Hava Durumu

#Sanayi

Bursa Hakimiyet - Sanayi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sanayi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TÜİK Kasım ayı enflasyonunu açıkladı! Haber

TÜİK Kasım ayı enflasyonunu açıkladı!

TÜİK Kasım enflasyonunu 3 Aralık 2025 Çarşamba saat 10.00'da duyurdu. Her ayın 3'ünde açıklanan enflasyon verisi için milyonlar nefesini tutmuştu. Ekim enflasyonunun ardından Kasım enflasyonu heyecanla bekleniyordu. TÜİK ise bugün Kasım enflasyonunu kamuoyuna açıkladı. Açıklanan veriye göre: Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 27,23 arttı, aylık yüzde 0,84 arttı Yİ-ÜFE (2003=100) 2025 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 0,84 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 26,72 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27,23 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 25,37 artış gösterdi. Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık yüzde 27,04 arttı Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 32,60 artış, imalatta yüzde 27,04 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 24,92 artış ve su temininde yüzde 57,62 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 23,09 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 33,17 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 31,65 artış, enerjide yüzde 27,40 artış ve sermaye mallarında yüzde 28,44 artış olarak gerçekleşti. Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık yüzde 1,17 arttı Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 1,77 artış, imalatta yüzde 1,17 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 3,10 azalış ve su temininde yüzde 2,02 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 1,27 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 1,08 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 0,48 artış, enerjide yüzde 0,48 azalış ve sermaye mallarında yüzde 1,54 artış olarak gerçekleşti. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 31,07 arttı, aylık yüzde 0,87 arttı TÜFE'deki (2003=100) değişim 2025 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 0,87 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 29,74 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,07 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 35,91 artış olarak gerçekleşti. TÜFE gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık yüzde 27,44 arttı En yüksek ağırlığa sahip 3 ana harcama grubunun yıllık değişimleri; gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 27,44 artış, ulaştırmada yüzde 29,23 artış ve konutta yüzde 49,92 artış olarak gerçekleşti. İlgili ana grupların yıllık değişime olan etkileri ise gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 6,83, ulaştırmada yüzde 4,55 ve konutta yüzde 7,57 oldu. TÜFE gıda ve alkolsüz içeceklerde aylık yüzde 0,69 azaldı En yüksek ağırlığa sahip 3 ana harcama grubunun aylık değişimleri; gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 0,69 azalış, ulaştırmada yüzde 1,78 artış ve konutta yüzde 1,70 artış olarak gerçekleşti. İlgili ana grupların aylık değişime olan etkileri ise gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde -0,17, ulaştırmada yüzde 0,27 ve konutta yüzde 0,29 oldu. Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5'li Düzey) 2025 yılı Kasım ayı itibarıyla, 28 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 7 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 108 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti. Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık yüzde 32,17 arttı, aylık yüzde 1,27 arttı İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'deki değişim, 2025 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 1,27 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 30,64 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,17 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 35,69 artış olarak gerçekleşti.

Washington Post'tan dikkat çeken "İznik" haberi! "Ölüm demektir" Haber

Washington Post'tan dikkat çeken "İznik" haberi! "Ölüm demektir"

