Zır cahil yazar takımı

Haber Türk televizyonunda konuşan Akdoğan, Başbakan Erdoğan'a partinin ve halkın sahip çıkacağını söyledi. Akdoğan, "Halk liderine sahip çıkacak anlamında. Başbakan ile ilgili bir takım şeyler söyleniyor. 10 yıl önce de söyleniyordu. Korku üretilmeye çalışılıyordu. Gizli gündem, İslamcılık... Bir psikolojik hareket yapıldığını gördük. Bunlardan hiç biri tutmadı. 10 yıldan sonra Başbakanımız bu kadar icraat ortaya koymuşken bu kadar her konuda farklı politikalar ortaya koymuşken artık bunlar tutmaz. Bir takım eleştiriler elbette olabilir. Yanlış yapmayan liderler denebilir mi? Elbette denilemez. Burada mesele başbakanımızın siyasi üslubuna değil. Siyasi varlığına tahammül edemeyen bir kesim var. Yol yap köprü yap ama İmama Hatip yapma. Sayın Başbakanımızın bir karakteri var. Bu bilinmeyen bir karakter mi? Bu karakter birilerinin işine gelmiyor. Türkiye 10 yılda bir değişim geçirdiyse bu karakter sayesinde geçirdi. Klasik sağcı tipi bir lider olsaydı aşırı dengeci sürekli ezik alttan alan vesaire. Böyle bir lider bu dönüşümü yapabilir miydi? Bu dönüşümü bu lider tipi ve bu karakter yapmıştır. Bu da yeni bir şey değildir. AK Parti bütün bu eleştirileri nazara aldığı için, doğru okuduğu için yüzde 34'ten yüzde 50'ye geldi. Bugün muhalefet toplumu doğru algılamayabilir. Ama iktidar toplumu mümkün olduğu kadar toplumu anlamaya çalışıyor empati yapıyor" diye konuştu.

"DÜNYA BU LİDER TPİLOJİSİNDEN RAHATSIZLIK DUYUYOR"

Akdoğan,"Dünyada bir takım güçler uluslararası güçler bu lider tipolojisinden rahatsızlık duyuyor. Başbakanımız hem batı ile işbirliği içerisinde hem batıyı sorguluyor" dedi. Seçim çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Akdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Seçimden biz yüzde 50 oy aldık. Seçimden çıktık. Ne oldu? Diğer partiler dükkanı kapattılar bir dahaki seçime kadar. Belki bir yıl sonra toparlanırlar. Biz ertesi sabah toparlanıyoruz. Yani maçın hemen ardından o maçın analizini yapıyoruz. Yani yüzde 50 oy aldık. Yeter deyip gidip yatmıyoruz. Burada elbette hepimizin bir takım yanlışları olabilir. Eleştirilecek yönleri olabilir. Önemli olan bunların serbestçe, rahatça tartışılabilmesidir."

"ZIR CAHİL YAZAR TAKIMI"

Yazarları sert bir dille eleştiren Akdoğan, "Koca koca yazarlar işte Danışman böyle olursa Başbakan tabi anlamaz. Biraz ağır olacak ama burada 'zır cahil bir yazar takımı' var. Yani tamamen cahilce hareket eden bir yazar takımı var. Bu konuda benim söylediklerim çok belli. Benim yazdıklarımı, söylediklerimi okumamış, dinlememiş gazete başlıklarına bakıp yazı yazıyorlar" şeklinde konuştu. Akdoğan, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının yarın İstanbul'da yapılacağını da söyledi.

BAŞBAKAN'IN CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI

"Başbakan aday olmayacağını açıklasın. Açıklamazsa Türkiye neredeyse iç savaşa girer.Türkiye bunun altında iktidar altında kalır." Şeklindeki yazılarla ilgili Akdoğan şöyle konuştu: "Başbakan niçin aday olmayacağını açıklasın? Yani bu şuna benziyor. 27 Nisan'da birilerinin çıkıp, Abdullah Gül Cumhurbaşkanı adayı olursa Türkiye'de darbe olur. Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı adayı olmadığını açıklaması lazım. Bunun benzeri bir dayatmadır. Bizim bunlara eyvallah edecek halimiz yok. Kendi hür iradesiyle veya bir parti kendi kurumsal iradesiyle ortaya bir seçenek koyar. Ve buna karar verecek olan da millettir. Kimse kimsenin geleceği ile ilgili böyle bir dayatma ortaya koyamaz."

