Sonbahar alerjisinin burun tıkanıklığı ve akıntı ile burunda kaşıntı, gözlerde sulanma ile kaşıntı, kızarıklık belirtileriyle kendini gösterdiğini ifade eden Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Şenol Acar, buna karşı 13 etkili önlemin olduğunu söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 05.09.2021 11:07
Haber Güncellenme Tarihi: 05.09.2021 11:07
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Sonbaharda burun tıkanıklığı ve akıntı, burunda kaşıntı, gözlerde sulanmaya koku ve tat kaybı, boğaz, damak ile kulak kaşıntısı da eklenince yaşam kalitesini hayli düşüren sorunlar yaşanabildiğini belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Şenol Acar, sonbaharda alerji hastalarının rüzgarlı havalarda dışarıya çıkmaması, ev hayvanlarıyla aynı odada uyumaması ve kokulara karşı dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Acar, "Bağışıklık sistemini güçlü tutmak da alerjik reaksiyonların şiddetini azaltmada önem taşıyor. Bu nedenle dengeli beslenme, düzenli uyku ve bol su tüketimini öneriyoruz. Ayrıca A,B,C ve E vitamini içeren gıdalar tüketilmeli. Düzenli doktor kontrolleri de önemlidir. Baş dönmesi, kusma, nefes darlığı ve yutma güçlüğü gibi ciddi bulgular olması halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır" dedi.
Eylül ve ekim aylarının alerji açısından önemli olduğunu anlatan Dr. Şenol Acar, "Burun tıkanıklığı, akıntısı ve burunda kaşıntı, gözlerde sulanma, kaşıntı ve kızarıklık, hapşırık, öksürük, koku ve tat duyusunda azalma, boğazda ve kulakta kaşıntı gibi belirtiler artıyor. Ancak, hava sıcaklığında ani değişiklikler ve salgın yapan viral enfeksiyonlar nedeniyle bu belirtiler, sıklıkla solunum yolu enfeksiyonları ile karıştırılıyor. Genetik bir hastalık olan alerji, çevresel faktörlerle aktifleşiyor. Bizi bakteri ve virüs gibi mikrobik ajanlar ile zararlı maddelerden koruyan bağışıklık sisteminin normalde zararlı olmayan bazı maddelere karşı hassasiyet gösterdiğini ve bunun da alerji olarak tanımlanmaktadır" diye konuştu.
Dr. Şenol Acar, sonbahar aylarında daha sık görülen alerjenlerden korunma yollarını şu şekilde açıkladı:
"Rüzgarlı havalarda dışarıda bulunmayın. Polenlerin yoğun olduğu sabah saatlerinde, kuru ve rüzgarlı havalarda zorunlu değilse dışarı çıkmayın. Yağmur yağdıktan sonra ve akşam saatlerinde polen yoğunluğu azalır. Dışarıdan gelir gelmez duş alın. Polenler saç ve giysilerle eve taşınabileceği için kıyafetlerinizi eve gelir gelmez değiştirin, ardından mutlaka duş alın. Çamaşırlarınızı mümkünse balkonda değil, evde kurutun. Maske ve güneş gözlüğü kullanın. Gözlerinize yapışan alerjenler alerjik enfeksiyonlara sebep olabilir. Havada uçuşan alerjenlerden korunmak için maske ve güneş gözlüğü kullanabilirsiniz. Koku ve esanslara dikkat edin. Parfüm, deodorant, oda ve araba kokuları, tütsü gibi kokular da alerjiyi artırır. Deterjan ve yumuşatıcı seçiminde de kokusuz, esanssız olanları tercih edin. Klima filtrelerinizi yenileyin. Ev ve araçlarda kullanılan klimaların polen filtrelerini her yıl mutlaka değiştirin. Çimenli yerlerde uzanmayın. Kesilmiş çimenler ve ağaçlardan dökülen yapraklar, polenler ve tozlar alerjiyi tetikleyebilir. Sigara içmeyin, içilen yerlerden uzak durun. Sigara dumanı burun etlerini uyararak burun tıkanıklığı ve burundan şeffaf su gibi burun akıntısı gelmesine sebep olur. Bu akıntı istemsiz olarak burnunuzdan damlayarak gelebilir. Evcil hayvanınızla aynı odada uyumayın. Kedi, köpek ve kuş gibi evcil hayvanların tüyleri ile üzerlerinde bulunan partiküller havaya karışıp sizi rahatsız edebilir, hatta uykuda nefes darlığına sebep olabilir. Uyuduğunuz odada canlı çiçek olmasın. Çiçeklerde bulunan polenler gece uykunuzun bozulmasına ve gün içinde yorgunluk ile algılama problemlerine sebep olabilir. Özellikle çocuklarda yaşanan algılama ve konsantrasyon bozuklukları okul başarılarını etkileyebilir. Tüylü halı ve perde kullanmayın. Üzerlerinde ev tozu akarı tutabilecek tüylü halı ve perdelerden kaçınıp daha sade, tüysüz halılar ve stor perdeleri tercih edin. Çocuklar peluş oyuncaklar ile uyumasın. Peluş oyuncaklar da üzerinde ev tozu akarı bulundurabileceğinden çocukların uyudukları odada olmaması önerilir. Yastık ve çarşaflarınızı sık sık yıkayın. Yastık ve çarşaflarınızı sık aralıklarla yıkayıp düzenli olarak değiştirmeye özen gösterin. Gün içinde giydiğiniz kıyafetlerinizle yatağa girmemeye dikkat edin. Bağışıklık sisteminizi güçlendirin. Dengeli beslenme, düzenli uyku ve bol su bağışıklık sistemimizi güçlü tutar. A, B, C ve E vitamini içeren gıdalar tüketmeyi alışkanlık haline getirin."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Alerjik sorunlar sonbaharda artıyor
Sonbahar alerjisinin burun tıkanıklığı ve akıntı ile burunda kaşıntı, gözlerde sulanma ile kaşıntı, kızarıklık belirtileriyle kendini gösterdiğini ifade eden Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Şenol Acar, buna karşı 13 etkili önlemin olduğunu söyledi.