Türkiye ziyaretine Perşembe günü Ankara temaslarıyla başlayan Papa 14. Leo dün İznik'te Patrik Bartholomeos ile birlikte "ekümenik dua" törenine katıldı. Yerel ve ulusal basında geniş yer tutan ziyaret yabancı basın tarafından da manşetlere taşındı. Amerikan Washington Post gazetesi de Papa'nın dua ettiği İznik Gölü ile ilgili bir haber yayımladı. Yeganeh Torbati ile Sima Ghadirzadeh'ın imzasını taşıyan haber "Türkiye'de papalık duasının yapıldığı yerde küçülen göl 'ölüm anlamına geliyor'" başlığıyla servis edildi. Haberde Papa'nın dua ettiği kilise kalıntısının 2014 yılında su altında keşfedildiği ancak kilisenin şu anda tamamen karada olmasının bölgeyi tehdit eden su krizini gözler önüne serdiği ifade edildi. Gazete, babasından miras kalan bir avuç zeytin ağacının sahibi olan 67 yaşındaki çiftçi Vasfiye Durmuş'un sözlerine de yer verdi. Sular çekildiğinde, malların ve mülklerin kaybolacağını ifade eden Durmuş "Bu ölüm demektir" dedi. İznik Gölü'nün kıyısındaki Orhangazi ilçesinin ekonomisinin, çelik, gübre, nişasta, otomobil parçaları ve modern sanayi dünyasının diğer yapı taşlarını üreten fabrikalarla ayakta durduğu belirtildi. AVUKAT ÇİÇEK: ASIL SORUN MAHKEME KARARLARININ UYGULANMAMASI Bursa'nın önde gelen çevre savunucularından Avukat Erol Çiçek de Washington Post'a konuştu. Haberde; Çiçek'in son otuz yıldır zamanının çoğunu, yasaları ve yönetmelikleri sıklıkla ihlal ettiğini söylediği endüstriyel aktörlerin bazılarını durdurmaya veya yavaşlatmaya adadığını ifade edildi. Çiçek ve diğer çevre savunucularının, ABD tarım devi Cargill'in gölden dört km uzakta bir asfalt fabrikası inşa etmesini engellemek için on yıl süren bir mücadele verdiği ve Türk mahkemelerinde zafer kazanmış olsalar da, yerel yetkililerin kararları uygulamayı reddettiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2018 tarihli kararına göre fabrikanın yoluna devam ettiği belirtildi. Washington Post, Cargill'in Türkiye ofisinin yorum talebine yanıt vermediğini belirtti. Çiçek, "Asıl sorun mahkeme kararlarının uygulanmaması ve icra edilmemesi," dedi. Türk yetkililerin, ülkenin hukukun üstünlüğüyle yönetildiği konusunda ısrar ettği ancak Adalet Bakanlığnın söz konusu konu durum hakkında yorum talebine yanıt vermediği kaydedildi. Haberin tamamını kaynağından okumak için tıklayın.

'Su şehri' Bursa'nın içecek suyu kalmadı! 14 ambalajlı su üretim tesisi... Haber

'Su şehri' Bursa'nın içecek suyu kalmadı! 14 ambalajlı su üretim tesisi...

Küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan kuraklık, 'su şehri' Bursa'nın susuz kalmasına neden oldu. 1 Ekim'den bu yana 12 saat süren planlı su kesintisinin uygulandığı Bursa'da, barajlarda su kalmadı. Nilüfer Barajı'nda su tamamen tükenirken, Doğancı Barajı'nda su seviyesi düşmeye devam ediyor. Bursa'da barajların genel doluluk ortalaması sıfırın altında ölçülüyor. EN FAZLA SANAYİ KURULUŞLARI KULLANIYOR Beklenen yağışın düşmemesi ve Uludağ'a da geçen yıllara oranla daha az kar yağması, yer altı ve pınar kaynaklarını besleyen suların azalmasına neden olurken; şehirdeki 14 ambalajlı su üretim tesisi ise yılda 4 milyon 415 bin metreküp su ambalajlayıp satıyor. Devlet Su İşleri'nin (DSİ) yaptığı değerlendirmeye göre; yer altı sularını en fazla ve ücretsiz olarak sanayi kuruluşları kullanıyor. Diğer yandan Bursa Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü'nün (BUSKİ) verilerine göre; nüfusu 3 milyonu aşan Bursa'nın günlük 533 bin metreküp su ihtiyacı karşılanamıyor. 'ŞEHİR SUSUZLUKLA MÜCADELE EDİYOR' Kente beklenen yağışın düşmemesi halinde, BUSKİ'nin planlı su kesintilerini uygulamaya devam edeceği açıklanırken, şehrin susuzlukla mücadele ettiğini belirten Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar, "Bursa'da yine bir su kuraklığı yaşanıyor. Barajlarımızdaki su seviyesi yok denecek kadar az bir seviyeye inmiştir. Nilüfer Barajımız zaten birkaç ay öncesinde sıfırlanmıştı. Doğancı Barajı'nda da çok az bir miktarda suyumuz kaldı. Çınarcık Barajı henüz tam anlamıyla tamamlanmadığı için can suyu olarak 100 bin metreküp gibi bir aktarım olsa da şu anda beklenen yağışlar yağmadığı için şehir maalesef susuzlukla mücadele ediyor ve bu kapsamda da planlı su kesintileriyle bir nebze de olsa şehrin tasarruf yapması yönünde birtakım işlemler sürüyor" dedi. 'SANAYİ ANLAMINDA CİDDİ BİR SU TÜKETİMİ VAR' Suya erişimde herkesin hak sahibi olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Efsun Dindar, "Bursa'ya baktığınız zaman hem gıda endüstrisi anlamında hem tekstil hem de otomotiv anlamında ciddi bir sanayiye sahip. Dolayısıyla buradaki sanayilerin de bir su kullanımı söz konusu. Farklı OSB'lere baktığımız zaman işleyişler farklılık gösterebiliyor. Ancak onların da bir su kullanımı söz konusu olduğu için sanayi anlamında da ciddi bir su tüketimi var. Biz biliyoruz ki suyumuzun yüzde 70'ini tarımda, 20'sini sanayide, geriye kalan yüzde 10'unu ise evlerde kullanıyoruz. İklim kriziyle mücadele ettiğimiz ve yağışların azaldığı dönemlerde, yapılan kaptaj planlarının, su bütçesine uygun bir şekilde yapılması, suya erişimde herkesin hak sahibi olması yönünde oldukça önemlidir" diye konuştu. SON 10 YILIN EN DÜŞÜK DÖNEMİ Kestel ilçesinde bulunan Saitabat Şelalesi'nin de eskisi gibi akmadığını söyleyen Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği Başkanı Sermin Cakalıoğlu, "Şelalemiz, Bursa'nın turistik rehberinde yer alan bir şelaleydi. Maalesef artık şelalemizde su kalmadı. Eskinden burada kar yağardı. Şimdi eskisi gibi yağmıyor. Köyümüzde çok turist ağırlardık artık yok. Son 10 yılın en düşük dönemini yaşıyoruz" dedi.