"CHP MİLLETVEKİLLERİ MESAJ ATIYOR"

Hala şu anda CHP milletvekilleri sağa sola mesaj atıyor. Bir takım eylem çağrıları yapıyorlar.Yani CHP'nin başını çektiği, işçi Partisi'nden farklı marjinal bir takım küçük farklı parti grupları...Bunlar özellikle bu kabaran enerjiyi ve muhalefeti, bir isyana bir başkaldırıya çevirerek hükümeti devirmek veya seçimlere yaralı şekilde sokmak. Böyle bir tertip içerisine girdiğini de görüyoruz. Bir grup da bunu sağlamaya çalışıyor. Onun dışında illegal örgütler var. Çok yakın tarihte, polis şehit eden, terör saldırılarını gerçekleştiren bir takım illegal örgütlerin farklı uzantılarının yakıp yıktığı ortalığı savaş alanına çevirdiği vesaire. Kimsenin kabul edemeyeceği bir takım eylemler içerisine girdiğini görüyoruz. Gezi Parkı'nda çok samimi bir şeyler yapmak isteyenlerin iradesine büyük bir saygısızlıktı. Zemini farklı bir yere çekti bu insanlar. Bu insanlar Meclisi işgal edip, Başbakanlığı işgal edip belki de yakıp başka bir darbe şeyi içerisindeydiler. Buna karşı polisin orada müdahalesi olmasaydı, bugün çok farklı şeyleri konuşuyor oluyorduk. Yani ilk 24 saat, 48 saat içerisinde başka bir Türkiye buradan çıkarmaya çalıştılar. Yani bunu birileri ısrarla görmek istemiyor" diye konuştu.

AKİL İNSANLAR GEZİ EYLEMİNİ SORDU

Gezi Parkı eylemlerine müdahale eden polislerle ilgili Akdoğan şunları söyledi: "Sayın Başbakanımız, polisin çekilme talimatını verdi. Polis çekilirken işte bazı Akil İnsanlar içerisinde de bulunan dostlarımız bizi aradılar işte Dolmabahçe kenarında polis gaz kullanıyor. Tekrar müdahale ediyor. Hani çekiliyorlardı. Biz aradık. Canımızı kurtarmak için mecburen gaz kullanmak zorunda kalıyoruz. Polis en son çare olarak orada gaz kullanmak zorunda kaldı."

Parti olarak eylemler nedeniyle ortaya konulan mesajların analizini yaptıklarını ifade eden Akdoğan, "Sapla saman burada birbirine karıştırıldı" dedi.

YAVUZ SULTAN SELİM TARTIŞMASI

3.Boğaz Köprüsü'ne Yavuz Sultan Selim isminin verilmesini değerlendiren Akdoğan şunları kaydetti: "Yavuz Sultan Selim tartışması var. Ben işin içindeyim biliyorum. Birileri bunu hemen Alevilere karşı bir hamle. İşte İran vesaire karıştırarak yani uluslararası politika üzerinden kasıtlı bir hamle gibi. Böyle bir şey akla gelmiş bir konu değil. Böyle bir kasıt yok.Yani bu Osmanlı'nın en büyük padişahlarından biridir. Bizim de iftihar kaynağımızdır. Bunun ,üzerinden verilmiş bir şey. Yarın 3. Havaalanına belki başka birinin ismi verilecek. Tüp geçite başka birinin ismi verilecek. Yani burada kıyameti koparmak...biz kimseyi ötekileştirmeye çalışmıyoruz. Tartışılarak bu isim için karar verildi. Herkese göre o padişah kötü olmak zorunda mı? Bu bir hassa yettir elbette. Sırf benim hassasiyetime göre ülke yönetilsin bu yanlıştır."

"EYLEMCİLER UZAYDAN GELMEDİ"

Gezi Parkı eylemlerine katılanların tanıdıkları olduğunu söyleyen Akdoğan, "Eylemciler uzaydan gelmedi. Bizim arkadaşlarımızın yakınları da var. Tanıdıkları var. Muhafazakarlar var. Farklı insanlar var. Bunları ayırdığımız zaman sağlıklı ilerleyebiliriz. Bu kesimin çağrılarına biz kulaklarımızı tıkamadık. Oradaki birçok insanla da irtibat halindeyiz. Başbakanımız burada çok net söyledi. AVM'yi gündemden düşürdü. Burada bir şehir müzesi... bu mesela önemli bir şey. Burada bir dikleşmeye gitmeden anlamak lazım" şeklinde konuştu.
 
