#Deprem Fırtınası

JMO Güney Marmara Şube Başkanı Yıldız: Sındırgı depremi, 10 Ağustos’taki sarsıntının ikizi niteliğinde

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Güney Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız, 27 Ekim Pazartesi akşamı Balıkesir Sındırgı’da 6.1 büyüklüğünde yaşanan ve çevre illerde de hissedilen depreme dair değerlendirmelerde bulundu. Yıldız, 10 Ağustos’ta aynı bölgede 6,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini, o depremden sonra 12 bini aşkın artçının yaşandığını belirterek, “27 Ekim akşamı meydana gelen deprem de yine 6,1 büyüklüğünde, yerin yaklaşık 6 kilometre derinliğinde ve geniş bir alanda hissedildi. Öncesinde bölgede farklı büyüklüklerde çok sayıda deprem olmuştu.” dedi. “AYLARCA SÜREBİLİR” Artçı sarsıntıların devam edeceğini aktaran Yıldız, “Son iki gün içinde 250’nin üzerinde farklı büyüklüklerde deprem meydana geldi ve bu süreç bir-iki günle sınırlı değil. Bu deprem fırtınası aylarca sürebilir. Odak mekanizması çözümlerine baktığımızda, yine aynı özellikleri taşıyan bir normal fay üzerinde gerçekleştiğini görüyoruz. Kısacası, 10 Ağustos’taki depremin bir nevi ‘ikizi’ diyebiliriz.” şeklinde konuştu. “ORTA BÜYÜKLÜKTE DEPREMLER NORMAL” Yıldız, bu depremleri Marmara depremiyle doğrudan ilişkilendirmenin doğru olmayacağını, ancak olası Marmara depremi riskinin ortadan kalktığı anlamına da gelmediğini açıkladı. İki farklı mekanizmanın olduğunu ifade eden Yıldız, “Birincisi, büyük ve yıkıcı depremler üreten doğrultu atımlı faylar. Bunlar geniş alanda etkili ve yüksek büyüklüklü depremler oluşturur. İkincisi ise daha küçük ölçekli, düşey hareketli (normal fay) sistemlerdir. Bu bölgede de o türden bir fay söz konusu. Yani Batı Anadolu olarak tanımlayabileceğimiz bu alanda kuzey-güney yönlü bir açılma rejimi var. Bu nedenle bölgede zaman zaman sığ odaklı, küçük ve orta büyüklükte depremler yaşanması normaldir.” dedi. “RİSKLİ BİNALAR HIZLICA TESPİT EDİLMELİ” Yıldız, erken tespit ve müdahalenin öneminin altını çizerek, “Güney Marmara Şubemiz; Yalova, Balıkesir, Çanakkale ve Bursa illerini kapsıyor. Dün akşamdan beri oradaki temsilcilerimizle sürekli iletişim hâlindeyiz. Neyse ki can kaybı yaşanmadı. Daha önceki depremler sonrası Sındırgı bölgesindeki hasarlı binalar tespit edilmiş ve boşaltılmıştı. Bu da erken tespit ve müdahalenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Yıkılan 4 binadan kimsenin zarar görmemesi, bu tedbirlerin doğru zamanda alınmasından kaynaklandı. Bu nedenle, riskli binaların hızlıca tespit edilip gerekli önlemlerin alınması çok önemli. Bu adımlar, olası bir Marmara depreminde bile kayıpları ciddi oranda azaltacaktır. Panik ve bilgi kirliliği, vatandaşların doğru hareket etmesini zorlaştırıyor. Depremde de bazı yaralanmalar, eşyaların devrilmesi veya panikle yapılan hatalar nedeniyle meydana geldi. Resmî açıklamalara göre yaralanan 20’nin üzerindeki vatandaşımızın tamamı taburcu edildi.” diye konuştu.