Bursa'daki patlama tarım arazilerindeki talanı ortaya çıkardı!  Yanan geri dönüşüm tesisi... Haber

Bursa'daki patlama tarım arazilerindeki talanı ortaya çıkardı! Yanan geri dönüşüm tesisi...

Geçtiğimiz hafta Alaaddinbey Mahallesi Taşlıpare Sokak'ta bir geri dönüşüm tesisinde, sprey tüplerinin istiflendiği makinede henüz belirlenemeyen nedenle patlama meydana gelmişti. Patlamanın ardından iş yerinde yangın çıkmış ve bu sırada vücutlarında yanıklar oluşan 2 işçi yaralanmıştı. İtfaiyenin müdahalesiyle kontrol altına alınıp, söndürülen yangın dolayısıyla tesiste hasar oluşmuştu.  İŞLETMENİN KAYDI ÇIKMADI Şubat ayında Yıldırım ilçesine bağlı Vakıf mahallesindeki Aksu sokakta bulunan bir geri dönüşüm tesisinde de yangın çıkmıştı. Tabelası bile olmayan geri dönüşüm tesisi ile çevresindeki işletmelerin de tarım arazisi üzerine kurulduğu ve ruhsatsız olduğu tespit edilmişti. Edinilen bilgiye göre; Nilüfer'de yangın çıkan geri dönüşüm tesisinin belediyede kaydının olmadığı öğrenildi. (Kırmızı olarak işaretlenmiş alanlar, tarım arazisi üzerine kurulan işletmeleri gösteriyor ) TARIM ALANLARI TALAN EDİLMİŞ Nilüfer'de patlama meydana gelen geri dönüşüm tesisinin bulunduğu sokaktaki yapıların tamamının bahçe, bağ ve tarla nitelikli tarım arazileri üzerine kurulduğu öğrenildi. Yaklaşık 3 kilometre uzunluğundaki Taşlıpare sokağın orta kısmına denk gelen konutlar hariç kısmın tamamı tarım arazisi çıktı. Geçtiğimiz günlerde 1 yılda 64 kaçak yapıyı yıktıklarını açıklayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Nilüfer’de tarımı yeniden ayağa kaldırmak istiyoruz. Bunun için ilk olarak tarım alanlarını korumak istedik ve tarım alanlarında yapılan kaçak yapılarla mücadeleye ağırlık verdik." ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca 458 yapı hakkında da zabıt tuttuklarını ifade eden Özdemir, "Yıkma işleminin de bir süreci var hemen yıkamıyorsunuz. Tebligatlar yapıyorsunuz, itirazlar oluyor... " demişti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.