"KAOS PLANI İSTİHBARATI ALINDI MI?"

3 ay önce bir kaos planı olduğuna ilişkin istihbarat olup olmadığı yönündeki soruya Akdoğan, şöyle yanıt verdi: "Bu tertibin farklı uzantılarını okumak lazım. Sayın Kılıçdaroğlu, 3, 5 haftadır Başbakan'a önce katil dedi. Arkasından terörist dedi. Terörist başı dedi. Söylemleri o kadar ağır bir noktaya getirdi ki...bu bir tertibin bir ip ucu gibi görülebilir.Baktığımızda biz bu iktidarı başka türlü alaşağı edemiyoruz. Hükümete dönük, Başbakanımıza dönük bir tertip olasılığı çok güçlü görünüyor. Buna karşı 'yedirtmeyiz' lafını onun için söyledim. Menderes, Özal döneminde bir dalga yaşadık. Bu bir tsunami. Büyük bir demokrasi dalgası var. Bence herkes her şeyi anladı. Artık burada zararı azaltmak lazım. İnsanlar da yoruldular."

"HAVAALANINDAKİ KARŞILAMAYI TERTİPLEMEDİK"

Başbakan Erdoğan'ı havaalanında binlerce kişinin karşılamasının Tertiplenmediğini belirten Akdoğan şöyle konuştu: "Dün havaalanındaki karşılamayı biz tertiplemedik. Ama 10 binlerce insan geldi sayın Başbakanımızı karşıladı. Teşkilatlar, parti sözcüsü Başbakan'ı karşılamayın şeklinde bütün gün kanal kanal gezip bunun mesajını verdi. Teşkilatlar bunun içinde değildi. Yanlış anlaşılmasın. Bir meydan okuma gibi görülmesin çabası içerisindeydiler. Ama siz insanları tutamazsınız. Nasıl Taksim'e birileri gidiyorsa, havaalanına da gidip sevgi gösterisinde bulunuyor. Polisler de o kitlenin içerisinde rahatlıkla gezebiliyordu. Kucaklaşabiliyordu. En ufak bir sorun da olmadı. Demokratik gösteri böyle yapılır."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Gezi Parkı eylemelerine yönelik takındığı tavrın doğru olduğunu söyleyen Akdoğan, "İmralı Ergenekon diyor. MHP PKK  diyor. Onların burada bir araya gelmesi mümkün değil" dedi.
 
"ÖCALAN'A AF ŞU ANDA GÜNDEMDE OLAN BİR ŞEY DEĞİLDİR"

Çözüm sürecine de değinen Akdoğan,"Şu anda 'Af' gündemde olan bir konu değil. Ama bu insanların bir şekilde hayata döndürülmesi gibi konularda eve dönüş yasası var. Daha önceden Öcalan, 'ne kadar çok eylem olursa ben o kadar çok muhataba alınırım.' düşüncesine sahipti. Oslo süreci, işte o Silvan saldırısı, aynı gün DTK'nın Demokratik Özerklik ilan etmesi ile çöktü ve Öcalan İmralı'ya gömüldü. Şimdi artık eylem olursa ben muhatap alınmam noktasına geldi" dedi.  

"GEZİ EYLEMLERİNDE HÜKÜMET ÖZÜR DİLEDİ Mİ?"

Başbakan'ın Gezi Parkı eylemlerine yönelik 'Hükümet özür diledi mi?'şeklindeki bir soruya Akdoğan,"Noter onaylı bir şey mi istiyorlar bilmiyorum. Doğrusu geçmişte Başbakanımızın özür dilediği hadiseler de oldu. Sonra özür dilesin diyenlerin ne hale geldiğini de gördük.Yani bunu ne kadar değersizleştirdiğini de gördük. Başbakan Yardımcısı burada bir duruma karşı bir ifade kullanmıştır. Ama onun dışındaki şiddet ve bir takım olayları da bundan ayrı tuttuğunu ifade etmiştir. Sayın Başbakanımız da bir takım yanlışlıklardan dolayı üzüntü duyduğunu ifade etmiştir. Bu tür sembolik şeyler üzerinden ayrı bir kavgaya dönüştürmeyi ben uygun bulmuyorum" şeklinde yanıt verdi.
Konuşmasının sonunda sağduyu çağrısında da bulunan Akdoğan, "Demokratik bir zeminde tartışarak yol alalım" dedi.