25 aylar arasına çıktı. Yakında akciğer kanseri hastalarında 10'un üzerinde hedefi kontrol edip, hedefe yönelik tedavi ilaçlarını verme imkanımız olacak gibi görünüyor. Yine immün tedavi tedavilerinde beş tane ilacımız var." diyerek yeni tedaviler hakkında bilgi verdi.

Turhal:normal hayata dönün

'Kanser alanında hedefe yönelik tedaviler devrim niteliğinde bir fark yarattı' diyen Prof. Dr. Turhal, şunları anlattı: "Özellikle ameliyat olmuş, tümörü şifahen çıkartılmış, sonrasında koruyucu tedavi almış hastalarımıza her zaman için söylediğimiz mümkün mertebe, tabiri caizse bu hastalıkla yatıp kalkmamaları, devamlı onun üzerinde düşünmek yerine normal hayatlarına dönmeleri ve başka sorunlarla, başka dertlerle meşgul olmaları. Çünkü devamlı bu hastalığı kafalarında kurgulayan hastalarda hastalığın seyrine olumsuz bir katkısı olduğunu düşünüyorum."