Sonbaharda burun tıkanıklığı ve akıntı, burunda kaşıntı, gözlerde sulanmaya koku ve tat kaybı, boğaz, damak ile kulak kaşıntısı da eklenince yaşam kalitesini hayli düşüren sorunlar yaşanabildiğini belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Şenol Acar, sonbaharda alerji hastalarının rüzgarlı havalarda dışarıya çıkmaması, ev hayvanlarıyla aynı odada uyumaması ve kokulara karşı dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Acar, "Bağışıklık sistemini güçlü tutmak da alerjik reaksiyonların şiddetini azaltmada önem taşıyor. Bu nedenle dengeli beslenme, düzenli uyku ve bol su tüketimini öneriyoruz. Ayrıca A,B,C ve E vitamini içeren gıdalar tüketilmeli. Düzenli doktor kontrolleri de önemlidir. Baş dönmesi, kusma, nefes darlığı ve yutma güçlüğü gibi ciddi bulgular olması halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır" dedi.
Eylül ve ekim aylarının alerji açısından önemli olduğunu anlatan Dr. Şenol Acar, "Burun tıkanıklığı, akıntısı ve burunda kaşıntı, gözlerde sulanma, kaşıntı ve kızarıklık, hapşırık, öksürük, koku ve tat duyusunda azalma, boğazda ve kulakta kaşıntı gibi belirtiler artıyor. Ancak, hava sıcaklığında ani değişiklikler ve salgın yapan viral enfeksiyonlar nedeniyle bu belirtiler, sıklıkla solunum yolu enfeksiyonları ile karıştırılıyor. Genetik bir hastalık olan alerji, çevresel faktörlerle aktifleşiyor. Bizi bakteri ve virüs gibi mikrobik ajanlar ile zararlı maddelerden koruyan bağışıklık sisteminin normalde zararlı olmayan bazı maddelere karşı hassasiyet gösterdiğini ve bunun da alerji olarak tanımlanmaktadır" diye konuştu.
Dr. Şenol Acar, sonbahar aylarında daha sık görülen alerjenlerden korunma yollarını şu şekilde açıkladı:
"Rüzgarlı havalarda dışarıda bulunmayın. Polenlerin yoğun olduğu sabah saatlerinde, kuru ve rüzgarlı havalarda zorunlu değilse dışarı çıkmayın. Yağmur yağdıktan sonra ve akşam saatlerinde polen yoğunluğu azalır. Dışarıdan gelir gelmez duş alın. Polenler saç ve giysilerle eve taşınabileceği için kıyafetlerinizi eve gelir gelmez değiştirin, ardından mutlaka duş alın. Çamaşırlarınızı mümkünse balkonda değil, evde kurutun. Maske ve güneş gözlüğü kullanın. Gözlerinize yapışan alerjenler alerjik enfeksiyonlara sebep olabilir. Havada uçuşan alerjenlerden korunmak için maske ve güneş gözlüğü kullanabilirsiniz. Koku ve esanslara dikkat edin. Parfüm, deodorant, oda ve araba kokuları, tütsü gibi kokular da alerjiyi artırır. Deterjan ve yumuşatıcı seçiminde de kokusuz, esanssız olanları tercih edin. Klima filtrelerinizi yenileyin. Ev ve araçlarda kullanılan klimaların polen filtrelerini her yıl mutlaka değiştirin. Çimenli yerlerde uzanmayın. Kesilmiş çimenler ve ağaçlardan dökülen yapraklar, polenler ve tozlar alerjiyi tetikleyebilir. Sigara içmeyin, içilen yerlerden uzak durun. Sigara dumanı burun etlerini uyararak burun tıkanıklığı ve burundan şeffaf su gibi burun akıntısı gelmesine sebep olur. Bu akıntı istemsiz olarak burnunuzdan damlayarak gelebilir. Evcil hayvanınızla aynı odada uyumayın. Kedi, köpek ve kuş gibi evcil hayvanların tüyleri ile üzerlerinde bulunan partiküller havaya karışıp sizi rahatsız edebilir, hatta uykuda nefes darlığına sebep olabilir. Uyuduğunuz odada canlı çiçek olmasın. Çiçeklerde bulunan polenler gece uykunuzun bozulmasına ve gün içinde yorgunluk ile algılama problemlerine sebep olabilir. Özellikle çocuklarda yaşanan algılama ve konsantrasyon bozuklukları okul başarılarını etkileyebilir. Tüylü halı ve perde kullanmayın. Üzerlerinde ev tozu akarı tutabilecek tüylü halı ve perdelerden kaçınıp daha sade, tüysüz halılar ve stor perdeleri tercih edin. Çocuklar peluş oyuncaklar ile uyumasın. Peluş oyuncaklar da üzerinde ev tozu akarı bulundurabileceğinden çocukların uyudukları odada olmaması önerilir. Yastık ve çarşaflarınızı sık sık yıkayın. Yastık ve çarşaflarınızı sık aralıklarla yıkayıp düzenli olarak değiştirmeye özen gösterin. Gün içinde giydiğiniz kıyafetlerinizle yatağa girmemeye dikkat edin. Bağışıklık sisteminizi güçlendirin. Dengeli beslenme, düzenli uyku ve bol su bağışıklık sistemimizi güçlü tutar. A, B, C ve E vitamini içeren gıdalar tüketmeyi alışkanlık haline getirin."
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR